Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2460 E. 2021/1456 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2460
KARAR NO: 2021/1456
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2019
NUMARASI: 2014/109 E. – 2019/38 K.
DAVA: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 26/12/2012 tarih saat 23:15 sıralarında içinde davacılardan …’ın yolcu, …’ın ise sürücü olduğu aracın Haramidere Metrobüs durağı üst geçidine yakın bir yerde, … plakalı araca trafik kurallarına aykırı bir şekilde durması sebebiyle çarptığını, bu aracın ruhsat sahibinin davalı …, sürücüsünün … olduğunu, kaza sebebiyle müvekkili …’ın ağır şekilde yaralandığını, bir kaç kez ameliyat geçirmek zorunda kaldığını, hastane masraf ve giderleri dışında 4.000 TL para ödemek zorunda kaldığını, dava tarihi itibariyle halen tedavisinin devam etmekte olduğunu, kaza tespit tutanağı uyarınca davalı … yönetimindeki kamyonun asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu hususta Büyükçekmece Başsavcılığı 2012/37975 Soruşturma nolu dosyadan soruşturma yürütüldüğünü ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1. Davalı aleyhine her iki davacı için 10.000,00-TL maddi tazminat; diğer davalılar … ve … aleyhine ise tedavi gideri, iş göremezlik ve sakatlık tazminatı olarak her iki davacı için 10.000,00-TL maddi tazminat ile davacı … için 60.000 TL … için 40.000,00-TL olmak üzere toplam 100.000,00- TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 06.02.2017 tarihli dilekçesi ile, davayı kismi dava olarak açtıklarını, davalı sigorta şirketi yönünden, 10.000,00-TL maddi tazminatı davacı … için 7.000,00-TL, davacı … için 3.000,00-TL olarak talep ettiklerini, diğer davalılar yönünden ise tedavi gideri, sakatlık tazminatı ve çalışamadığı dönem-geçici iş göremezlik tazminatı olarak davacı … için 7.000,00-TL, davacı … için 3.000,00-TL maddi tazminat, davacı … için 60.000,00-TL, davacı … için 40.000,00-TL manevi tazminat olduğunu açıklamıştır. Davacılar vekili 03.10.2017 tarihli dilekçe ile, davacı … yönünden davadan feragat ettiklerini belirtmiştir. Davacı vekili 01.02.2018, dava değerini, … yönünden kalıcı iş göremezlik tazminatı için 90.604,88-TL, geçici iş göremezlik tazminatı için 1.508,64-TL, tedavi gideri için 1.834,32-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çarptığı aracın işletilme halinde olmayan bir araç olduğunu, bu sebeple sorumluluğun kusursuz sorumluluk olarak değerlendirilemeyeceği, kusur sorumluluğu içerisinde olduğu, bu sebeple sigorta şirketine bir sorumluluk atfedilemeyeceğini, davacının olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesine ilişkin talebin yasal dayanağının olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkillerine atfedilecek bir kusur olmadığını, müvekkillerinin park ettiği araca davacının arkadan çarptığını, olay yeri incelemesinde kaza tespit tutanağına göre görüşe engel herhangi bir cismin olmadığı, zeminin kuru olduğu, gece olmasına rağmen aydınlatma lambalarını yandığı ve yolun aydınlık olduğu tespitlerine yer verildiğini, davacı …’ın dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu kazanın meydana gelmesine sebep olduğunu, ayrıca alkollü olduğunu, her iki davacının kaza sırasında emniyet kemerlerinin takılı olmadığını, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; ” … Elde edilen deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı …’ın kullanımında olan … plakalı araçta seyir halinde iken davalı … kullanımında ve maliki davalı … olan … plakalı araca arkadan çarptığı, bu çarpma sebebiyle davacının %80 oranında kusurlu, davalının ise %20 oranında kusurlu olduğu davacı …’ın bu kaza sebebiyle ciddi şekilde yaralandığı, uzun süre tedavi gördüğü, … plaka sayılı aracın ZMMS ‘sinin 1 yıl süreli olduğu ve başlangıç tarihinin 30/12/2011 olduğu, bu sebeple davalı … Sigorta A.Ş’nin ZMMS kapsamında sorumlu olduğu 15.05.2013 tarihli Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü SED araştırması gereğince, …’ın 1993 doğumlu, bekar, ortaokul mezunu olduğu, evinin ailesine ait olduğu kira vermediği, ayakkabı fabrikasında çalıştığı ve aylık gelirinin 800.00-TL – 1.000-TL arasında olduğu, fiziksel bir engelinin bulunmadığı, ailesi ile yaşadığı tespit edilmiştir. Alınan raporların denetime elverişli olduğu göz önünde bulundurularak davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulüne, kazanın özelliğine, tarafların kusur durumuna, davacının yaralanmasına, kaza nedeniyle yaşanan korkuya, yaralanma ile oluşan acı , üzüntü ve eziyete, tedavi sürecine göre davacı tarafça talep edilen manevi tazminatın ekonomik – sosyal denge de gözetilerek 15.000,00-TL üzerinden kısmen kabulüne, davacı … yönünden ise davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle, 1-) a-Davacı … tarafından davalılar … Sigorta A.