Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2082 E. 2022/595 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2082
KARAR NO: 2022/595
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2019
NUMARASI: 2016/353 Esas – 2019/185 Karar
DAVA: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı aracın, davalı araç sürücüsü …’ün aşırı hızla sevki sırasında direksiyon hakimiyetini yitirerek kaldırıma çıkması ve kaldırımdaki çiçekçi tezgahındaki …’ya çarpması neticesinde meydana gelen 11/07/2015 günlü trafik kazasında …’in hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün tam kusurlu bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) …’nın ölümü ile desteğinden yoksun kalan davacı anne … ve davacı baba …’nın her biri için ayrı ayrı 2.500,00’er -TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan; davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden ise olay tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte; ayrıca davacı anne ve babanın her biri için ayrı ayrı 110.000,00-TL ve davacı kardeşlerin her biri için de ayrı ayrı 25.000,00’er -TL olmak üzere toplam 345.000,00-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışında kalan diğer davalılardan kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; 15/11/2017 günlü bedel artırım dilekçesi ile de davacı anne … için olan destek tazminatı miktarını 74.907,35-TL’ye, davacı baba … için olan destek tazminatı miktarını da 53.846,45-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı aracın, vekil edeni şirket nezdinde sigortalı bulunmadığını, müvekkili nezdinde sigorta yaptırılan aracın davalı şirket adına kayıtlı … plaka sayılı araç olduğunu, bu nedenle kazaya karışan aracın 11/11/2014-11/11/2015 tarihleri arasını kapsayan poliçe ile teminat altında olup olmadığının tespiti gerektiğini, ayrıca sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olması nedeniyle taraf kusur durum ve oranlarının usulüne uygun şekilde tespiti ile birlikte müteveffanın müterafik kusur durumunun da gözetilmesini istediklerini ve destek tazminatı talep eden davacıların destek iddialarını kanıtlamaları ve SGK tarafından davacılara rücuya tabii bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … Ltd. Şti ve davalı … vekili sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; kusur oranını kabul etmediklerini, müteveffa …’in evi yokmuş gibi sabaha karşı 03 sularında çiçek tezgahının arkasında yatması nedeniyle ölümüne kendisinin sebep olduğunun gözetilmesi gerektiğini, ayrıca doğru dürüst bir geliri bulunmayan müteveffanın ölümü nedeniyle talep edilen tazminat miktarlarının da çok fazla bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları, olayla ilgili olarak İstanbul Anadolu 77. Asliye Ceza Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan ve Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılan 2015/1123 E., 2016/189 K.sayılı ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; …’nın ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda, davalı araç sürücüsü …’ün tam ve asli kusurlu olduğu, müteveffanın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, her ne kadar davalı sigortacı tarafından dosyaya ibraz edilen ve 11/11/2014-2015 dönemini kapsayan … nolu poliçede sigortalanan araç plakasının … olduğu tespit edilmiş ise de, Maltepe Emniyet Müdürlüğü’nün 14/02/2017 tarihli yazı cevabi yazısında davaya konu trafik kazasına karışan … plakalı … marka … motor numaralı aracın 10/11/2014 tarihinden itibaren malikinin …Ltd. Şi olduğu, 14/09/2015 tarihinde …’a devrinin yapıldığının bildirildiği, yazı cevabı ekinde sunulan “araç tescil eski-yeni tescil ve sahip bilgileri raporu” başlıklı belge içeriğinden 10/11/2014 tarihinde ilgili aracın davalı … Şirketine devri ile … plakasını aldığı, poliçede ise eski plakaların bildirildiği poliçede yer alan motor numarasının da … olup şasi nosunun da kazaya karışan … plakalı araç ile aynı olduğu tespit edildiğinden, aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı olduğu, bu durumda davacılar … ve …’nın destek zararı yönünden temin edilen yeterli ve geçerli nitelikteki aktüer bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve sigortacı dahil tüm davalıların oluşan zarardan sorumlu tutulması gerektiği, manevi tazminat talebi bakımından da davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle; -Destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davanın kabulü ile; 74.907,35 TL tazminatın davalı … Sigorta Şirketi yönünden 28/03/2016 tarihinden, davalılar … ve …Ltd.