Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2283 E. 2022/608 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2283
KARAR NO: 2022/608
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/04/2019
NUMARASI: 2018/230 Esas 2019/311 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 13/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; 01/07/2012 tarihinde …’in sevk ve yönetimindeki … plakalı araçla seyrederken meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin oğlu olan araç sürücüsü …’in vefat ettiğini, yapılan savcılık soruşturmasından alınan kusur raporundan desteğin tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı sigorta şirketinin kaza günü aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, davalı tarafından kendilerine bir miktar ödeme yapıldığını, ancak bunun yetersiz olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak nitelendirilerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 7.500 TL destekten yoksun kalma tazminatının 05/02/2018 ödeme gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Dava değeri, 13.02.2019 tarihinde davacı vekili tarafından 54.069,93 TL olarak ıslah edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın trafik sigortacısı olduklarını, sürücünün kendi kusuruyla sebep olduğu kazada destekten yoksunluk zararının talep edilemeyeceğini, davacının zarar gören üçüncü kişi sayılamayacağını, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, davacıya tazminat bedelinin ödendiğini, hukuki sorumluluğun kalmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosya içerisinde bulunan …’nin … soruşturma numaralı dosya örneği, tedavi belgeleri, hasar dosyası örneğinden davalı sigorta şirketinden ZMMS poliçesi bulunan … plakalı aracın … sevk ve idaresindeyken direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve kaza yaptığı, kaza sonucunda sürücü …’in öldüğü, dosya içerisindeki nüfus kaydı ve nufüs kayıt örneğine göre, davacının ölenin babası ve mirasçısı olduğu, dosyadaki ZMMS poliçesi örneğinden ölenin kullandığı aracın kaza tarihini kapsayan davalı sigorta şirketinden geçerli sigorta poliçesinin bulunduğu görülmüştür. Dosya aktüer bilirkişiye verilerek rapor aldırılmış, düzenlenen raporda; davacı babanın desteğinin ölümünden dolayı uğradığı zararın 54.069,93 TL olduğunun rapor edildiği görülmüş, düzenlenen raporun dosya içerisinde bulunan soruşturma dosyası, hasar dosyası ve poliçe örneği ile uyumlu, denetime açık rapor olduğu görülmüş, düzenlenen denetime açık rapor ve tüm dosya kapsamı itibariyle davacının desteğinin ölümünden dolayı sigorta poliçesi kapsamında davalıdan talep edeceği zararın 54.069,93 TL olduğu kabul edilerek, davacının davasının kabulüne, 54.069,93 TL’nin 06.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile; Davacının davasının KABULÜNE, 54.069,93 TL’nin 06.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvuru sebepleri; davada müteveffanın mirasçıları olan davacı baba, eş … ile çocukları … ve … yönünden daha önce müvekkili aleyhine açılan davalar ve yapılan başvurular neticesinde açılan hasar dosyası kapsamında; müteveffanın babası …’in müvekkili şirkete başvurusu üzerine davadan önce kendisine 05.02.2018 tarihinde 3.789,00 TL ödendiği, müteveffanın eşi … ile çocukları … ve … tarafından İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1008 E. 2015/797 K. sayılı ilamına istinaden açılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına asıl alacak 118.026,49 TL olmak üzere toplam ‭193.322,02‬ TL ödeme yapıldığı, ayrıca müteveffanın eşi … tarafından işbu anılan davada ıslahla artırılamayan kısım yönünden Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuru neticesinde 58.492,00 TL tazminata hükmedildiği ve ilama dayalı başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına toplam ‭78.401,31‬ TL ödeme yapıldığı, dolayısıyla …’in ölümü nedeniyle geride kalan destekçilerine huzurdaki davadan önce toplamda ‭180.307,49‬ TL tutarında ödeme yapıldığı, kaza tarihi itibariyle azami poliçe limiti 225.000 TL olup, ödenen tutarın tenzili ile bakiye ‭44.692,51‬ TL teminat limiti kaldığı, mahkeme kararında hükmedilen tutar bakiye teminat limitini aştığından yerel mahkeme kararının öncelikle bu sebeple kaldırılması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda davacı baba için ayrılan pay oranın yüksek ve yerleşmiş yüksek yargı içtihatlarına aykırı olduğu, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak kurulan hükmün hatalı olduğu, kendi kusuruyla vefat eden müteveffa yönünden destekten yoksunluk tazminatı talep edilmesi mümkün olmadığından haksız davanın reddi gerekirken aksi yönde kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 01/07/2012 tarihinde …’in sevk ve yönetimindeki … plakalı araçla memleketi olan Kayseri’ye giderken direksiyon hakimiyetini kaybederek yaptığı kaza sonucu vefat ettiği, babası olan davacının başvurusu üzerine aracın trafik sigortacısı olan davalı tarafından kendisine ödeme yapıldığı, davacının ödemenin yeterli olmadığını iddia ederek bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, hükme esas alınan aktüer bilirkişisinin raporunda, annenin olmadığı anlaşılmakla onun destek payının davacı babaya aktarılarak tazminat hesaplamasının yerleşik yargıtay kararlarına uygun olmasına, 01/0/2012 olan kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; sürücü- işleten destek ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan; desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı; araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişinin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda duraksama bulunmamasına, poliçe limitinin aşıldığına dair iddianın HMK’nın 357 maddesi gereğince yargılama sırasında ileri sürülmemiş olmasına göre, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1-)İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/04/2019 tarih ve 2018/230 Esas 2019/311 Karar sayılı kararına yönelik davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davalıdan alınması gereken 3.693,52-TL nispi harçtan peşin yatırılan 923,40-TL harcın düşümü ile 2.770,12-TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.28/04/2022