Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2194 E. 2020/3302 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2194
KARAR NO : 2020/3302
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2019
NUMARASI : 2016/606 E., 2019/322 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili 01/06/2016 tarihli dava açan dilekçesinde özetle; 20/10/2015 tarihinde müvekkillerinin oğlu … sevk ve idaresindeki motosikletle davalı …’ın maliki, diğer davalı …’in sürücüsü olduğu … plaka otonun karıştığı trafik kazasında, müvekkillerinin oğlu … ile motosiklette bulunan … hayatını kaybettiğini, … ölümü ile müvekkilleri olan anne … ile baba …’ın destekten yoksun kaldıklarını ve olay nedeni ile çocuklarını kaybeden müvekkillerinin psikolojik yıkıma uğradığını ileri sürerek, şimdilik 5.000,00-TL anne … için 5.000,00-TL baba … için olmak üzere toplam 10.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta yönünden temerrüt tarihinden işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, tüm davacılar için toplam 400.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek en yüksek banka mevduatı faiziyle birlikte işleten ve sürücü olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumuna sebebiyet verenin ölen … olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, maddi tazminatın koşullarının gerçekleştiği hususunu davacıların ispat etmesi gerektiğini, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmasına sebebiyet vermedikleri için aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmeyeceğini, somut olayda yasal faiz uygulanabileceğini, bu nedenle en yüksek banka mevduat faizi talebinin reddinin gerektiğini, kaza taraflarının kusurlarının tespitinin gerektiğini ve tazminat koşullarının gerçekleştiği hususunun davacılar tarafından ispatlanmasının gerektiğini, davanın yerinde olmadığını, beyan etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; aracı kiraladığını, kaza sırasında aracın şoförü olan …’in, kiralayan … şoförü olduğunu, müvekkilinin işleten olmadığını, kusurun da ölen … bulunduğunu, talep edilen tazminatı kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; -Davacıların MADDİ TAZMİNAT istemlerinin KABULÜ ile davacı … için 70.022,60 TL ve davacı … için 35.929,54 TL olmak üzere toplam 105.952,14 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 20/10/2015 tarihinden itibaren, davalı … A.Ş.’den 17/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile belirtildiği şekilde davacılara ödenmesine, -Davacıların MANEVİ TAZMİNAT istemlerinin KISMEN KABULÜ ile her bir davacı için takdir olunan 30.000’er TL olmak üzere toplam 60.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 20/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile belirtildiği şekilde davacılara ödenmesine, -Davacıların manevi tazminat talepleri yönünden fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, karar verilmiş, verilen kararla ilgili davacılar vekili ile davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur oranını kabul etmediklerini, maddi tazminatın eksik hesaplandığını, manevi tazminatın düşük taktir edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; manevi tazminatın fahiş olduğunu, müvekkilinin işleten olmadığını, aleyhine tazminata hükmedilmemesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı … vekili 01/06/2020 tarihinde istinaf talebinden vazgeçtiğini, mahkemece hükmedilen manevi tazminat tutarının taraflarınca, maddi tazminat miktarının da sigorta şirketince ödenerek dosyanın infaz edildiğini (mahkeme kararı ile ilgili İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi sırasında ödeme yapılarak) … plakalı aracın üzerindeki tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Elde ki dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.İstinaf isteminde bulunan davalı vekili Av. … 30/04/2020 tarihinde sunduğu dilekçe ile istinaf isteminden feragat etmiş olup vekaletnamesinde de istinaftan feragat yetkisi bulunduğundan, HMK.’nun 349/2 maddesi gereğince istinaf isteminin reddine, istinaf sebepleri arasında aracın üzerindeki tedbirlerin kaldırılması ile ilgili bir talep bulunmadığından bu talebin mahkemece değerlendirilmesi gerektiğine karar vermek gerekmiştir. Davacılar vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan incelemede; Meydana gelen kazada kusurla ilgili gerek mahkemece alınan rapor ve gerekse olayla ilgili ceza yargılamasının yapıldığı İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/259 esas nolu dosyasındaki rapor birbirini teyit ettiği gibi rapor olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olduğundan, mahkemece hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Bu nedenle bu hususa temas eden istinaf nedeni yerinde değildir.Yine her ne kadar davacı tarafça maddi tazminatın eksik hesaplandığı iddiasıyla istinaf isteminde bulunulmuş ise de, incelenen dosya içeriğinden yerel mahkemenin, toplanan delillere ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte ki aktüer raporunu dayanak tutarak hüküm oluşturduğu, yerel mahkemenin bu şekilde hüküm oluşturmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bu suretle de bu hususta ki davacı istinaf nedeninin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Davacı tarafın manevi tazminatın az olduğu yönünde ki istinaf nedenine gelince;6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıların yaşı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda, mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Hal böyle olunca da davacılar vekilinin yukarıda açıklanan istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf talebinin HMK.nun 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçe uyarınca;1-İstinaftan feragat nedeniyle davalı … vekili tarafından İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2019 tarih ve 2016/606 E., 2019/322 K. sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.349/2 hükmü uyarınca USULDEN REDDİNE,1/1-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … vekili tarafından peşin yatırılan 1.024,65-TL karar ve ilam harcının talep halinde istinaf yasa yoluna başvuran davalıya İADESİNE,1/2-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,1/3-İncelemenin dosya üzerinden yapılmış olması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,2-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2019 tarih ve 2016/606 E., 2019/322 K. sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2/1-Alınması gereken 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın düşümü ile bakiye 10,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,2/2-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,2/3-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/09/2020