Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/246 E. 2021/153 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/246
KARAR NO: 2021/153
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2018
NUMARASI: 2015/1122 E. – 2018/971 K.
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; 07/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili … ‘ün eşi … ile … ‘ün babaları …’ün hayatını kaybettiğini, müvekkili …’in eşi ve … ile …’nın babası …’ün vefat etmesi nedeniyle müvekkilllerinin yoksun kaldıkları destek ve duydukları üzüntü ve acı nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili … için 1.000-TL maddi 75.000-TL manevi , … için 1.000-TL maddi 75.000-TL, … için 1.000-TL maddi 75.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahisilini talep etmiştir. Davacı vekili bilahare 19/01/2018 tarihli dilekçesi ile destek tazminatı talep miktarını … için 182.661,64TL, … için 25.257,70 TL … için 67.297,09 TL’ye yükselltmiştir. Davalı … Sigorta vekili vekili; müvekkili şirket tarafından Zorunlu Karayolu Taşıma Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın 07.05.2015 tarihinde işletilmesi sırasında oluşan kazada davacıların desteği vefat ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirketin maddi tazminat talepleri açısından, poliçe limitleri dahilinde ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında davacının zararlarını gidermekle yükümlü olduğunu, kusur oranları tespit edildiğinde müvekkili şirket sigortalısının kusursuz olduğunun anlaşılacağını, dava dilekçesinde ve kaza tutanaklarında belirtildiği üzere kazanın oluşumunda diğer davalı … kusurlu olduğunu, müvekkili şirket sigortalısının kusuru olmaması nedeniyle davacıların müvekkil şirketten olan taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, bu taleplerinin reddi halinde müvekkil şirket aleyhinde tazminata hükmedilecekse davacıların desteğinin araçta hatır için taşınması nedeniyle tazminattan indirim yapılmasını talep ettiklerini, davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili; müvekkili … tarafından … Ltd.Şti’ye ait … plakalı araç için … poliçe numarası ile 14/08/2014-14/08/2015 başlangıç ve bitiş tarihli zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlendiğini, müvekkili sigorta şirketinin poliçe uyarınca sorumluluğu, sigorta genel şartları hükümleri kapsamında poliçe üzerinde yazılı limitler ile sınırlı sorumluluktur. Öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusuru tam olarak tespit edilemediğini, Sigorta şirketi, sigortalısının kusuru oranında hasar tazminatı ödemekle yükümlüdür. Bu nedenle öncelikle kusur durumunun mahkemece bilirkişi kanalı ile tespit edilmesi gerektiğini, ölüm halinde şahıs başına poliçe en üst limiti yargılama gideri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere 268.000-TL’dir.07.05.2015 tarihinde sigortalı aracın karıştığı kaza sonucu, ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, maddi ve hukuki gerekçeleri mesnetsiz bulunan davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Nakliyat vekili; müvekkili şirketin işbu davada hasım olmadığını, bu sebeble husumet itirazı olduğunu, mahkememizin bu davada yetkili olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Tüm dosya ve deliler birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava trafik kazasına dayalı destekten yoksun kalma istemine ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır. 07/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında Davalı …’ya ZMMS ile sigortalı davalı … Ltd.Şti ‘nin maliki olduğu, davalı … idaresindeki … plakalı araç ile davalı … Sigorta ‘ya ZMMS ile sigortalı dava dışı … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteğinin vefat ettiği, kazada … plakalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, dolayısıyla davalı … Nakliyat ve ZMMS sigortacısı olan … Sigorta’nın tazminatlardan sorumlu olmadığı, bu nedenle bu 3 davalı yönünden açılan hem maddi hem manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerektiği, … plakalı araç sürücüsü % 100 kusurlu olduğundan ZMMS sigortacısı olan … Sigorta’nın kusur oranında poliçe limitleri dahilinde sorumluluğunun mevcut olduğu, bilirkişi incelemesiyle belirlenen toplamda 275.216,43-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketi dava tarihinden önce temerrüde düşmediğinden dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalı … Sigorta poliçe gereği manevi tazminat miktarlarından sorumlu olmadığından