Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2671 E. 2022/1186 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2671
KARAR NO: 2022/1186
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2019
NUMARASI: 2016/1191 Esas – 2019/318 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde ZMM sigortalı olan ve diğer davalı … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın, direksiyon hakimiyetinin yitirilmesi neticesinde yolun kenarında park halindeki vekil edenine ait … yabancı plaka sayılı araca çarpması ile meydana gelen 16/07/2017 günlü trafik kazasında müvekkil aracının hasarlandığını, Almanya’da ikamet eden davacının kazadan hemen sonra yurt dışına dönmesi gerektiğinden ve mevcut hasar ile de yola gidilemeyecek olması nedeniyle aracın yola çıkılabilecek hale getirilmesi için zorunlu geçici tamir yaptırdığını, bu tamir için 1.180,00-TL ödemede bulunulduğunu, davacının Almanya’ya dönmesinden sonra aracını buradaki servise götürerek oluşan araç hasarının tespit ettirdiğini ve aracın tamir süresi için olan 4 gün için araç kiralamak zorunda kaldığını, kazanın oluşumunda davalının tam kusurlu bulunduğunu ileri sürerek aracın Almanya’da tamir edilmesi için gerekli olduğu ekspertiz raporuyla belirlenen 8.854,85-EURO araç tamir bedeli, 837,00-TL EURO ekspertiz ücreti, 260,00-EURO araç kiralama bedeli, 1.110,-TL geçici tamir bedeli ve 650,00-TL tercüme ücreti olmak üzere toplam 10.011,87-EURO ile 1.830,00-TL’nin olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu talepler yönünden eldeki dava açılmadan önce vekil edenin şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığından, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, ayrıca sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, sigorta şirketinin gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabilecek olması nedeniyle davacı aracında meydana gelen hasar bedelinin ZMM sigortası genel şartlarına göre usulüne uygun şekilde tespitini istediklerini, tek taraflı olarak yokluklarında yaptırılan hasar belirlemesine ilişkin ekspertiz raporunu da kabul etmediklerini, araç kiralama bedelinin dolaylı zararlardan olması nedeniyle ZMM sigorta poliçesinin teminatı kapsamı dışında olduğunu ve sigortadan talep edilemeyeceğini kaldı ki araç kiralandığına ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediğini, sigorta şirketinin ödeme hükümlülüğü ihbarla başlayacağından kaza tarihinden itibaren faiz talebinde de bulunamayacağını beyanla davaya karşı koymuştur. Diğer davalı … ise davaya karşı yazılı bir cevapta bulunmamış ancak 16/04/2018 günlü duruşma oturumuna katılarak, bilirkişi raporunu kabul etmediğini bildirmiştir. Mahkemece; iddia savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; görülmekte olan davada dava açılmadan önce davalı … şirketine başvuruda bulunulmadığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık olmadığı, 26/04/2016 tarihli yürürlüğe giren 6704 sayılı yasanın 4. Maddesi ile değişik, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 97.madde hükmü uyarınca dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılması gereğini dava şartı haline getirildiğini, sözü edilen bu dava şartının tamamlanabilir dava şartı niteliği taşıdığı, bu nedenle yapılan yargılama sırasında davacı vekiline süre verilerek sigorta şirketine başvuru konusundaki eksikliğin giderilmesinin sağlanıldığı, davacıya ait aracın hasarlanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın tam kusurlu olduğu, davacıya ait aracın yabancı plakalı bulunduğu, davacınında Almanya’da yaşadığı ve Türkiye’ye geldiği sırada kazaya karıştığı kaza sonucu aracında hasar meydana geldiği, hasar tespitinin Almanya’da yaptırıldığı anlaşıldığı, bu durumda davacının yabancı plakalı aracında meydana gelen hasar nedeniyle uğradığı zararın tazminini yaşadığı ülkedeki para birimi üzerinden isteyebileceği, ancak hasar bedeli bakımından KDV talep edemeyeceği, davacının maliki olduğu araçta oluşan hasarın giderilebilmesi için 7.537,41-EURO masraf gerektiğinin belgelendiği, ancak araç kiralama bedeli, geçici onarım bedeli ve tercüme giderleri ZMM sigorta poliçesi kapsamı dışında kaldığından bu yöndeki taleplerin araç ve araç maliki sürücüsü olan … tarafından karşılanması gerektiği benimsenmek suretiyle; -Davanın KISMEN KABULÜ ile -7.537,41EURO onarım bedeli ve 897,02EURO eksper ücreti olmak üzere toplam 8.434,43EURO nun davalı … aş yönünden dava tarihi olan 07/12/2016, diğer davalı … yönünden olay tarihi olan 16/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan devlet bankalarınca EURO cinsinden bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek mevduat faizi uygulanmak üzere davalılardan müştereken veya müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, -Araç kiralama bedeli