Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2079 E. 2021/759 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2079
KARAR NO: 2021/759
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2019
NUMARASI: 2017/166 E. – 2019/250 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/12/2010 kaza tarihinde ZMMS sigortası bulunmayan … plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00-TL maddi tazminatın davalıdan tazmin ve tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ” Dosya kapsamı ve soruşturma dosyası kapsamında mevcut delillerin irdelenmesi neticesinde davacı yayanın kavşakta karşıdan karşıya geçerken yolu kontrol etmeden o sırada telefonla görüşürken yola çıktığı, davacı yayanın bu davranışı kapsamında tedbirsiz ve dikkatsiz davranmakla dava dışı sürücünün olayın meydana gelmesinde kusuru olmadığı ve olayı engelleme noktasında alabileceği bir önlemin bulunmadığı, dava dışı sürücünün trafik güvenliğini tehlikeye sokma yahut bilinçli taksir durumunu gösterir herhangi bir delilin mevcut olmadığı, ceza dosyasındaki oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur tespitinin hükme esas alınmaya elverişli bulunduğu, davacı yayanın tam kusurlu olup dava dışı sürücünün davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmaması ve …nın sorumluluğunun dava dışı sürücünün kusuru oranında olması sebebiyle davalı yanın herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı” gerekçesi ile; Davanın reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bilirkişi raporlarına yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 23/12/2010 kaza tarihinde ZMMS sigortası bulunmayan … plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının olayın hemen akabinde alınan 23/06/2016 tarihli ifadesi ile 26/12/2010 tarihli kamera izleme tutanağı ile mahkemece alınan kusur bilirkişisi raporunun birbiri ile uyumlu olmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 14,90-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.28/04/2021