Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2644 E. 2022/835 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2644
KARAR NO : 2022/835
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2018
NUMARASI : 2017/1159 Esas 2018/1030 Karar
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/202
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle; davalı …’ın sürücüsü olduğu davalı… Tic. Ltd. Şti.’nin maliki ve işleteni olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile 06/01/2016-06/01/2017 tarihleri arasında sigortalı olan… plakalı aracın 14/05/2016 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki …plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin aracında değer kaybı oluştuğunu, hasar nedeniyle aracın 6.050,00 TL tutarında servis ve onarım işlemi gördüğünü, müvekkilinin aracın onarımı nedeniyle 18 gün boyunca aracını kullanamadığını belirterek, HMK’nın 107.maddesi ile düzenlenen Belirsiz Alacak Davası hükmü çerçevesinde, dava konusu alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesine müteakiben, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın taleplerini artırma hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybına mahsuben şimdilik 50 TL’nin kaza tarihi olan 14.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin onarım için serviste kaldığı süre boyunca aracını kullanamaması nedeniyle doğan zarara mahsuben şimdilik 50 TL’nin kaza tarihi olan 14.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 20/09/2018 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; taleplerini değer kaybı yönünden 4.933,75 TL, araç mahrumiyet kaybı zararı yönünden 1.500 TL olarak artırdıklarını beyan etmiştir.
Davaya cevap veren davalıların vekilleri, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda;
a-davanın kabulüne, araçtaki değer kaybından kaynaklanan 50,00 TL’nin 24/12/2017 tarihinden itibaren, 4.883,75 TL’nin ise 20/09/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar… A.Ş., Stil Teks. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ve …dan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-aracın olağan tamir süresi boyunca kullanılmamasından kaynaklanan 50,00 TL’nin 24/12/2017 tarihinden itibaren, 1.450,00 TL’nin ise 20/09/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar …Tic. Ltd. Şti. ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı …Tic. Ltd. Şti. vekili ile davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri;
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin belirsiz alacak davasında, davalı sigorta şirketi yönünden araç değer kaybından kaynaklanan tazminat talepleri bakımından KTK’ye göre temerrütün oluştuğu tarih olan dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise davaya konu tüm tazminat talepleri bakımından haksız fiilin (trafik kazasının) gerçekleştiğ tarihten itibaren ticari avans faiz işletilmesi gerektiği, hususlarına ilişkindir.
Davalı …. Şti. vekilinin istinaf başvuru sebepleri;
Müvekkili şirketin dava konusu kazaya karışan… plakalı aracın kaza tarihini de içine alan tarih aralığında uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile diğer davalı …a kiraya vermiş olup böylece araç üzerindeki işleten sıfatını kaybettiği, bu durumun davalı sürücü …tarafından da açıkça ikrar edildiği, 2918 Sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu’nda “işleten” sıfatına kimlerin haiz olduğu ayrıntılarıyla açıklanmış olup müvekkilinin sahip olduğu aracı kiralamakla işleten sıfatını kaybettiği, hal böyle iken aracın karışmış olduğu kazada, oluşan zararın tazmini için hasım olarak müvekkilinin gösterilmesinin mümkün olmadığı, müvekkilinin aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir.
İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı bedeli ile aracın kullanılamaması nedeniyle doğan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davalı …’ın sürücüsü olduğu davalı… Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin maliki ve işleteni olduğu ve davalı …Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile 06/01/2016-06/01/2017 tarihleri arasında sigortalı olan … plakalı aracın 14/05/2016 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacının, kazada davalı araç sürücüsü ….’ın %100 oranında kusurlu olduğu iddiasıyla davalı araç maliki, sürücü ve ZMM sigortacısı aleyhine araçta oluşan değer kaybının ve aracın kullanılamaması nedeniyle doğan zararın tazmini istemiyle bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Eldeki davada; kaza yapan aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile davalı…a kiraladığını iddia eden davalı şirketin, aracın işleteni olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” denilmektedir.2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devredilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir.Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.Açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davalı araç malikinin, aracını uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiraladığı, kiracı fatura bilgilerini içeren Comet Rent A Car ve fatura ibraz edildiği, ek sürücü olarak davalı ….’ın da bilgilerinin olduğu anlaşılmıştır. Kiralayan ile kiracının sıfatları, Comet Rent A Car ve fatura içeriği birlikte değerlendirildiğinde, kira sözleşmesinin 3.kişileri bağlayıcı mahiyette olduğu, uzun süreli sayılması gereken kira sözleşmesi gereğince de davalı kayıt malikinin işleten sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır.Hal böyle olunca da davalı kayıt maliki …. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın; pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.Bundan ayrı her ne kadar zarar gören aracın hususi araç olması nedeniyle ilk derece mahkemesince yasal faize hükmedilmesi isabetli ise de, davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle faizin; sigorta şirketi yönünden alacağın tamamı için dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden başlatılması gerekirken, tazminatın bir kısmına dava tarihinden bir kısmına ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır. Bu suretle davalı …. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan hususlara ilişkin kabulü, diğer yönlerden reddi ile ilk derece mahkemesinin istinaf incelemesine konu kararının kaldırılmasına, kararın kaldırılmasını gerektiren yanılgılı hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince yeniden hüküm tesisine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçe uyarınca;
1/İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2018 tarih ve 2017/1159 Esas 2018/1030 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kısmen kabulüne,
a/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,
b/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya iadesine
c/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
d/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerilerinde bırakılmasına,
2/İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2018 tarih ve 2017/1159 Esas 2018/1030 Karar sayılı kararının kaldırılmasına,
a/Davalı …. Ltd. Şti aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan REDDİNE,
b/Davalılar …Sigorta A.Ş. ve….aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
c/Araçtaki değer kaybından kaynaklanan 4.933,75-TL’nin 24/12/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar …Sigorta A.Ş. ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d/Aracın olağan tamir süresi boyunca kullanılmamasından kaynaklanan 1.500,00-TL’nin 24/12/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
e/Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 439,49 TL (davalı …Sigorta A.Ş. 337,02 TL harçtan sorumlu olmak üzere) nispi karar harcından , 31,40 TL peşin harç ile 78,48 TL tamamlama harcının mahsubu ile noksan kalan 329,61 TL harcın (davalı… Sigorta A.Ş. 227,14 TL harçtan sorumlu olmak üzere) davalılar …Sigorta A.Ş. ve …’dan sorumlulukları oranında tahsili ile hazineye gelir kaydına,
f/Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılar …Sigorta A.Ş. ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
g/Davacı tarafından yapılan toplam 1.483,50-TL yargılama gideri ile 31,40-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı, 78,48-TL tamamlama harcı toplamı 1.624,78-TL’nin davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
h/Davalı …. Tic. Ltd. Şti lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
3/Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.16/06/2022