Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2668 E. 2021/1152 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2668
KARAR NO: 2021/1152
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2018
NUMARASI: 2016/81 E. – 2018/516 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … Sigorta A.Ş tarafından dava dışı sigortalı … AŞ ‘ne ait emtiaların sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, sigortalı tarafından 44 paket 21.311,08 kg ve 160.685,56 USD değerindeki bakır boru emtiasının … isimli firmadan satın alındığını, 15.01.2014 tarihinde İran’dan Türkiye’ye gönderilmek üzere …-… plakalı Tır’a yüklendiğini, 21.01.2014 tarihinde tahliye için İstanbul/Kıraç’daki depoya gelen Tır’ın yükünün aynı gün içinde boşaltılamaması nedeniyle antreponun önündeki güvenlik kulübesinin hemen karşısında caddeye park ederek beklemeye başladığını, 22.01.2014 tarihinde Tır’dan 20 kutu (725,06 kg) emtianın çalındığını, ekspertiz incelemesi sonucunda 9.588,00 TL zararın sigortalıya ödendiğini, halefiyet hakkına dayanılarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibinin yapıldığını, borçlu davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı ve hak üşürücü sürelerin dolmuş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalının İran’da yerleşik “…” firmasının acentesi olarak hareket ettiğini, … firmasının … firmasından araç kiralayarak … no’lu Tır karnesi muhteviyatı yükün İran/Türkiye taşımasını gerçekleştirdiğini, taşımada davalının acente sıfatıyla taşıyıcının parasını tahsil ettiğini, pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddi gerektiğini, eşyanın bulunduğu aracın 21.01.2014 tarihinde geldiğini, antrepo beyannamesinin 21.01.2014/… tarih ve numarası ile aynı gün verildiğini, eşyanın Tır karnesinde belirtildiği şekilde tam olarak … AŞ’ne teslim edildiğini, taşıma süresinin tamamlandığını, taşıyıcının eşyaya ilişkin sorumluluğunun kalmadığını, tüm sorumluluğun antrepoya geçtiğini, hırsızlık olayının 22.01.2014 tarihinde antreponun Halkalı Gümrük Müdürlüğü’ne bildirildiğini, eşyanın antrepo tarafından mühürleri sağlam olarak teslim alındıktan sonra antrepo rejimine girmesinden sonra meydana gelen hırsızlık sonucu oluşan zarardan sorumlulukları bulunmayacağını, İstanbul 10. Vergi Mahkemesinin 2014-1139 E, 2014/2870 K. sayılı ilamı ile de sorumluluklarının bulunmadığının tespit edildiğini, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin hatır ödemesi olduğunu, ekspertiz raporunun gerekçesiz ve eşyaların antrepoya teslim edilmesinden sonra olayın meydana gelmesi nedeniyle hukuka aykırı olarak düzenlendiğini belirterek Cmr Konvansiyonuna aykırı olarak tespit edilen fahiş talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın reddine, Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; CMR Konvansiyonun 17.maddesi gereğince davalının sorumluluğunun devam ettiğini, malın güvenli bir şekilde alıcıya teslim edilmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, hırsızlık olayının 22.01.2014 tarihinde meydana geldiği, taşıma sürecinde zararın oluşmadığı, taşınan yük araçtan boşaltılmamış da olsa taşıma sürecinin sona erdiği, meydana gelen zararın sigortalı ve antrepo işletmecisi riziko alanında oluştuğu, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1/b-1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı istinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.08/07/2021