Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2175 E. 2022/300 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2175
KARAR NO: 2022/300
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2019
NUMARASI: 2014/819 ESAS – 2019/255 KARAR
DAVA TARİHİ: 06.05.2013
DAVA: Trafik Kazasından Kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesini özetle; 25/07/2009 tarihinde davalı … adına kayıtlı olan, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın dava dışı sürücüsünün 8/8 kusuru ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin malul olacak şekilde ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kaza sırasında kolunun kırıldığını, tam kırığın olduğu yerde bir kist tespit edildiğini ve bunun kanser etkisi taşıdığının tespit edildiğini, bu durum sebebiyle müvekkilinin birden çok defa ameliyat olmak zorunda kaldığını, tedavisinin halen devam ettiğini, davalı …ne davadan önce başvurulduğunu ve davalıdan 44.687,00-TL tahsil edildiğini, ancak asgari ücret üzerinden ( %18 maluliyete göre yapılan) bu ödemenin yeterli olmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak üzere belirlenecek maddi tazminat miktarına ileride artırmak kayıt ve koşulu ile şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek %27 ticari avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek %27 ticari avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının başvurusu neticesinde kişide meydana gelen %18 vücut fonksiyon kaybı maluliyet oranı dikkate alınarak aktüer incelemesi yapıldığını, 44.687,35 TL maluliyet tazminatı hesaplandığını, müvekkili şirket tarafından ödemenin yapıldığını, davacının tüm zararının karşılandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın öncelikle zaman aşımı sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının trafik kazası sebebi ile uğradığı maddi zararlarını aracın sigortacısının …’den aldığını, davacının bahsettiği lezyonların bu kaza sebebi ile ortaya çıkıp çıkmadığının dahi belirli olmadığını, davacının gerçek gelirinin aylık 2.500,00 TL olduğunu da ispatlaması gerektiğini, davacının %27’lik ticari avans faizi isteminin de tamamen fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”….davalı …’ un … plakalı aracı ile doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yaparak ani bir şekilde şeride tecavüz etmek suretiyle davacının otomobiline bu kusurlu fiili ile çarparak davacının yaralanmasına sebebiyet vermek bu şekilde KTK 53/ a, 67/ a, 84/ g maddeleri hükümlerine aykırı davranmak suretiyle dava konusu trafik kazasında %100 kusurlu olduğu, davacının davaya konu kaza nedeniyle 4 ay geçici iş göremezliğe uğradığı, davacının geçici iş görmemezlik zararının 3.380,00-TL olduğu ancak bu tutarın davacının dava dilekçesinde de ikrar olunduğu şekilde 05.03.2013 tarihinde 44.687,00-TL olarak karşılandığı, saptanan ve hukuksal durum karşısında davacı lehine maddi tazminata hükmolunmadığı, kaza tarihi, kusur durumu, davacının yaralanması ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları hep birlikte değerlendirildiğinde manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği” gerekçesiyle,1-Davacının maddi tazminat davasının reddine, 2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddine; 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline davacı tarafa verilmesine fazla talebin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacı vekili; 23.01.2013 tarihli Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından tanzim edilmiş sağlık raporundaki %18 özür oranı kabul edilerek 44.687,35-TL’nin davadan önce müvekkiline ödeme yapıldığı belirtildiğine ve davadan önceki ödeme sırasında bu hususa itirazları bulunmadığına göre %18 özür oranının müvekkili lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiğini, davalı … şirketinin bu maluliyet oranı ile bağlı olduğu kabul edilerek bu yönde hesaplama yapılması ve müvekkilinin karşılanmamış zararının belirlenmesi gerekirken maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, 23.01.2013 tarihli sağlık kurulu raporu ile 22.06.2015 tarihli ATK raporu arasında açık çelişki oluşmasına rağmen bu çelişinin giderilmesi taleplerinin reddedildiğini, akabinde müvekkiilinin İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden 25.12.2015 tarihli rapor aldığını, raporda %17 maluliyeti bulunduğu yönünde tespit yapıldığını, akabinde mahkemece ATK Genel Kurulu’ndan alınan raporda, eski ATK raporuna benzer şekilde hatalı değerlendirme yapıldığını, aktüerya raporunda müvekkiline davadan önce yapılan yetersiz