Şti yönünden 11/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine, 53.846,45 TL tazminatın davalı …Şti yönünden 28/03/2016 tarihinden, davalılar … ve …Ltd.Şti yönünden 11/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine, – Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı anne ve babanın her biri için ayrı ayrı 80.000,00’er -TL, davacı kardeşlerin her biri için de ayrı ayrı 20.000,00’er -TL manevi tazminatın 11/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …Ltd.Şti ‘nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; müteveffanın gelirinin asgari ücretin 2 katı olacağı varsayımdan hareketle yapılan hesaplamaya dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğu, kazanın bir iş kazası niteliğinde olduğu gözetildiğinde, SGK’ca henüz bir ödeme yapılmamış olmasının ileride yapılmayacağı anlamına gelmeyeceğinden, bu yöndeki itirazlarının yeterince araştırılmadığı, ayrıca kazanın oluşumunda kusur durumu değerlendirilirken sigortalı araç sürücüsünün böyle bir sonucu öngöremeyeceğinin dikkate alınmadığı gibi bakiye ömür sürelerinin tespitinde de rapor tarihinin baz alınması ve pay oranlarının Yargıtay içtihatlarına göre tespit edilmesi gerektiğinin göz ardı edildiği ve tazminat hesaplaması hesap tarihindeki güncel değerler üzerinden yapıldığından ve gelecekte doğan zararları kapsadığından faize hükmedilmesinin de hatalı bulunduğu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm olayına dayanılarak açılmış maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden 2008 tarihinde mezun olan, mülkiyeti kendisine ait kirada evi ve bankada yüklü miktarda parası bulunan bir kişinin, asgari ücretin 2 katı üzerinde bir gelire sahip olacağı varsayımından hareketle yapılan hesaplamada, hayatın doğal akışına aykırı bir yön bulunmadığı gibi, 30/10/2017 günlü bu hesap raporundaki tazminata ilişkin hesaplama yöntem ve şeklinin hesap tarihindeki Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına uygun olması ve denetlenebilir gerekçeler içermesi karşısında hükme esas alınmış olmasında da usul ve yasaya aykırı bir durum mevcut bulunmadığına göre, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarına gelince; İstinaf eden davalı sigorta şirketi tarafından, olayın bir iş kazası olduğu, bu nedenle davacılara SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği ileri sürüldüğü ve SGK İzmir Konak Sosyal Güvenlik Merkezinin 22/02/2017günlü cevabi yazısı ile … hakkında iş kazası sigortasından Kurumca işlem yapıldığına dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı, dolayısıyla hak sahiplerine ödenen bir peşin sermeye değerinin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. Hal böyle olunca, yargılama sırasında …’nın ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının bir iş kazası olduğu kabul edilerek, SGK tarafından hak sahiplerine yapılmış rücua tabi bir ödeme yapıldığı veya gelir bağlandığı tespit edilemediği gibi SGK tarafından …’nın ölümü nedeniyle davalılar aleyhine rücu talepli dava açıldığı veya davalılardan bu kapsamda bir tahsilat yapıldığı da istinaf eden sigorta şirketi tarafından ileri sürülerek kanıtlanamadığından mahkemece davacı taraf yararına hüküm altına alınan destekten yoksun kalma tazminatlarından herhangi bir indirim yapılmaksızın karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından ve kazanın oluşumunda hiçbir kusuru olmayan, tüm kusurun araç sürücüsüne ait bulunduğu böyle bir kazada, müteveffanın kaldırımdaki çiçek tezgahının arkasında yatma/bulunma şeklindeki bir eylemi nedeniyle müterafik kusurlu olduğu sonucuna varılamayacağından, davalı sigorta şirketinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı sigorta şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 8.795,17-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 6.638,94-TL’nin düşümü ile kalan 2.156,23-TL harcın davalı … Sigorta Şirketi’n den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022