bu talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile “A- Davalılar … Sigorta … Ltd Şti ve … hakkında açılan davanın reddine; B-Davalı … Sigorta yönünden açılan maddi tazminat davasının Davanın KABULÜNE, … için 182.661,64-TL , … için 25.257,70- TL … için 67.297,09 TL destekden yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinin poliçe teminat limitleri dahilinde tahsiline; C-Açılan manevi tazminat davasının Reddine ” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı … Sigorta vekili, davalı … Nakliyat Şirketi vekili ve … Sigorta vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri: Manevi tazminat talebinin reddi kararını hiçbir gerekçeye dayandırmamış olduğundan bu kararın yasaya ve usule aykırı olduğuna, davalı …’un kazada kusurlu olduğuna ve sürücülüğünü yaptığı aracın sigorta şirketinin de maddi tazminattan sorumlu tutulması gerektiğine ilişkindir. Davalı … Şirketi vekilinin istinaf nedenleri: Müvekkili hakkındaki davanın reddine karar verilmesine rağmen vekalet ücreti verilmemesinin ve bu husustaki tavzih taleplerinin 08.11.2018 tarihli ek karar ile reddedilmiş omasının hukuka aykırı olduğuna yöneliktir. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri:Müvekkiline ilişkin davanın reddine karar verilmesine rağmen, kendisini vekil ile temsil ettiren müvekkili lehine herhangi bir vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya tamamen aykırı olduğuna yöneliktir. İstinaf edenlerin sıfat ve istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksunluk ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davaya konu kazanın 07/05/2015 tarihinde davalı …’un sevk ve idaresinde olan ve diğer davalı … sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı bulunan ve diğer davalı … Ldt.Şti’nin işleteni olduğu … plakalı araç ile dava dışı sürücü …’nın sevk ve idaresinde olan ve diğer davalı … Sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın çarpışması sonucunda meydana geldiği; kazada … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacıların desteği …’ün vefat ettiği anlaşılmaktadır. 1-Kaza tespit tutanağına göre olay, 07/05/2015 günü saat 21:45 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Arnavutköy istikametinden … Caddesini takiben … istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde, kısmen şerit ihlali yaparak karşı yön şeridine girdiği sırada karşı yön şeridini takiben gelen sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı minibüs ile çarpışması neticesi meydana gelmiştir. Ceza soruşturması sırasında alınan ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 05/10/2015 tarihli raporuna göre sürücü İdris’in asli derecede, sürücü …’un ise tali derecede kusurlu bildirilmiştir. Mahkeme tarafından bilirkişi kurulundan alınan 25/12/2017 tarihli kök ve 30/04/2018 tarihli ek raporda ” … plakalı araç sürücüsü …’nın olayın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’un alabileceği herhangi bir tedbir olmaması nedeniyle olayın meydana gelmesinde kusursuz bulunduğu bildirilmiştir. Mahkemece de bu kök ve ek raporlar hükme esas alınmıştır. Ceza soruşturması sırasında alınan ATK raporu ile mahkemece alınan bilirkişi raporları arasında kusur dağılımı yönünden çelişki bulunmakta olup, bu çelişki giderilmeden karar verilmiş ise de, bilirkişi ek raporunun davacı vekiline 08/05/2018 tarhli duruşmada elden tebliğ edilmesine rağmen davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı saptanmıştır.Yargılamada ileri sürülmeyen bir husus, istinaf aşamasında HMK 357.madde hükmü gereğince ileri sürülemeyeceğinden ve istinaf aşamasında dile getirilen bu husus, kamu düzenine ilişkin bulunmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. 2-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 vd. maddelerine göre ölüm halinde ölenin yakınları manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Eldeki davada ölenin yakınları manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Ne var ki, manevi tazminat sorumluluğunun doğabilmesi için tazminat talep edilen kişinin kusurlu olması veya kusurlu kişinin kusurundan kanun tarafından sorumlu tutulmuş olaması gereklidir. Mahkemece davalı sürücü …’un kazananın meydana gelmesinde kusursuz olduğu kabul edildiğine göre, gerek bu davalı, gerekse işleten … Şirketi hakkındaki manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş olması doğru olduğu gibi, manevi tazminat talepleri ZMMS kapsamında bulunmadığından, ZMM sigortacılarına yönelik manevi tazminat taleplerinin de reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davacılar vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının da reddi gerekmiştir. 