Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2723 E. 2021/1823 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2723
KARAR NO: 2021/1823
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2017
NUMARASI: 2016/2-Esas 2017/273-Karar
DAVA TÜRÜ: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın 10.04.2011 tarihinde müvekkilinin kullandığı araca çarpması sonucu müvekkilinin meslekte kazanç kaybı oluşturacak şekilde yaralanmasına neden olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin sürekli sakatlık nedeniyle uğradığı zararlarına karşılık olarak şimdilik 1.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili yer mahkemesinin müvekkili şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemeleri veya dava konusu trafik kazasının meydana geldiği yer mahkemesi olduğunu, davada yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının sürekli bir maluliyetinin bulunmadığını belirterek, davanın reddinin gerektiğini, savunmuştur. Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/2460 esasına kaydedilen dava dosyasında mahkemece verilen yetkisizlik kararı üzerine dosya İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2 esasını almıştır. Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde: “Davacının ATK raporu kapsamında sürekli bir maluliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Oysa davacı dava dilekçesinde “sürekli iş göremezlik nedeniyle” tazminat talebinde bulunmuştur. Bu ibare dava dilekçesinde açıkça yazılmış olduğundan mahkememizce bu talep geniş anlamda her türlü maddi zarar olarak değerlendirilmemiştir. Her ne kadar davacının, geçici maluliyeti bulunduğu dosyada mevcut ATK raporundan anlaşılmakta ise de hem davacı bu zarar kalemine ilişkin bir dava açmamış, eldeki davada sadece ve açıkça “sürekli maluliyet” nedeniyle tazminat talebinde bulunmuş ve ayrıca da davalı tarafça ödenen tazminat tutarının davacının geçici maluliyeti nedeniyle oluşabilecek zararından çok daha fazla bir tutarda olduğu görülmüş olduğundan, davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Başka bir söyleyişle, davacı sürekli maluliyet nedeniyle eldeki davayı açmış, Adli Tıp Kurumu raporunda davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı tespit edilmiş, davacının geçici maluliyetine ilişkin bir buçuk aylık süre nedeniyle ise davalı tarafça bu zararın daha fazlası tazmin edilmiştir. Bu itibarla mahkememizce davanın reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; dava dosyasında mevcut ve müvekkil tarafından alınan Gebze Fatih Devlet Hastanesinin 11.10.2012 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu raporunda; ağır stres tepkisi ve uyum bozukluğu, tedaviyle kısmen düzeltilen, trafik kazası / sol omuz ağrısı, özür durumu oranının %30 olduğuna ilişkin tespit mevcut olduğu, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden alınan raporda “11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında, kaza nedeniyle davacı hakkında sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, davacının geçici iş göremezlik süresinin ise kaza tarihinden itibaren bir buçuk aya kadar uzayabileceği” tespitine yer verildiği, dosyada çelişkili iki adet rapor mevcut olmasına ve itirazlarına rağmen yerel mahkemece bu çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın 10.04.2011 tarihinde davacının kullandığı araca çarpması sonucu davacının meslekte kazanç kaybı oluşturacak şekilde yaralanmasına neden olduğu, sürekli iş göremezlik tazminatı istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ATK. 3.İhtisas Kurulundan alınan raporla kaza tarihine göre 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında kaza nedeniyle davacı hakkında sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığının tespit edilmiş olmasına, davacının isteminin sürekli iş göremezlik nedeniyle tazminata ilişkin olmasına, oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte ki raporların hükme esas alınmasında da bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/04/2017 tarih ve 2016/2 E. 2017/273 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-)Alınması gerekli 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL harcın düşümüyle kalan 14,90-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK’nun 361/1. Madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.25/11/2021