Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2090 E. 2019/1468 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2090
KARAR NO : 2019/1468
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2019
NUMARASI : 2017/70 E. – 2019/88 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/07/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; 09/07/2016 kaza tarihinde davacının maliki, davalının ise Kasko sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın çekilme sırasında hasara uğradığını, hasar bedelinin yapılan ihbara rağmen davalı tarafından ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00-TL sigorta tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevabında; davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; dava konusu aracın sigorta poliçesinin ”hususi” olarak düzenlendiğini, bu nedenle uyuşmazlık Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir.Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu aracın ticari minibüs olduğunu, servis taşımacılığında kullanıldığını, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 09/07/2016 kaza tarihinde davacının maliki, davalının ise Kasko sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın çekilme sırasında hasara uğradığı, hasar bedelinin yapılan ihbara rağmen davalı tarafından ödenmediği anlaşılmıştır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmış; Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmış ve 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmış ise de; aynı kanunun 3.maddesinin (k) alt bendinde “Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmaktadır. Somut olayda, sigortalanan aracın, ruhsat kaydına göre cinsinin minibüs olarak gösterildiği, kullanım amacının da ”okul servisi-ticari” olarak belirlendiği ,kaza fotoğraflarına göre de okul servisi olarak kullanıldığı, ancak davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun dayanağı olarak gösterilen kasko poliçesinin de ”hususi” araç olarak düzenlendiği gözetildiğinde,aracın ticari taşıma işinde kullanıldığı konusunda duraksamamak gerekir. Bu durumda sigortalının tüketici niteliği bulunmadığından görülmekte olan davaya bakma görevi, tüketici mahkemelerine ait olmayıp, Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Mahkemece; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken görev konusundaki yanılgılı değerlendirme sonucunda görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğuna ilişkin kararında isabet olmadığından, ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile; istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem ve yargılama yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcı ile başvurma harcının istek halinde istinaf yasa yoluna başvuran davacıya İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına,HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04/07/2019