Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2435 E. 2022/418 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2435
KARAR NO: 2022/418
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2016/48 Esas, 2019/148
KARAR TARİHİ: 13.02.2019
DAVA TARİHİ: 18/01/2016
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.10.2014 tarihinde, müvekkilinin sürücüsü ve maliki olduğu … plaka sayılı motosiklet ile davalı …’ın sürücüsü ve işleteni olduğu, davalı sigorta şirketine trafik ve kasko sigortalı … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında, müvekkiline ait motosikletin kullanılamaz hale geldiğini, müvekkilinin omurgasında oluşan zedelenmeden dolayı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi beyin cerrahi bölümünde ameliyat olduğunu, sürekli iş göremezlik oluştuğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00.-TL maddi tazminat ve 100.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın oluşumunda müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, davacı tarafın kaza akabinde uygulanan tedavi sonucunda tamamen iyileşmiş bulunduğunu, maluliyetten bahsedilemeyeceğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 22.10.2014 başlangıç ve 22.10.2015 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluğu bulunduğunu, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesi ve bilahare de davacıdan geçici veya sürekli iş göremezlik halinin saptanması hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, müvekkilinin davadan önce temerrüde düşürülmediğini, müvekkilinin sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”… Davacı tarafın dava konusu kaza nedeni ile % 27.2 oranında kalıcı malul olduğu, geçici maluliyetinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği teknik olarak ATK tarafından değerlendirilmiştir. Dava konusu 24.10.2014 tarihli kazada davalı …’ ın KTK m. 84′ e aykırı araç kullandığı, aracını kendi şeridinde tutmayıp diğer aracın şeridine girmesi şeklinde şerit ihlali yapması nedeniyle % 100 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir. Mahkememizce, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TBK 58, 60, TMK 24,25, Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler Hükümleri doğrultusunda TMK 4. maddesi uyarınca) dikkate alınarak davacı taraf yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği”, gerekçesiyle,1-Davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, 2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 10.000,00- TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsiline davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: davacı vekili; hükmedilen manevi tazminatın çok düşük oluğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı … vekili; yerel mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, yerel mahkemenin ceza dosyasında kusur raporu ile bağlı kalması ve ayrıca kusur raporu almadan karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ceza dosyasında alınan ve yerel mahkemece hükme dayanak yapılan kusur raporlarının hatalı olduğunu, davacının maluliyet durumunun somut gerçekle uyuşmadığını, davacının çalışmaya engel bir rahatsızlığı ve fiziksel engeli bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Bknz. Yargıtay 4. HD’nin 2021/18611 Esas, 2022/787 Karar sayılı ilamı) Eldeki davada, kaza tarihi 25.10.2014 olup, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri esas alınması gerekirken “Çalışma Gücü ve Meslekte kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri yöenetmeliği” hükümlerine göre %27.2 oranında kalıcı maluliyet, 9 ay geçici iş göremezlik olduğuna dair, davalı … vekili tarafından itiraza uğrayan 03.01.2018 tarihli ATK 3. İhtisas Dairesi raporunun karara dayanak yapılması doğru olmamıştır. O halde, yerel mahkemece yapılacak iş, Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki ” Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre (kazanılmış haklara halel gelmemek kaydıyla) bir karar verilmesinden ibarettir. Bu itibarla; davalı … vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının 353/(1)-a-6. Maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran davalı … vekilinin sair istinaf itirazlarının ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜ ile, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2019 tarih ve 2016/48 Esas, 2019/148 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Kararın kaldırma sebep ve şekline göre davalı … vekilinin sair istinaf itirazlarının ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendilerine ayrı ayrı İADESİNE, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … ve davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına, 6-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/03/2022