Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2447 E. 2021/873 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2447
KARAR NO : 2021/873
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2018
NUMARASI: 2017/1018 E. – 2018/1149 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan hasar bedelinin tazmini
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 03/06/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı çekiciye, davalının ZMMS sigortacısı olduğu … plakalı otobüsün çarpması sonucu sigortalı araçta meydana gelen hasarın dava dışı sigortalıya ödendiğini belirterek, 24.858,00TL hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava konusu kazada müvekkilinin sigortalısı olan aracın %100 kusurlu olduğuna dair beyanlarını kabul etmediklerini, kaza tespit tutanağının incelenmesi ve keşfen inceleme yapılması ile kazanın her iki aracın kusuru ile meydana geldiğinin anlaşılacağını beyanla, açılan davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; aldırılan bilirkişi raporundaki kusura ilişkin değerlendirmelerin yerinde olduğu, meydana gelen hasar kasko sigortalı çekicide olup davalı taraf sürücüsünün bu hasarda kusur ve sorumluluğunun olmadığı, kendi araçlarının önündeki ve çarptıkları dorsenin arkasındaki hasarlarda sürücü … % 100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu, davacıya kasko sigortalı araç sürücüsü … % 100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu kanaatini içerir bilirkişi raporunun ve kusura ilişkin bütün değerlendirmeler ile birlikte mahkememizde de aksi bir kanaat oluşmadığından davalı taraf sigortalısının kusuru bulunmadığı” gerekçesi ile;Davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunu hatalı olduğunu, kusur durumunun araştırılmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı çekiciye, davalının ZMMS sigortacısı olduğu … plakalı otobüsün çarpması sonucu sigortalı araçta meydana gelen hasarın dava dışı sigortalıya ödendiği, bu bedelin tahsili için eldeki rücuen tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, davalıya sigortalı … plaka sayılı aracın önünde bulunan dorseye çarpması sonucu dorsenin bağlı olduğu yerin kırılarak davacının kasko sigortacısı olduğu … plaka sayılı çekiciye zarar verdiğinin davacı tarafından ispatlanamamasına, ayrıca oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında da bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 44,90-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 14,90-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacı dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.03/06/2021