olan 260EURO ya olay tarihi olan 16/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan devlet bankalarınca EURO cinsinden bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek mevduat faizi uygulanmak üzere davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, -Geçici tamir bedeli ve tercüme bedeli olan 1.830TL nin olay tarihi olan 16/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, -Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili ve davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf nedenleri; hüküm kurulurken poliçe limitinin dikkate alınmadığı, ayrıca haksız fiilden kaynaklanan bir zararın, haksız fiil tarihinde de memleket parası üzerinden gerçekleştiğinin kabul edilmesi ve buna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususun gözetilmemiş olmasının isabetsiz bulunduğu, bir an için zararın Almanya koşullarına göre belirlenebileceğine kabul edilse dahi, talep edilen ve mahkemece de kabul edilen hasar bedelinin çok fazla olduğu, 837,02-EURO’luk bir ekspertiz giderinin kabulünün mümkün olmadığı, kaldı ki ekspertiz masraflarının yargılama giderlerine dahil edilmesinin gerektiğinin göz ardı edildiği, bu nedenlerde ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. Davalı …’ın istinaf nedenleri ise; yabancı para birimi üzerinden yapılan hesaplama ve değerlendirmenin doğru olmadığı, talep edilen ve hüküm altına alınan miktarın çok fazla bulunduğu, değerlendirmenin kazanın meydana geldiği ülkemiz koşullarına göre yapılması ve zayıf ekonomik durumunun da gözetilmesi gerektiğine yöneliktir. Dava; trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen araç hasar bedelinin, araç kiralama bedelinin ve davacının yaptığı ekspertiz gideriyle tercüme masraflarının tazmini istemine ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle davacıya ait aracın Alman plakalı bulunduğu, davacının Almanya’da ikamet ettiği, tatil amacıyla geldiği Türkiye’de meydana gelen kazada aracın hasarlandığı, hasar tespitinin Almanya’da yapıldığı, davacının bu tespitin yapılabilmesi için ekspertiz ücreti ödediği anlaşıldığına göre, davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin ve bu hasar bedelinin tespiti için yapılan ekspertiz giderine ilişkin belirlemenin, ikametgahı olan ülkedeki koşullara ve bu ülkenin para birimi gözetilerek belirlenmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı gibi bu şekilde belirlenen alacağın yabancı para cinsinden talep edilmiş bulunmasında da herhangi bir yasal engel olmadığı gözetildiğinde (Bkn; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/8516 Esas – 2017/2499 Karar sayılı ilamı) istinaf edenlerin sıfatına ve istinaf nedenlerine göre ilk derece mahkemesince verilen kararda aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan diğer tüm istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Ne var ki davacı aracında meydana gelen hasarın tespiti amacıyla, ekspertize ödenen fatura bedeli asıl alacak niteliğinde olmayıp, yargılama giderlerindendir. Bu nedenle ekspertiz masrafı olan ve belgelenen 897,02-EURO’nun fatura tarihi olan 02/08/2016 tarihindeki TL karşılığı yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesi ve buna göre hüküm kurulması gerekirken (Bkn; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/19847 Esas – 2014/16462 Karar sayılı ilamı) hatalı değerlendirme sonucunda asıl alacak ( araç hasar bedeli ) miktarına eklenerek davalıların sorumluluğu yoluna gidilmesi doğru olmadığından davalı … vekilinin bu yöne amaçlayan istinaf itizarının kabulü gerektiği ve yargılama giderlerine ilişkin bu hususun kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, istinaf edenin istinaf sebepleriyle bağlı olmaksızın değerlendirilmesi gerektiğinden, bu konudaki hatalı uygulamanın istinaf eden diğer davalı …’a da yansıtılarak düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 3-Bundan ayrı davalı … şirketinin sorumluluğunu belirleyen poliçe limiti 31.000,00-TL ile sınırlı bulunmaktadır. Borçlar Kanunu 83 (Türk Borçlar Kanunu 99) maddesi; sözleşmeden veya sözleşme dışı bir nedenden kaynaklanmış olmasına göre bir ayrım yapmaksızın, vadesinde ödenmeyen yabancı para borcunun, vade veya fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının istenebileceği hükmünü taşımakta olup, infazın bu hüküm çerçevesinde gerçekleştirileceği sabittir. (Bkn; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/4637 Esas – 2020/6616 Karar sayılı ilamı) Ancak, açıklanan bu husus hüküm yerinde açıkça gösterilmemiş olup infaz aşamasında tereddüt oluşmasına sebebiyet verebileceğinden doğru görülmemiş ve davalı … vekilinin bu yöne amaçlayan istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. 