Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2594 E. 2022/785 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2594
KARAR NO: 2022/785
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2018
NUMARASI: 2017/60 Esas 2018/1393 Karar
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 20/11/2016 kaza tarihinde … plakalı halk otobüsünün müvekkillerinin çocuğu …’a çarparak ölümüne neden olduğunu, 1993 doğumlu maktülün vefat etmesiyle annesi ve babasının, çocuklarının desteğinden yoksun kalıp müşterek çocukları ve desteklerinin ölümü nedeni ile büyük manevi acıya maruz kaldıklarını belirterek, vefat edenin anne ve babası olan müvekkilleri yönünden 6100 sayılı yasanın 107.maddesi uyarınca daha sonra artırılmak üzere 5.000 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının (davalı sigorta şirketleri yönünden sigorta limiti dahilinde) vefat edenin anne ve babası için 20.000’er TL, kardeş için 10.000 TL olmak üzere toplam 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte (sigorta şirketleri haricindeki davalılardan) ortaklaşa ve zincirleme tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 20/05/2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalı araca atfedilecek kusur ile sınırlı olduğunu, başvuru şartının yerine gelmediğini belirterek, esasa girilmeksizin davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine ve ayrıca esastan reddine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. Davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza ile ilgili olarak olaya sebebiyet veren aracın özel halk otobüsü olduğunu, müvekkili kurumun özel halk otobüslerinin işleteni olmadığını, gerek Karayolları Trafik Kanunu uyarınca gerek özel halk otobüslerine ilişkin özel kurum içi mevzuat uyarınca müvekkili kurumun özel halk otobüslerinin kendi eylemleri sonucu neden oldukları zararlardan dolayı sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın müvekkili açısından husumet yönünden reddine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. Davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın, kaza tarihi itibari ile … Sigorta Anonim Şirketinin … poliçe numarası ile genişletilmiş kasko poliçesinin mevcut olduğunu, davacı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olduğunu, davanın dosya ekleri ile birlikte … Sigorta Anonim Şirketi’ne ihbar edilmesi istediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. İhbar Olunan … Sigorta A.Ş vekili ihbar dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin davada dahili davalı sıfatını taşımadığını, taraf sıfatı kamu düzenine ilişkin olduğundan hakkında usul yasası hükümlerine göre dava açılamayan kişi ihbar talebi ile davalı sıfatı kazanamadığından aleyhine hüküm kurulamayacağını, dava konusu kazaya karışan … plakalı vasıtaya ilişkin olarak müvekkili şirket nezdinde 22/05/2016-22/05/2017 tarihli genişletilmiş kasko poliçesi bulunduğunu, müvekkili şirketin manevi tazminat sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu belirterek, ihbar olunan olarak aleyhine hüküm kurulamamasına karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; trafik kazasının meydana gelmesinde … plaka sayılı halk otobüsü sürücüsü davalı …’in 2918 sayılı KTK m.47/d, m.52/b’de belirtilen kurallara uymamak suretiyle dikkatsiz, tedbirsiz ve özensiz davrandığı ve % 25 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yayanın trafiği engelleyecek, tehlikeye düşürecek davranışta bulunması ve taşıt yolu üzerinde bulunması trafiğin seyir emniyetini ihlal etmesi ticari taksiden indikten sonraki süreçte gece vakti tehlikelere açık, can güvenliğini ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde taşıtların değişik hızlarda seyir ve manevra halinde olabilecekleri kaplama üzerinde bulunması nedeni ile kazanın gelişimine katkısı olduğu ve %75 oranında kusurlu olduğu, …. plaka sayılı halk otobüsünün 20/05/2015 – 20/05/2016 vadeli ZMMS poliçesi kapsamında … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığı ancak kaza tarihinde bu poliçe geçerli olmayıp, 20/05/2016 – 20/05/2017 vadeli ZMMS poliçesi kapsamında … Sigorta Şirketi tarafından sigortalandığı, bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan davacıların nihai maddi zararının toplam 58.376,99-TL olduğu ve 310.000,00-TL tutarındaki poliçe limitinin altında kaldığı, … Sigorta A.Ş’nin kaza tarihi itibariyle geçerli bir poliçe kapsamında sigorta sorumluluğu bulunmaması nedeniyle bu davalı yönünden davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, her ne kadar davacılar işleten sıfatıyla davalı İETT Genel Müdürlüğünden maddi ve manevi tazminat talep etmiş ise de, kazaya karışan halk otobüsünün özel halk otobüsü niteliğinde olduğu, davalı İETT işletmesinin bu halk otobüslerinin çalışacağı hatlarının belirlenmesi, güzergah ve durak kontrolü, verilen taşıma hizmetlerinde kalite standartlarının sağlanması gibi hususlarda denetim ve gözetim yetkisinin bulunduğu, ancak bu yetkinin 2918 sayılı KTK m.3 hükmünde belirtilen işleten sıfatına sağlayacak düzeyde olmadığı anlaşılmakla adı geçen davalı yönünden davanın ve davacıların tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacıların manevi zararlarının olması nedeniyle manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulünün gerektiği, görüşünden hareketle; a-davacılar … ve …’ın maddi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı … için 2.500,00-TL, davalı … için 2.500,00-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma zararı) davalı … Sigorta Şirketi yönünden dava tarihi olan 19/01/2017, diğer davalılar …, … ve … yönünden kaza tarihi olan 20/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, b-davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı … için 5.