Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2724 E. 2022/787 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2724
KARAR NO: 2022/787
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2019
NUMARASI: 2018/235 Esas 2019/131 Karar
DAVA TÜRÜ: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/09/2012 kaza tarihinde müvekkilinin, motosikleti ile seyir halinde iken plakası bilinmeyen bir ticari taksinin çarpması neticesinde ağır yaralandığını, yaralanmasından ötürü bilincinin tam olarak açık olmaması nedeniyle kendisine çarpan ticari taksinin plakasını ve de sürücüsünün kimlik vb bilgilerini alamadığını, olaya ilişkin şikayetinin olup olmadığı yönünde hiçbir merciden kendisine ulaşılmadığını, söz konusu olayın adli vaka olarak resmi mercilere intikal ettirilemediğini, araca ilişkin sigorta hakkında bir araştırma yapılamadığı için taraflarınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurulduğunu ve 2018/24582 sayılı soruşturma dosyasının takipsizlik ile sonuçlandığını belirterek, müvekkilinin uğradığı cismani zararın ve iş gücü kaybının tanzimi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL sürekli ve 100,00 TL geçici işgücü kaybına ilişkin olmak üzere 200,00 TL maddi tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte teminat limiti ile sınırlı olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Davacının iddiası, kazanın olaya karışan ancak tespit edilemeyen bir başka aracın varlığının ve bu aracın hatalı eyleminin neden olduğu noktasındadır. Kazadan sonra sıcağı sıcağına alınan ifadelerde davacı bir anda direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve kazanın bu şekilde oluştuğunu beyan etmektedir. Bu beyanlarda bir başka aracın kendisini etkildiği veya kazanın oluşumuna neden olduğundan bahsedilmemektedir. Sonradan yapılan şikayet üzerine yapılan Ceza soruşturmasında olaya bir başka aracın karıştığına ilişkin delil olmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Bu durumda somut olay açısından kazanın davacıya müdahale eden veya sürüş emniyetini olumsuz etkileyen 2.bir aracın karışması nedeni ile oluştuğuna ilişkin kanıt bulunmadığından, davalının sorumluluğu ancak bu durumda başlayacağından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile; Kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Müvekkilinin trafik kazasına karıştığı sabit olmasına rağmen, olay esnasında kazanın şoku ve de bilincinin tam olarak açık olmaması sebebiyle kendisine çarpan ticari taksinin plaka numarasını ve de sürücüsünün kimlik vb. bilgilerini alamadığı, ancak, hastaneden taburcu olana kadar ve sonrasında da bu yönde ifadesinin alınmadığı, bu nedenle dosyaya ibraz ettikleri delillerinden başkaca bir delil, bulgu elde edilemediği, olayın adli vaka olarak resmi mercilere intikal ettirilmemiş olmasının olası olması sebebi ile sürücü ve de kullandığı araca ilişkin sigorta hakkında da bir araştırma yapılamadığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat edildiği, 2018/24582 sayı ile soruşturma yürütülmesine rağmen; suçun niteliğinin taksirle yaralama suçu olması ve de 6 aylık şikayet süresinin geçmesi sebebi ile soruşturmanın takipsizlik ile neticelendiği, dolayısıyla sürücü ve de araca yönelik yapılan tüm araştırmaların neticesiz kaldığı, müvekkilinin kazada ağır derecede yaralanmış olması ve de hayati fonksiyonlarını etkileyecek şekilde malul kalmış olması sebebi ile ağır iş gücü kaybı yaşadığı, kaza tarihinde asgari ücretli olarak çalışmakta iken bu kaza neticesinde iş akdinin feshedildiği, işsiz kaldığı, mahkemece usule ve yasaya aykırı olacak şekilde davanın reddine karar verildiği, somut olaya ilişkin en ufak bir araştırma yapılmadığı, delillerinin toplanmadığı, kaza tarihinde müvekkilinin sevk ve idare etmekte olduğu motosikletin emaneten müvekkili tarafından kullanıldığı, plakasını net hatırlayamadığı, anımsadığı kadarıyla plakasının … ya da … olduğunun mahkemeye bildirildiği, ancak bu plakalara ilişkin en ufak bir inceleme ve araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. 15/09/2012 tarihinde davacının motosikleti ile seyir halinde iken plakası bilinmeyen bir ticari taksi sürücüsünün kendisine çarpması neticesinde ağır yaralandığı, kendisine çarpan ticari taksinin plakasını ve de sürücüsünün kimlik bilgilerini alamadığı iddiasıyla maddi tazminat istemiyle davalı … aleyhine bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı tarafından bildirilen plakalar ile ilgili araştırma yapılmış olmasına, hastane kayıtlarından davacının trafik kazası geçirdiği anlaşılmış ise de, davacının kaza tarihinden 6 yıl sonra kazaya başka bir aracın sebebiyet verdiğine dair iddiasının ispatlanmamış olmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M/ Gerekçe uyarınca, 1/İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarih ve 2018/235 Esas 2019/131 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL harcın düşümü ile 36,30-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/ İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/ İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.09/06/2022