Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2053 E. 2022/526 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2053
KARAR NO: 2022/526
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI: 2016/628 Esas 2018/1289 Karar
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı 2015 model … marka, beyaz renkli, henüz 20.000 Km’de ve daha önce herhangi bir hasarı olmayan kusursuz nitelikteki araç 27/03/2016 tarihinde davalılardan …’ ün kontrolündeki … plakalı kamyonun çarpması sonucu sol arka çamurluk, sol arka kapı ve sol ön kapı kısımlarının hasara uğradığını, davalının %100 kusurlu olduğunu, davalı tarafa ait aracın … Sigorta şirketince sigortalandığını, kaza sonrası gerekli onarımların yapıldığını, müvekkilinin eksik onarımları 500,00-TL tutarla yaptırdığını, kaza sonucu araçta değer kaybının gerçekleştiğini, emsal piyasa bedelinden 15.000,00-TL’lik düşüş yaşandığını, tamirde bulunduğu sürede kazanç kaybına uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kazaya tam kusuruyla sebebiyet vermeleri dolayısıyla davalılara yükletilmek üzere 15.000,00-TL değer kaybı ile 1.000 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 16. 000 TL’lik tazminatın kaza tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte, müteselsilen ve |müştereken davalılardan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, ek onarım farkı olan 500 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen ve müştereken davalılardan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine. zararın tespiti bakımından alınan ekspertiz raporu ücreti olan 500,000 TL’nin işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi hariç diğer davalılardan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesi özetle; 27/03/2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 2016 yılı maddi hasarlar için araç başına 31.000-TL iken kaza başına teminat limitinin 62.000-TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili davalının ikametinin Beykoz olduğunu ve yetkili mahkemenin Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davcının değer kaybı bedeli talebi bakımından usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığını, değer kaybı yönünden davanın usulen reddi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacının aracın tamir süresi boyunca kullanılamamasından doğan kazanç kaybına ilişkin taleplerinin trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı kalan hallerden olduğunu belirterek, davacının kazanç kaybı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve …’a usulüne uygun şekilde tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmedikleri anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı …’ün asli ve tam kusurlu olduğu, kaza sonucu davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının 9.000-TL olduğu, aracın çalıştırılamaması nedeniyle uğranılan zararın ise 875,00-TL olduğu, değer kaybı zararından davalı …’ün haksız fiil faili sıfatıyla, davalı …’ın işleten sıfatıyla, davalı … şirketinin ise zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla sorumlu oldukları; kar mahrumiyeti zararından ise davalı …’ün haksız fiil faili sıfatıyla, davalı …’ın işleten sıfatıyla sorumlu oldukları anlaşılmakla davanın kısmen kabulü karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABULÜ ile; -9.000,00-TL değer kaybı tazminatının, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 27/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili davacıya verilmesine, -875,00-TL kar mahrumiyeti alacağının davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 27/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı … A.Ş vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Mahkemece Trafik Sigortası Genel Şartları ile belirlenen yönteme göre değer kaybı bedelinin tespiti ve belirlenmesi gerekirken, piyasa araştırması yöntemine göre tespit edilen 9.000,00 TL ye hükmedilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle araçtaki değer kaybı, ikame araç bedeli ve ekspertiz ücreti istemine ilişkindir. Kazanın meydana geldiği tarih ve Yargıtay uygulamaları gözetildiğinde; araçta meydana gelen değer kaybı, aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmelidir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve 2016/13290 E., 2017/6752 K sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişinin 20/11/2017 tarihli rapor ve 15/102018 tarihli ek raporunda belirlenen değer kaybı hesaplama yönteminin Yargıtay içtihatlarına uygun olmasına ve bu nedenle maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/Gerekçe uyarınca; 1/İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2018 tarih ve 2016/628 Esas 2018/1289 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 614,79-TL harçtan peşin yatırılan 155,00-TL harcın düşümü ile 459,79-TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/ İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.14/04/2022