Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2180 E. 2021/763 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2180
KARAR NO: 2021/763
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2018
NUMARASI: 2017/913 E. – 2018/934 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkili …’ın eşi ve desteği …’ın 16/06/2009 tarihinde içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araçtan indiği esnada araç üzerindeki 9 metre uzunluğundaki ağacın yuvarlanarak desteğin üzerine düşmesi neticesinde vefat ettiğini, dava dışı sürücünün trafik kurallarına uygun olarak araçtaki yüklerin düşmemesi için gerekli önlemleri almaması nedeniyle tam kusurlu olduğunu beyanla sigortasız araç nedeniyle HMK’nın 107. maddesi uyarınca şimdilik 6.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, söz konusu olayın trafik kazası sayılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; ” Olay günü davacının desteği ile dava dışı kamyon sürücüsü…’ın yapacakları inşaatta kullanılmak üzere adı geçen traktöre ağaç kütükleri yükleyerek inşaat alanına getirdikleri, aracın motoru durdurulduktan sonra römorkta yüklü vaziyette bulunan ağaç kütüklerinin indirilmesi esnasında müteveffanın …’ya gitmek üzere römorktan indiği, tam bu esnada 9 metre uzunluğundaki ağaç direğinin römorktan kayarak müteveffanın üzerine düştüğü ve ölümüne sebebiyet verdiği dosyada bulunan ceza tahkikat evraklarından anlaşılmakta olup, olayın meydana geliş biçimi taraflar arasında ihtilafsızdır. Uyuşmazlık, meydana gelen olayın 2918 sayılı KTK hükümleri kapsamında trafik kazası olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Motorlu araç hareket halinde değilken, durma halindeyken, KTK’nın 85/3 fıkrasındaki tabirle “işletilme halinde değilken”, meydana gelen zararlandırıcı ancak trafik kazası sayılamayacak olaylar örneklemek gerekirse şunlardır: Aracın garajda veya tamirhanede bulunduğu sırada yanması, akünün patlaması, egzozdan çıkan gazların kapalı alanı doldurup zehirlenmeye sebebiyet vermesi, bulunduğu yerden kayması, benzin doldurulması ya da lastik değişimi esnasında bir zarar meydana gelmesi; aracın yüklenmesi veya boşaltılması esnasında işçilerin zarar görmesi; araca inip binenlerin ellerinin kapıya sıkışması; bir başka araçla taşınmakta olan aracın hasara uğraması ve benzeri durumlar. Belirtmiş olduğumuz bu örnekler “trafik kazası sayılmadığı” için aracın trafik sigortasını yapan sigorta şirketinden veyahut …ndan tazminat istenemez. (Çelik Ahmet Çelik, Trafik Kazalarında Tazminat ve Sigorta Hukuk ve Ceza Sorumluluğu, 1. Baskı, Ankara, Nisan 2017, s. 63) Somut olayda, aracın motorunun durdurulmuş ve park edilmiş olduğu vaziyette iken yük indirimi esnasında yükün müteveffanın üzerine kayarak ölümüne sebebiyet verdiği çekişmesiz olup, aracın işletilme halinde olması söz konusu olmadığından trafik kazası sayılamayacaktır” gerekçesi ile; Davanın reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kazaya karışan aracın işletilme halinde olduğunu, aracın park halinde olduğunun ve yük indirildiğinin tespitinin hatalı olduğunu, doğan zarardan …nın sorumlu olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacının desteğinin 16/06/2009 tarihinde içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araçtan indiği esnada araç üzerindeki 9 metre uzunluğundaki ağacın yuvarlanarak desteğin üzerine düşmesi neticesinde vefat ettiği ve davacının destekten yoksun kaldığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, dava konusu kaza sırasında aracın işletme halinde olmamasına, bu nedenle kazanın trafik kazası niteliğinde bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken 59,30-TL harcın peşin yatırılan 410-TL nispi karar ilam harcından mahsubu ile fazla yatırılan 350,70-TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.28/04/2021