Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2125 E. 2021/2177 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2125
KARAR NO: 2021/2177
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2019
NUMARASI: 2018/93 E – 2019/280 K
DAVA TÜRÜ: Kasko Sigorta Poliçesi Kapsamında Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … Plakalı … model araç … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı … şirketince sigortalandığını, müvekkiline ait aracın 20.01.2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, trafik kaza tutanaklarına göre havanın yağışlı ve karlı olmasından dolayı aracın kayması sonucunda söz konusu kazanın meydana geldiğini, kazadan sonra davalı şirkete zararın tazmini için hasar ihbarı bildiriminde bulunulmuş olmasına rağmen talebinin reddedildiğini ve poliçenin feshedildiğini ileri sürerek … numaralı kasko poliçesinin sigortacı tarafından feshinin geçersizliğine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıya şimdilik 20.000,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı taleplerinin sürücünün kaza yerini terk etmesinden dolayı mevzuat gereği teminat dışı kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”…. somut olayda davacı araç sürücüsü olayla ilgili olarak 08/02/2017 tarihinde verdiği beyanına göre olayın şoku ve panikle hiçbir sağlık kuruluşu, polis ve jandarmaya haber vermeden olay yerinden korku ve panikle ayrılmak zorunda kaldığını ileri sürmüş olup, davacı ile birlikte kaza anında aynı araçta bulunan …’nun 15/02/2017 tarihli beyanları ile davacının 08/02/2017 tarihli beyanları arasında kısmi çelişkilerin mevcut olduğu, aracı kullanan davacı tarafından olay yerinin zaruretten terk edildiğinin geçerli deliller ile ispat edilemediği anlaşılmakla Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının ”Teminat Dışında Kalan Zararlar” başlıklı A.5.10. maddesi uyarınca talebin teminat dışında kaldığı.” gerekçesiyle, Davanın REDDİNE, karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacı vekili; kazanın meydana geldiği mevsim şartları, kazanın sebep olduğu şok etkisi düşünüldüğünde müvekkilinin olay yerini zaruri olarak terk ettiğini, sigorta şirketinin riziko nedeniyle gerçekleşen zararı sözleşme gereğince ödemek zorunda olduğunu, rizikonun teminat dışlında kaldığını iddia ediyorsa bunu ispat etmesi gerektiğini, kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kazaya karışan … plakalı aracın kayıtlarında, kullanım şekli olarak Yük … kamyon şeklinde yazmakta olup, iş bu nedenle davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakmasında görev yönünden bir hata görülmemiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kasko sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda; 20.01.2017 tarihinde saat 07:00 sularında trafik kazasının meydana geldiği; dosyada mevcut 23.01.2017 tarihli jandarma tutanak içeriğine göre havanın yağışlı ve karlı, zeminin ıslak olması, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile yoldan çıkarak bariyere çarparak tek taraflı maddi hasarlı kaza yaptığı, davacı ve araç içinde yolcu olarak bulunduğu davacı tarafça ileri sürülen …’nun hastaneye gitmedikleri, resmi makamlara haber vermeden olay yerini terk ettikleri, aracın ekiplerce terk edilmiş ve hasarlı halde bulunarak otoparka çekildiği, aracın davacı adına sigortalı olduğu sabittir. Her ne kadar poliçe tanzim tarihi ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmekte ise de; eldeki davada; aracın davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığı belli olmadığı gibi; somut olayda kaza, tek taraflı olup, davacıya araç ile dava dışı başka bir araca veya kişiye çarparak zarar verilmediğine göre, araç sürücüsünün ve yolcusunun korku, kaygı panik yaşamasını gerektirir bir durumun varlığından da söz edilemeyeceğinden, Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5. ve TTK 1446/2 maddeleri gereğince ispat yükünün yer değiştirerek davacı sigortalıya geçtiğinin kabulü gereklidir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle,somut olayda davacıya ait araç sürücüsünün kaza anında alkollü/ehliyetsiz olmadığı ve zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığını ispat yükü davacı sigortalıya ait olup, dosyadaki mevcut deliler ile de hasarın teminat kapsamında kaldığı ispatlanamadığına göre, yerel mahkemece davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği (Bknz. Yargıtay 17.HD’nin 2019/2942 Esas,2020/3941 Karar;2017/3063 Esas, 2019/10651 Karar sayılı ilamları) sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan Bakırköy 2.. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2019 tarih ve 2018/93 Esas, 2019/280 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf başvurusu aşamasında alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40 -TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 -TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafından bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.30/12/2021