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL, davacı … için 1.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazla istemin reddine, c-davalılar … Sigorta A.Ş yönünden maddi tazminat isteminin, İETT Genel Müdürlüğü yönünden maddi ve manevi tazminat istekleri yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili ile davalılar …, … ve … vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Dava ihbar olunan müvekkilleri ile yapılan sulh sözleşmesinin tarafı … Sigorta A.Ş; davalıların sigortacısı olup, sigorta sözleşmesinin niteliği gereği taraflar arasında halefiyet ilkesi ve müteselsil sorumluluk bulunduğu, müvekkilleri aleyhine sulh sözleşmesine rağmen manevi tazminat yönünden karşı taraf davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka ve uygulamaya aykırı olduğu, maddi tazminat yönünden davanın reddedilen kısmı yönünden red sebebinin aynı olması nedeniyle davalılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. Davalı … ve … ile … vekilinin istinaf sebepleri; Savcılık dosyasında alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin kusursuz olduğu kanaatine varıldığı ve dosyadaki bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarını bildirmelerine rağmen dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığına gönderilmemesi nedeniyle haksız tazminata hükmedildiği, mahkemece; eksik inceleme yapılarak hukuki denetime elverişli olmayan, soyut, kamera görüntüleri ile çelişkili bilirkişi raporu dikkate alınarak haksız karar verildiği, kamera kayıtlarından kusursuz olduğu aşikar olan müvekkilleri hakkında verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğu, mahkemenin 25/12/2018 tarihli son duruşmasında kısa kararda davacıların manevi tazminat talepleri açısından kısmen red kısmen kabul kararı verildiği, kısa karar sonrasında davacılar vekili ile kaza tarihi itibari ile müvekkiline ait aracın genişletilmiş kasko poliçesinin tarafı olan ve davanın ihbar edildiği … Sigorta A.Ş. yetkililerinin bir araya gelerek manevi tazminat ve tüm ferileri ile ilgili yazılı anlaşma yaptıkları, yapılan anlaşma uyarınca davacı tarafa toplam 19.944,46 TL … Sigorta A.Ş. tarafından ödeme yapıldığı, yapılan anlaşma uyarınca davacı tarafça ödeme ile beraber, gerek ödemeyi yapan … Sigorta A.Ş. gerekse de araç maliki ve şoförü olan davalılar …, … ve … yönünden manevi tazminat talebinden feragat edileceğinin ifade edildiği, davacı vekili ile ihbar olunan … Sigorta A.Ş. arasında yapılan ibraname ve feragatname başlıklı yazılı anlaşmanın, davacı tarafından mahkemece henüz gerekçeli karar yazılmadan evvel sunulduğu, ancak mahkemenin gerekçeli kararında, davacı ve ihbar olunan sigorta şirketi tarafından sunulan sulh ve feragat dilekçesini dikkate almaksızın ve ek karar vermeden müvekkiller aleyhine manevi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiği, mahkeme tarafından feragat sözleşmesine rağmen müvekkiller aleyhine manevi tazminata ve ferilerine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden; 20/11/2016 kaza tarihinde … plakalı halk otobüsünün, davacıların çocuğu …’a çarparak ölümüne neden olduğu, ölenin mirasçıları olan anne ve babası ile kardeşinin, … plaka sayılı halk otobüsünün trafik sigortacısı, malikleri ve sürücüsü hakkında destekten yoksun kalma maddi tazminatı ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmıştır. (Davacılar vekili 30/07/2019 tarihli ek istinaf dilekçesi ile, her ne kadar davalı İETT ile ilgili red kararının hatalı olduğunu belirterek, bu davalı ile ilgili red kararının kaldırılması talebinde bulunmuş ise de, gerekçeli kararın davacılar vekiline 15/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 09/04/2019 günlü istinaf dilekçesinde davalı İETT yönelik davanın reddinin hatalı olduğuna ilişkin bir istinaf itirazı ileri sürülmediği, ek istinaf dilekçesi tarihi itibariyle de istinaf süresi geçirilmiş bulunduğundan 30/07/2019 günlü dilekçede ileri sürülen husus istinaf nedeni olarak değerlendirmeye alınmamıştır.) Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınmak suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle; konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen kusur raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin, dosyaya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve söz konusu bu raporda, olayla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından trafik bilirkişisinden temin edilen kusur raporunun da değerlendirilmesi ve yine savcılık soruşturması sırasında görüntü inceleme ve iyileştirme uzmanı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun da ayrıca değerlendirilmesi ve bu suretle raporlar arasında bir çelişkiden söz edilemeyecek olması karşısında hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalılar …, … ve … vekili