Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2323 E. 2022/681 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2323
KARAR NO: 2022/681
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2019
NUMARASI: 2016/1400 Esas 2019/122 Karar
DAVA TÜRÜ: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/04/2016 tarihinde davalı … şirketine … nolu ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın kusuru ile yaya müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilini basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, … plakalı aracın sigorta şirketi olan … Sigorta A.Ş’ye yapılan müracaat üzerine açılan hasar dosyasından bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000 TL işgöremezlik tazminatının, davalı … şirketinin sorumluluğu kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan azami poliçe teminatı limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi davalı şirkete başvurunun yapıldığı 10/10/2016 tarihinden sonraki 8 iş günü bitimi olan 23/10/2016 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; kaza mahaline yakın mesafede trafik lambalarının bulunduğu yaya geçiş noktası bulunmasına rağmen karşıdan karşıya geçişlerde uyması gereken kurallara uymaması nedeniyle davacı yayanın tam kusurlu olduğu, sürücünün ise yolun gidiş yönünde göresağındaki orta refüjden aniden yola çıkan yayaya çarpmamak için alabileceği bir önlem bulunmaması nedeniyle kusurunun bulunmadığı görüşünden hareketle, davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; İTÜ bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan 22.10.2018 tarihli rapor ile Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 09/04/2018 tarihli rapor arasında açıkça çelişki bulunduğu, dava dilekçesi ile 24.10.2018 tarihli itiraz dilekçelerinde keşif talebinde bulunulmasına rağmen bu taleplerinin yerel mahkeme tarafından olay tarihi üzerinden uzun sürenin geçmesi sebebiyle reddedilmesinin ve raporlar arasında ki çelişki giderilmeksizin davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. 22/04/2016 tarihinde, dava ihbar olunan …’ün sevk ve yönetimindeki davalı … şirketine ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığı, müteakip tazminat istemi ile davalılar aleyhine görülmekte olan davayı açtığı anlaşılmıştır. Toplanan delillerin, ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesiyle birlikte istinaf başvuru nedenleri de gözetilmek suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, kaza tespit tutanağındaki tespitlere uygun, ilk alınan kusur raporu ile arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde değerlendirmeler içeren, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman İTÜ öğretim üyelerinden oluşan heyetten alınan raporda belirtilen kusur oranının esas kabul edilmesinde ve bu suretle davacının meydana gelen olayda kusurlu bulunduğu görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/Gerekçe uyarınca; 1/istanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2019 tarih ve 2016/1400 Esas 2019/122 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL harcın düşümü ile 36,30-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/05/2022