3-Mahkemece davalı … Sigorta şirketi dışındaki diğer davalılar hakkındaki maddi ve manevi manevi tazminat taleplerinin tamamen reddine karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Tarifelerin Üçüncü Kısmına Göre Ücret” kenar başlıklı 13/1. maddesinde “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü ile aynı tarifenin “Manevi Tazminat Davalarında Ücret” kenar başlıklı 10. maddesinde “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” hükmü mevcuttur. Anılan hükümler gereğince davada kendisini vekille temsil ettiren davalılar … Şirketi ile Davalı … şirketi yönünden ret edilen maddi ve manevi tazminat talepleri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hiç hükmedilmemesi isabetli olmamış ise de davalı … şirketi vekilinin bu husustaki tavzih talebinin mahkemece 08.11.2018 tarihli ek karar ile reddi, taraflara yüklenen yükümlülüklerde sonradan tavzih yolu ile değişiklik yapılamayacağından doğru bulunmakla beraber, az önce açıklanan nedenle anılan davalı vekillerinin bu yöne ilişen istinaf itirazları yerindedir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, dairemizce HMK m.353/1-b/2 uyarınca bu yönde hüküm tesis edilmesinin mümkün bulunduğu sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-İstinafa konu İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 09/10/2018 gün ve 2015/1122 E. – 2018/971 K. sayılı kararına karşı davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK m.353/1-b/1 uyarınca esastan REDDİNE, davalı …vekili ve davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1/b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar …ve davalı … Ltd. Şti. tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendilerine İADESİNE, 3- Davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığından İstinaf yasa yoluna başvuran her bir davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 133,00 TL karar ve ilam harcının davacılardan mütesaviyen tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 7-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA, 8- İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 09/10/2018 gün ve 2015/1122E.-2018/971K. sayılı kararının HMK m.353/1-b/2 uyarınca KALDIRILMASINA, A- Davalılar … Sigorta AŞ ve … Ltd Şti ile … hakkında açılan davanın REDDİNE, B-Davalı … Sigorta AŞ. yönünden açılan maddi tazminat davasının KABULÜ ile davacı … için 182.661,64-TL, davacı … için 25.257,70- TL ve davacı … için 67.297,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( davalı … şirketinin poliçe teminat limiti ile sınırlı olacak şekilde) bu davalıdan tahsili ile anılan davacılara VERİLMESİNE, C- Manevi tazminat davasının REDDİNE, D-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 18.800,03 TL nispi karar harcının davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile hazineye gelir KAYDINA, E-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı yönünden hesap olunan … için 16.909,70 TL , … için 3.030,92 – TL … için 7.752,68 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Sigorta AŞ’den alınarak bu davacılara VERİLMESİNE, F- Destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davanın reddine karar verilen davalılar … Sigorta AŞ ve … Ltd Şti kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin 3 ve 13/4 m. gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten;4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten ve 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten tahsili ile davalılar … Sigorta AŞ ve … Ltd Şti’ne VERİLMESİNE, G- Manevi tazminat yönünden davanın reddine karar verilen davalılar … Sigorta AŞ ve davalı … Ltd Şti kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin 3, 10/3 ve 10/4 m. gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten;4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten ve 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten tahsili ile davalılar … Sigorta AŞ ve … Ltd Şti’ne VERİLMESİNE, H-Davacılar tarafından yapılan toplam 313,20 TL’nin ( 27,70 TL BVH, 4,30 TL VH, 281,20 TL tebliğler.) yargılama giderinin davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacılara VERİLMESİNE, I- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.nun 361/1.madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/01/2021