ödemenin hukuka aykırı bir şekilde geçici iş göremezlik zararından tenzil edildiğini, kazadan önce varlığı bilinmeyen tümörün zararlı etkilerinin, kaza nedeniyle müvekkilinin kolunun kırılması ile ortaya çıktığını, aradaki illiyet bağının göz ardı edildiğini, kaza olmasaydı müvekkilinin kolundaki gizli tümörün nüksetmeyeceğini, yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Somut olayda, meydana gelen çift taraflı trafik kazasında … plakalı ticari taksinin sürücüsü olan davacının sol el bileğinde kırık oluşacak şekilde yaralandığı, kaza nedeniyle oluşan kırık nedeniyle davacının öncesinde sol el bileğinden mevcut olan tümörün otaya çıktığı, davacının ameliyat edilerek el bileğine platin takıldığı ve sabitleme (artrodezi) işlemi yapıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamına göre, davacının davadan önce davalı … şirketine başvurduğu, davalı tarafın %100 kusuru, %18 maluliyet (davacının kişisel müracaatı üzerine tanzim edilen 23.01.2013 tarihli Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık kurulu raporu) ve asgari ücrete göre yapılan hesap üzerinden davalı … şirketince davacıya 44.687,00-TL maddi tazminat ödemesi yapıldığı, davacı tarafından iş bu ödemenin yeterli olmadığı ileri sürülerek maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı sabittir. Uyuşmazlık, davacının kaza nedeniyle sol el bileğinde oluşan kırığın maluliyete (kalıcı sakatlığa) neden olup olmadığı, davacının kazadan önce sol el bileğinden bulunduğu anlaşılan tümörün zararlı etkilerinin kaza nedeniyle ortaya çıkıp çıkmadığı noktalarında toplanmaktadır. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; davacının kişisel başvurusu nedeniyle düzenlenen 23.01.2013 tarihli Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından tanzim edilmiş sağlık raporu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmamış olup, kaldı ki davalı … şirketinin davaya cevap dilekçesinde davanın reddini istediği ve dosyadaki uyuşmazlığa ilişkin herhangi bir kaldırma/ bozma ilamı söz konusu olmadığı göz önüne alındığında, iş bu rapora göre belirlenen %18 maluliyet oranının davacı yönünden usuli kazanılmış hak teşkil etmesinin söz konusu olmamasına; kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine göre ATK 3. İhtisas dairesi tarafından düzenlenen 22.06.2015 tarihli raporda, kişinin kendinde mevcut sol radius alt uçta dev hücreli kemik tümörünün (meydana gelen kazanın etkisiyle) patolojik kırığa neden olduğu, kişiye uygulanan artodez (sabitleme) uygulamasına kendinde mevcut dev hücreli tümörün neden olduğu, kişide trafik kazası nedeniyle meydana gelen arızanın maluliyet oluşturmadığı, iyileşme ( geçici iş göremezlik süresinin) 4 ay olduğu belirtilmiş olup, dosyada mübrez 23.01.2013 tarihli Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından tanzim edilmiş sağlık raporu, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından tanzim edilmiş 25.12.2015 tarihli sağlık kurulu raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek ATK Genel Kurulu tarafından hazırlanan 25.05.2017 tarihli raporda; davacının kaza sonrası çekilen grafilerin incelenmesi sonucunda, kişinin kendinde mevcut sol radius alt uçta dev hücreli kemik tümörünün (meydana gelen kazanın etkisiyle) patolojik kırığa neden olduğu, tümör tespit edilmeyen kırıklarda normalde tablonun artodeze gitmesinin beklenmeyeceği, kişiye bilek atrodezi uygulanmasına kendinde mevcut dev hücreli tümörün neden olduğu, bu nedenlerle kişinin trafik kazasına bağlı yaralanmasının maluliyet oluşturmadığı, kişinin iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 ay olduğu belirtilmekle, sağlık kurulu raporu ile ATK 3. İhtisas Dairesi raporu arasındaki mevcut çelişkinin giderilmiş olmasına, kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan ATK Genel Kurulu raporunun yeterli, taraf ve yargı denetimine açık ve hükme esas alınmaya elverişli olmasına; aktüer raporunun yeterli olmasına; kaza tarihi, davacının yaralanması niteliği, kusur durumu, somut olayın özellikleri ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları hep birlikte nazara alındığında yerel mahkemece davacı için hükmedilen manevi tazminatın az olmamasına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca, 1-)Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/2019 tarih ve 2014/ 819 Esas, 2019/255 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)Alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile bakiye 36,30 -TL karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 03/03/2022