Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2296 E. 2021/580 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2296
KARAR NO: 2021/580
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2019
NUMARASI: 2015/1178 E. – 2019/26 K.
DAVA TÜRÜ: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ; davalı …’ın maliki olduğu … plakalı araç diğer davalı …’un sevk ve idaresinde iken aracın yoldan çıkarak devrildiğini, sürücü davalının olayın oluşumunda % 100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin sattığı malların sevkiyatı için … firması ile anlaştığını, arabanın plakasını ve şoförün ismini müvekkili şirkete mail attığını, aracı bulan ve müvekkili şirketin mallarını o araca taşıtan … firmasınında davadaki kazadan ve tazminattan sorumlu olduğunu, müvekkilinin kaza sonucunda maddi zaara uğradığını, sipariş edilen mallar yerine ulaşamadığını, tüm malların zayi olduğunu ileri sürerek müvekkilinin maddi kayıpları için şimdilik 30.701,44 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili ; davanın … -… olarak açıldığını, dava dilekçesinin gönderildiğini, … şahıs firması olduğunu, müvekkilinin kendi firması oduğunu, davalı olarak …-…’in müvekkili ile bir ilgisinin olmadığını, … müvekkilinin ticaret odasına kayıtlı işletmesi olduğunu, davanın doğru kişiye yönetilmesinin gerektiğini, müvekkili …-… ticari ünvanıyla kendi nam ve hesabına taşıma yapan, kendi araçları bulunan lojistik firması olduğunu, taşıma işini bizzat kendi araçları ile bizzat kendisinin yaptığını, müvekkili ile davacı arasında yapılan herhangi bir taşıma sözleşmesi veya komisyon sözleşmesinin olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirket ile sözleşme yaptığını iddia ediyor ise bu sözleşmeyi ibraz etmek ispat etmek zorunda olduğunu, zararın meydana geldiği taşıma olayında taşıma işini müvekkilinin yapmadığını, taşıma işinin diğer davalı … adına kayıtlı ve …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile gerçekleştirildiğini, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin taşıma işinde aracılık yapmadığını, davacının yardımcı olması konusundaki talebi üzerine nakliyeciler içerisinde boş olarak gördüğü …’un iletişim bilgilerinin davacıya ilettiklerini, herhangi bir komisyon sözleşmesi yapmadıklarını, komisyon ücreti de almadıklarını, yükünü taşıttıracak navlunu sigorta eden onca lojistik firması var iken ucuza kaçarak diğer davalılar ile anlaşan davanın da kusurlu olduğunu, taşıma olayının ayrıca müvekkili ile alakalı olmadığını, müvekkili hakkında açılan davanın husumet ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili ;davacı tarafın beyanları tamemen mesnetsiz olduğunu, taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, bu açıdan davanın reddini gerektiğini, müvekkilerin, davacı tarafla taşıma konusu ile herhangi bir bağlatısı olmadığını, söz konusu malların taşınmasına ilişkin olarak … ile müvekkileri ile 2.000,00 TL üzerinden anlaştıklarını, buna istinaden malların yüklendiğini, … ve …’a yönelik açılan davanın husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, araca yüklenilen malların piyasa değeri 50.000,00 TL olduğunu, davacı tarafın 30.000,00 TL’yi neye göre istediğini anlaşılmasının mümkün olmadığını, müvekkilerinin mağdur olduğunu, davanın öncelikle husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava, davacıya ait ürünlerin davacı taşıyıcısı, sürücüsü ve işleteni olduğu iddia edilen aracın tek taraflı trafik kazası sonucu ürünlerin zarar gördüğünden bahisle bedelinin tazmini talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından, davacı şirketin dava dışı … Ltd. Şti.’ye sattığı malları göndermek üzere yapılan sevkiyat sırasında malların trafik kazası sonucu hasarlanması nedeniyle kendi tespitlerine göre hasara uğrayan malların bedelinin sevkiyat için anlaştığını iddia ettiği … firması, araç sürücüsü … ve araç maliki …’dan tahsilini talep ettiği, … plakalı kamyon sürücüsü …’un soruşturma aşamasında verdiği ifadede bir anlık