Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2129 E. 2022/520 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2129
KARAR NO: 2022/520
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2019
NUMARASI: 2016/1026 Esas 2019/157 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/07./2016 tarihinde davalı … yönetimindeki … plakalı aracın emniyet şeridindeki arıza yapan aracı ile ilgilenmekte olan …’a çarparak ölümüne sebep olduğunu, davalı şahsın olayın oluşu şekline göre bilinçli taksir ile tam kusurlu olduğunu,vefat nedeniyle eşinin ve çocuklarının destekten yoksun kaldığını, tır şoförü olarak çalışan müteveffanın aylık gelirinin 4.000,00-TL olduğunu, davacıların maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, sigorta şirketine yapılan müracaata rağmen davacılara herhangi bir dönüş yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderinin (belirsiz alacağın) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan; davacı eş … için 100.000,00-TL, çocuklar … ve … için 75.000,00’er-TL, anne … ve baba … için 25.000,00’şer-TL ve kardeşini kaybeden … için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 310.000,00- TL manevi tazminatın 1 ve 2 nolu davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; emniyet şeridinin genişliği ile tırın genişliği hesaplanarak ölenin kapıyı açması halinde emniyet şeridini aşarak yola tecavüz edip etmediğinin saptanması gerektiğini, davalının kulllandığı araç bir tır tarafında sıkıştırılmış olup davalının kusurunun oluşmasında iş bu diğer aracın etkisinin de olduğunu, davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, aracın kusur oranını belirlenmesi gerektiğini, sigorta şirketinin cenaze giderleri nedeni ile herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”…Davacı vekilinin maddi tazminat talebi yönünden feragat ettiği ve vekilin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisi bulunduğu görülmekle maddi tazminat talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine; manevi tazminat yönünden ise davalı şahıslar hakkında talepleri gibi karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür. Davacı tarafın davalılar … ve …’dan manevi tazminat talebi bulunmakta olup olayın oluş şekli, tarafların kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ile hakkaniyet ilkesi nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği’ gerekçesiyle, Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 1-Maddi tazminat talebi yönünden DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-Manevi tazminat talebi yönünden DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE davacı … için 20.000,00-TL, davacılar … ve … için 10.000,00’er TL, davacılar … ve … için 5.000,00’er TL, davacı … için 2.500,00-TL olmak üzere toplam 52.500,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …dan olay tarihi olan 31/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacılar vekili; hükmeilen manevi tazminat çok düşük olduğunu, maddi tazminat talepleri 100,00-TL olmasına göre yerel mahkemece davalılar vekili lehine dava değerinden yüksek olarak 2.735,00-TL vekalet ücreti hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 1-Somut olayda kaza tarihi (31.07.2016), kusur durumu ( %100 davalı kusuru), kazanın meydana geliş biçimi, somut olayın özellikleri ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları hep birlikte nazara alındığında; manevi tazminatın amacının, zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek olduğu, Hakimin manevi tazminat miktarını tarafların kusur oranlarına, sosyal ve ekonomik durumlarına ve adalete uygun olarak takdir etmesi gerektiği, takdir edilecek miktarın, manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da göz önünde tutularak, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği gibi davacılar lehine anılan ilkeler de dikkate alınarak manevi tazminatın takdir edilmesi gerekirken mahkemece somut olaya uygun düşmeyecek şekilde manevi tazminatın davacı eş … ve çocuklar … ve … yönünden bir miktar az takdir edilmesi doğru görülmemiştir. 2- Davacılar vekili dava dilekçesinde 1.000,00-TL maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Yerel mahkemece, maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilip, bu istem yönünden davalılar yararına ( davacılar aleyhine) 2.725,00’er TL vekalet ücreti takdir edilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesinde “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur” hükmü bulunmaktadır. Yine Tarifenin 13. maddesi “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret, kabul veya reddedilen miktarı geçemez” şeklinde düzenlenmiştir. Yerel mahkemece karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacılar aleyhine hükmedilecek vekalet ücretinin, istem miktarını geçemeyeceği gözetilmeksizin, davacılar aleyhine olacak şekilde fazla vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. ( Bkz. Yargıtay 4.HD’nin ESAS 2019/2120 Esas, 2021/1208 Karar sayılı ilamı) Ne var ki, bu hataların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’ nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince mahkemece verilen karar yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde belirtilen nedenlerle düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2019 tarih ve 2016/1026 Esas, 2019/157 Karar sayılı kararına karşı, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE; 2-Davacılar tarafından yatırılan istinaf peşin karar ve ilam harcının istek halinde kendilerine iadesine, 3-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerlerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2019 tarih ve 2016/1026 Esas, 2019/157 sayılı kararının KALDIRILMASINA,HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, a-)Maddi tazminat talebi yönünden DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, b-)Manevi tazminat talebi yönünden DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE davacı … için 35.000,00-TL, davacılar … ve … için 15.000,00’er TL, davacılar … ve … için 5.000,00’er TL, davacı … için 2.500,00-TL olmak üzere toplam 77.500,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan olay tarihi olan 31/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, c-)Maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 44,40-TL harcın davacı tarafından yatırılan 1.062,23- TL’den mahsubu ile fazladan alınan 1.017,83- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine, d-)Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 5.294,02-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 1.062,23 TL ile 44,40- TL nin mahsubu ile eksik kalan 4.187,39- TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, e-)Dava ilk açılış harç gideri olan 1.095,73 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, f-)Yapılan yargılama gideri olarak toplam 392,60-TL ve ATK rapor ücreti olan 314,50-TL’den kabul-red oranına göre (%25) hesaplanan 176,77-TL’nin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, g-) Manevi tazminat talebi yönünden davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 10.875,00 -TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, h-) Manevi tazminat talebi yönünden davalılar … ve … davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 10.875,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine, ı-) Maddi tazminat talebi yönünden davalılar kendilerini vekille temsil ettiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, i-)Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.14/04/2022