Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2442 E. 2021/2003 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2442
KARAR NO: 2021/2003
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2017
NUMARASI: 2014/1103 Esas – 2017/1188 Karar
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı motosikletin, yaya konumunda bulunan ve vekil edeninin annesi olan …’ya çarpması neticesinde meydana gelen 11/06/2021 günlü trafik kazasında …’nın yaralandığını, daha sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsü …’ın kusurlu bulunduğunu, davalı … şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek, annesinin ölümü ile desteğinden yoksun kalan vekil edenin uğradığı tüm zararlara karşılık olmak üzere 75.000,00-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 02/03/2012 tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş; 09/05/2016 günlü dilekçe ile de 75.000,00-TL tazminata ilişkin isteğin 40.000,00 TL’lik kısmının destekten yoksun kalma zararına, 15.000,000-TL’lik kısmının yol, konaklama, yeme, içme, iletişim, ulaşım ve çalışmadığı günlerden mütevellit gelir kaybına, 20.000,00-TL’lik kısmının da manevi tazminata ilişkin olduğunu açıklamıştır.Davalı vekili cevabında özetle, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının annesinin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda, davalı araç sürücüsü …’ın %25 oranında, müteveffanın ise %75 oranında kusurlu olduğu, kaza tarihinde reşit olduğu, bu haliyle annesinin kendisine destek olamayacağı, ancak annesinin desteğinden yararlanıyor ise bu hususun somut olarak ispat edilmesi gerektiği, ancak davacının reşit olmasına rağmen hala annesinin desteğinden yararlandığı yönünde bir iddia ileri sürülmediği gibi tanık deliline dahi dayanılmadığı, dolayısıyla somut olayda destek tazminatı koşullarının oluşmadığı, manevi tazminat taleplerinin de ZMM sigorta poliçesinin teminatı kapsamında olmadığı, bu nedenlerle davacının ZMM sigortacısı olan davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat isteğinde bulunamayacağı, buna karşılık davacının annesinin yaralanması nedeniyle 1 ay 12 gün süreyle Türkiye’de kaldığı, yeme içme ulaşım gibi giderler yaptığı ve bu dönemde çalışamadığı gözetildiğinde bu şekilde oluşan zararların kusura isabet eden miktar kadarından davalı … şirketinin sorumluluğu yoluna gidilmesi gerektiği benimsenmek suretiyle; 1- MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNİN REDDİNE, 2-DESTEK TAZMİNAT TALEBİNİN REDDİNE, 3-YOLCULUK, KONAKLAMA, YEME-İÇME, İLETİŞİM, ULAŞIM, ÇALIŞAMADIĞI GÜNLER ÜCRET TALEBİNİN KISMEN KABULÜNE, 4-3.711,18 TL’nin 02/03/2012 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 5-Fazlaya dair istemin REDDİNE, ” karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; manevi tazminata ilişkin talepler ile destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, zira Bulgar vatandaşı olan vekil edeninin bu yöndeki talepleri bakımından AB Hukuku ve Ulusararası Sözleşmelerinin gözetilmesi gerektiği, ayrıca kabule göre kabulüne karar verilen zarar kaleminin de eksik belirlendiği hususlarına yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına ve özellikle davacının manevi tazminata ilişkin taleplerinin davalı … şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen ZMM sigorta poliçesinin teminatı kapsamında olmadığına, ayrıca 47 yaşında olan ve çalışan bir kişinin müteveffanın desteğinden çıktığı yolundaki belirlemenin de Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına uygun bulunmasına, keza davacının kendi ibraz ettiği belgeler ile dosyaya getirtilen tüm kayıt ve belgeler gözetildiğinde davacının uğradığını ileri sürdüğü sair maddi zararlarının ne olduğunun da doğru şekilde belirlenmiş bulunmasına ve kusura göre davalı … şirketinden talep edilebilecek miktara da zaten hükmedilmiş olmasına göre mahkemece yazılı biçim ve şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinafa başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL’nin düşümü ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 361. gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/12/2021