Ş, …, … aleyhine açtığı maddi tazminat talebinin kabulüne, Davacının 26/12/2012 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanması sonucu oluşan maddi zararı nedeniyle 93.946,00 TL maddi tazminatın adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacıya ödenmesine, Tespit ve takdir olunan maddi tazminata davalılar … ve … yönünden kazanın vuku bulduğu 26/12/2012 gününden diğer davalı … Sigorta şirketi yönünden davanın açıldığı 29/03/2013 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine, b-)Davacı … tarafından davalı … ve … aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, Davacının dava konusu trafik kazasında yaralanma sonucu oluşan manevi zararı nedeniyle takdir ve tespit olunan 15.000,00- TL manevi tazminatın adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Tespit ve takdir olunan manevi tazminata kazanın vuku bulduğu 26/12/2012 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-)Davacı … yönünden açılan maddi manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili, davalı … vekili ve davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; görevsiz mahkemede alınan kusur raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, sigortalı aracın işletilme halinde olmadığını, davacının kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, dava dilekçesi ile talep edilmeyen iş göremezlik alacağı ve tedavi giderinin ıslah dilekçesi ile talep edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … istinaf dilekçesinde özetle, avukatı istifa ettiği halde kendisine geçerli bir tebligat yapılmadığını, savunma hakkının ihlal edildiğini, görevsiz mahkemede alınan raporun hükme esas laınmasının doğru olmadığını, kusur raporunu kabul etmediğini, hesap raporunu ve rakamları kabul etmediğini, kaza tarihinden değil ıslah edilen rakam için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur raporunu kabul etmediklerini, görevsiz mahkemede alınan rapora göre karar verilmesinin doğru olmadığını, davalı … ve … arasındaki adi yazılı satış sözleşmesinin dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına ve özellikle; dosya kapsamına göre davalı …, yargılama aşmalarından ve alınan raporlardan haberdar olup savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak bir durumun söz konusu olmamasına; somut olaya ilişkin olarak makina mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 18/11/2013 tarihli kusur raporunun, dosyada mübrez kaza tespit tutanağı ve kesinleşen ceza dosyasında hükme esas alınan 10/11/2014 kusur raporu ile uyumlu, kazanın meydana geliş biçimine uygun, taraf ve yargı denetimine açık ve yeterli olmasına, bu itibarla yerel mahkemece hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına; kaza tarihi, kusur durumu, davacı …’ın yaralanmasının niteliği ve maluliyet oranı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumu hep birlikte nazara alındığında davacı … için yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminatın fahiş olmamasına; dava edilen ve ıslah edilen rakamlar için temerrüd tarihi aynı olup, faiz başlangıç tarihinin dava edilen ve ıslah edilen rakamlar için ayrılmasının mümkün olmamasına; araç satışları resmi şekle (noter satışı) tabi olup adi yazılı davalı … ile davalı … arasındaki adi yazılı satış sözleşmesi ile işleten sıfatının değişmeyecek olmasına; yerel mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunun Yargıtay içtihatlarına uygun olmasına ve hesap hatası içermemesine; davacı tarafça dava dilekçesi, açıklama dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile davalı sigorta şirketinden, tedavi gideri, kalıcı ve geçici iş göremezliği de kapsayan şekilde maddi tazminat talep edilmiş olmakla, açıkça kusura dayanılarak sorumluluğun davalılar yönünden ayrılması istenmediğinden yerel mahkemece davalıların tüm zarar kalemlerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı sigorta şirketi vekili, davalı … vekili ve davalı …’ın yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun ayrı ayrı reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı sigorta şirketi vekili, davalı … vekili ve davalı … tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 7.444,10-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 1.860,52 -TL nispi istinaf karar ve ilam harcının düşümü ile bakiye 5.583,58-TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 30/09/2021