ile davacılar vekilinin aşağıda açıklanacak husus hariç olmak üzere diğer tüm istinaf başvuru nedenlerinin HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak; ilk derece mahkemesinin kararından sonra davalıya ait aracın kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş vekili tarafından 10/01/2019 tarihinde uyap üzerinden davacılar vekili ile yapılan “ibraname ve feragatname” başlıklı belge gönderilerek, davacılar vekili tarafından davadan feragat edilmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunulmuştur. İbraname, Feragatneme başlıklı belgenin; davacı tarafın manevi tazminat talepleri ile ilgili, davacılar ile sigorta şirketi arasında mahkeme dışı sulh mahiyetinde olduğu, davacı taraf ile dava ihbar olunan sigorta şirketi arasında manevi tazminata ilişkin anlaşmaya varıldığı, masraf ve vekalet ücretinin de ödenmiş olduğu göz önüne alındığında, manevi tazminat istemlerine ilişkin dava ödeme sebeyle konusuz kaldığından, konusuz kalan istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, ayrıca red sebebinin aynı olması nedeniyle hakkında dava açılan davalılar yararına reddedilen maddi ve manevi tazminat yönünden tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca da, davacılar vekili ile davalılar …, … ve … vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması suretiyle yeniden hüküm tesisi hususunda aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M/ Gerekçe uyarınca, 1/İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2018 tarih ve 2017/60 Esas 2018/1393 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekili ile davalılar …, … ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kısmen kabulüne, a/İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacılara iadesine, b/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar …, … ve … tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalılara iadesine, c/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, d/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerilerinde bırakılmasına, 2/İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2018 tarih ve 22017/60 Esas 2018/1393 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3/Davacılar … ve …’ın maddi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı … için 2.500,00-TL, davalı … için 2.500,00-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma zararı) davalı … Sigorta Şirketi yönünden dava tarihi olan 19/01/2017, diğer davalılar …, … ve … yönünden kaza tarihi olan 20/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, 4/Davacılar …, … ve … yararına hükmedilen manevi tazminata ilişkin davacı taraf ile dava ihbar olunan … Sigorta A.Ş arasında yapılan sulh anlaşması doğrultusunda ödeme yapıldığından ve manevi tazminat davası konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığına, 5/Davalılar … Sigorta A.Ş yönünden maddi tazminat isteminin, İETT Genel Müdürlüğü yönünden maddi ve manevi tazminat istekleri yönünden açılan davanın reddine, 6/Alınması gereken harç, hükmedilen maddi tazminat yönünden 341,55-TL olup, peşin alınan 768,49-TL’den mahsubu ile fazla yatan harcın talep halinde davacılara iadesine, 7/Davacı tarafça maddi tazminat yönünden yatırılan 341,55-TL peşin harcın davalılar … Sigorta Şirketi, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 8/Manevi tazminat yönünden ödeme nedeniyle dava konusuz kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 9/Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 36,00-TL, posta ve tebligat masrafı 440,00-TL, bilirkişi ücreti 1.400,00-TL olmak üzere toplam 1.876,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre (%29,09 KABUL) 545,75-TL olup (davalılar …, … ve …’la ilgili dava ihbar olunan sigorta şirketi tarafından sulh olunması nedeniyle 500,00-TL yargılama gideri yatırılmış olduğundan) kalan 45,75-TL’sinin davalı … Sigorta Şirketi’nden tahsili ile davacılara verilmesine, 10/Davalılar …, … ve … tarafından yapılan toplam 126,45-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 89,66-TL’sinin müştereken ve müteselsilen davacılardan alınarak adı geçen davalılara verilmesine, bakiyesinin adı geçen davalılar üzerinde bırakılmasına, 11/Davacılar vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden; davacı … bakımından 2.180,00-TL, davacı … bakımından 2.180,00-TL maktu avukatlık ücretinin davalılar … Sigorta Şirketi, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınıp adı geçen davacılara verilmesine, 12/Manevi tazminat yönünden ödeme nedeniyle dava konusuz kaldığından (vekalet ücreti yönünden de ödeme nedeniyle sulh olunduğundan) davalı İETT hariç davanın diğer tarafları lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 13/Davalı İETT vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine, 14/Davalı İETT vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınıp adı geçen davalıya verilmesine, 15/Davalı … Sigorta Şirketi yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 16/Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, maddi tazminat yönünden 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK’nun 361/1. madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, manevi tazminat yönünden ise kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/06/2022