dalgınlığı sonucu kamyonun tekerini boşa düşürdüğünü ve direksiyon hakimiyetini kaybetmesi gereğince kamyonun devrildiğini beyan ettiği, … plakalı kamyonda yolcu olarak bulunan …’ın da kaza sırasında uyuduğunu, kaza nedeniyle uyandığını beyan ettiği, alınan bilirkişi raporunda; araç sürücüsü …’un süratini aracın teknik özelliği ve yolun durumunun gerektirdiği icap ve şartlarına göre ayarlayamadığı ya da yola dikkatini vermesi gerekirken dalgınlık, uyuklama veya seyir halinde dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde araç içerisinde yoldan dikkatini uzaklaştıran kısa süreli bir eylemde bulunması neticesinde, aracını bulunduğu şerit veya yol bölümü üzerinde tutma becerisini göstermeyerek aracın yol dışına çıkmasına neden olarak kazaya sebebiyet verdiğinden %100 (Yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğunun belirlendiği, davacı şirketin taşıma konusunda davalı … firmasıyla anlaştığı ve … firmasının da söz konusu taşımayı diğer davalılara yaptırdığı ve alt taşıma ilişkisinden dolayı taşıma konusundaki zarardan tüm davalıların sorumlu bulunduğu, sonuç olarak, tüm dosya kapsamında yapılan değerleme sonucu olayda davacının uğradığı hasarın sabit olduğu, ürünlere ait faturaların dosyaya eklenmemesi nedeniyle Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi uyarınca zarar bedelinden takdiren % 30 oranında indirim yapılarak (30.701,44 TL x % 30 = 21.491,00 TL) davalıların 21.491,00 TL’den sorumlu oldukları kanaatine varılarak ” gerekçesiyle “Davanın KISMEN KABULÜNE,1-21.491,00 TL ‘nin kaza tarihi olan 15/08/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine, ” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalılar vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İş bölümü öncelikle incelenmelidir. (HMK m. 352) Dava, davalıların üst taşıyıcısı, alt taşıyıcısı/işleteni ve araç sürücüsü olduğu iddia edilen aracın tek taraflı trafik kazası sonucu davacıya ait ve araçta taşınan ürünlerin zarar gördüğünden bahisle zarar bedelinin tazmini talebine ilişkindir. Dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar dikkate alındığında taraflar arasında Yurt İçi Taşma Sözleşmesi bulunduğu, taşımanın yapılması sırasında taşımada kullanılan aracın tek taraflı trafik kazası yapması nedeniyle taşınan malların zarara uğradığı iddiasıyla zarar bedelinin davalılardan tahsili talep edilmektedir. İstinaf tarihine göre geçerli bulunan İ.B.A.M. İş bölümü Kararının dairemize ait 1. maddesindeki “Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davaları (bedensel zarar ile ölümden kaynaklanan tazminatlar dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlar,” belirlemesi gereğince bu tür davaların istinaf inceleme görevi dairemizde ise de,2918 sayılı KTK 87/son maddesinde ” Zarar görenin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında araçta taşınan eşyanın uğradığı zararlardan dolayı işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu genel hükümlere tabidir.” hükmü dikkate alındığında, eldeki davada alt taşıyan konumunda bulunan davalı … ve onun çalışanı olan davalı … hakkında TTK’nın eşya taşımasına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği gibi, üst taşıyan olduğu iddia edilen diğer davalı …- … hakkında da aynı hükümlerin uygulanması söz konusu bulunduğundan, bu durumda istinaf inceleme görevi taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşıma sözleşmesi ilişkisine dayalı olması nedeniyle dairemize ait olmayıp, istinaf tarihine göre geçerli bulunan İ.B.A.M. İş bölümü Kararının dairelerin iş bölümünün belirtildiği 12. ve ikizi dairelere ait (Madde 1- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK’nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,) uyarınca istinaf inceleme görevi 12,13,14, ve 43. Hukuk Dairelerine ait bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; Dosyanın, görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, HMK 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 25/03/2021