Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/22 E. 2019/112 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/22
KARAR NO : 2019/112
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/09/2018
NUMARASI : 2017/950 E., 2018/818 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/01/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin ” İ…” markası adı altında uzun süreli filo araç kiralama işiyle ilgilendiğini, davalı …’e ait ve diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 27/06/2017 tarihinde müvekkili şirkete ait ve seyir halinde bulunan … plaka sayılı araca %100 kusurlu olarak çarpması şeklinde gerçekleşen kaza sonucu müvekkili şirkete ait aracın hasara uğradığını, kaza neticesinde müvekkili araçta 3.841,04-TL hasar meydana geldiğini, meydana gelen hasardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, meydana gelen kaza sonucu müvekkili firmaya ait aracın rayiç değerinde düşüş yaşandığını ve araçta 1.000,00-TL’lik değer kaybı oluştuğunu belirterek; toplam 4.841,04-TL zararın davalılar … ve …’ten kaza tarihinden itibaren davalı …Ş.’den ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans fazi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 200,00-TL kira geliri kaybı zararının davalılar … ve …’ten kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile; davacı aracını kullanan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, Mahkemenin yetkili olmadığını, davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile; Mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, esas yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı … A. Ş. vekili cevap dilekçesi ile; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmasının dava şartı olduğunu, dava şartı gerçek gerçeleşmediğinden davanın reddi gerektiğini, esas yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece; HMK 6. maddesi gereği genel yetkili mahkemenin davalıların yerleşim yeri mahkemesi olup, olayın gerçekleştiği yer ile davalıların yerleşim yerinin aynı yargı çevresinde bulunması, usul ekonomisi ve yetki ilk itirazının süresinde yapılması nedeniyle;
“1-Davacının davasının yetki yönünden REDDİNE,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; HMK 16/son maddesine göre zarar haksız fiillerden doğan tazminat davalarında zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu, verilen yetkisizlik kararının hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
6100 sayılı HMK.’nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir”. Aynı Yasa’nın 7. maddesinde “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.” hükmü, 16. maddesinde de “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir.
Somut olayda, davacı şirketin yerleşim yeri Tuzla/İstanbul olup, HMK 16/son maddesi gereğince açılan davada İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi de yetkili bulunmaktadır. Mahkemece yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması isabetli olmamıştır.
Bu itibarla HMK 353/1-a/3 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılarak yargılamaya devam edilmesi amacıyla dosyanın Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, istinaf talebine konu İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/09/2018 tarih ve 2017/950 E., 2018/818 K. sayılı KARARIN KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, kaldırma gerekçesi uyarınca işlem yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,
4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/3 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/01/2019.