4-Görülmekte olan davada, davacı taraf oluştuğunu ileri sürdüğü tüm maddi zararların her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Talep konusu araç kiralama bedeli doğrudan bir zarar olmayıp, dolaylı zarar niteliğinde bulunduğundan, mahkemece davalı … şirketinin bu zarar kaleminden sorumluluğu yoluna gidilemeyeceğine ilişkin belirleme ve kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, aracın yola çıkarılabilmesi için Türkiye’de yaptırılan geçici tamir için ödenen bedel, dolaylı bir zarar niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece geçici tamir bedeli olan 1.180,00-TL bakımından her iki davalının birlikte sorumluluğu yoluna gidilmesi ve ayrıca 650,00-TL tercüme giderinin, bir yargılama gideri olduğu gözetilerek (Ekspersiz ücreti gibi), bu giderin hükmün yargılama giderlerine ilişkin bölümünde değerlendirilmesi gerekirken, 650,00-TL tercüme gideri ve 1.180,00-TL geçici tamir bedeli olan toplam 1.830,00-TL’nin sadece davalı …’dan tahsiline karar verilerek, istinaf eden davalı …’ın olması gerekenden daha fazla bir şekilde tek başına sorumluluğu yoluna gidilmesi isabetsiz bulunduğundan, davalı …’ın bu yönleri kapsar nitelikteki istinaf itirazının kabulü gerekmiştir. Ancak 2., 3. ve 4. bentlerde gösterildiği şekilde oluşan yanılgıların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; davalıların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m. 353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yaranına oluşan usuli kazanılmış haklar ve harcın da kamu düzeninden olduğu gözetilerek, hatalı olduğu sonucuna varılan hususların düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca, 1/İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2019 gün ve 2016/1191 E.- 2019/318 K. sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (2) ve (3) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle; davalı …’ın istinaf başvurusunun ise yukarıda (2),(3) ve (4) sayılı bentlerde açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE, her iki davalının öteki istinaf itirazlarının ise yukarıda (1) sayılı bentte işaret edilen nedenlerle REDDİNE, a/İstinaf yasa yoluna başvuru sırasında davalı … tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 580,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davalı … şirketine İADESİNE, b/Davalı …’dan istinaf başvurusunda haklı çıkması nedeniyle, harç alınmasına yer olmadığına, c/İstinaf eden davalılar tarafından yapılan diğer giderlerin ise takdiren yapan üzerinde bırakılmasına,d/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2/İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2019 gün ve 2016/1191 E.- 2019/318 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,3/Davanın KISMEN KABULÜ ile; a/7.537,41 EURO onarım bedelinin ve 1.180,00-TL geçici tamir bedelinin davalı … yönünden dava tarihi olan 07/12/2016, diğer davalı … yönünden ise olay tarihi olan 16/07/2016 tarihinden itibaren, EURO cinsi alacak için devlet bankalarınca EURO cinsinden bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek mevduat faizi ile, TL olarak belirlenen alacak bakımından ise yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı … şirketinin 7.537,41 EURO hasar bedeli ve 1.180,00-TL geçici tamir bedeline ilişkin sorumluluğu poliçe limiti olan 31.000-TLile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsiline; b/Araç kiralama bedeli olan 260 EURO ‘nun olay tarihi olan 16/07/2016 tarihinden itibaren, devlet bankalarınca EURO cinsinden bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, c/Davacının EURO cinsinden istemde bulunduğu, fazlaya ilişkin onarım bedeli talebinin ise REDDİNE, 4/Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 2.051,32-TL karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 663,87-TL’nin düşümü ile kalan 1.387,45-TLbakiye harcın davalılardan (davalı … şirketinin sorumluluğu 1.342,77-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 5/Davacı tarafça karşılanan 697,37-TL’si ilk dava gideri, 383,00-TL’si davetiye ve posta gideri 2.400,00-TL’si bilirkişi gideri, 650,00-TL’si tercüme gideri ve 3.015 TL’si de ( 897.02 EURO ekspertiz masrafının fatura tarihi olan 02/08/2016 tarihindeki TL karşılığı) ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 7.115,37- TL yargılama giderinin, kabul red oranı üzerinden hesaplanan 6.056,60- TL’sinin yargılama davalılardan (davalı … şirketinin sorumluluğu 5.861.58-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, 6/Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 7/Davalı … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen 4.803,61-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … AŞ’ ne verilmesine, 8/Yatırılan gider avanslarından arta kalanın ilgilisine İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m. 362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/09/2022