Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2777 E. 2021/1542 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2777
KARAR NO: 2021/1542
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2019
NUMARASI: 2015/543 E. – 2019/327 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/04/2014 kaza tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araca davalıların sürücüsü, maliki ve ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.500,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tedavi gideri için 1.000,00 TL, manevi zarar için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 16.000,00 TL tazminatın davalı sürücü ve malik şirketten kaza tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kısmen kabul kısmen reddi İle 1-2.937,70- TL geçici iş görmezlik tazminatının dava tarihi olan 18/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine, sürekli iş gücü kaybı tazminatı ile fazlaya ilişkin geçici iş gücü kaybı tazminatının reddine, 2-1.595,00- TL tedavi gideri tazminatının dava tarihi olan 18/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan … Şirket ile davalı …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 3-8.000,00- TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan … Şirket ile davalı …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Davalılar … Şirket ile davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalılar … Şirket ile davalı … vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun hatalı olduğunu, manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, davacının emniyet kemeri takmadığını, istiat haddinin aşıldığını, davalı …’in davaya cevap vermediğinin belirtilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 27/04/2014 kaza tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araca davalıların sürücüsü, maliki ve ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. Davalılar aleyhine mahkemece 1.595-TL maddi tazminata hükmedildiği, bu miktarın karar tarihinde yürürlükte bulunan 4.400-Tl kesinlik sınırını altında kaldığından maddi tazminata ilişkin istinaf talebinin, ilk derece mahkemesi kararının kesin olması nedeniyle HMK 341/2, 346/1 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda;Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Dosyada ki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, davalı …’in davaya cevap vermediğinin kararda belirtilmemesinin sonuca etkili olmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-Alınması gereken 655,43-TL harçtan peşin yatırılan 168,85-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 486,58-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.14/10/2021