Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2041 E. 2022/590 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2041
KARAR NO: 2022/590
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2019
NUMARASI: 2016/585 Esas – 2019/87 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 28/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın neden olduğu 01/04/2012 günlü trafik kazasında, yolun karşısına geçmek isteyen vekil edeni yaya …’ın yaralanarak malul kaldığını, kaza nedeniyle oluşan sakatlanmaya bağlı maddi zararın tazmini amacıyla davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine davacıya 09/12/2014 tarihinde 4.700,00-TL ödeme yapılmış ise de bu ödemenin gerçek zararı karşılamaktan uzak olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL daimi sakatlık tazminatının, ödeme tarihi olan 09/12/2014 tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; 04/09/2018 günlü ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 8.094,54- TL’si sürekli iş göremezlik tazminatına, 722.80-TL’si de geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olmak üzere toplam 8.817,34-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yaralanmasına neden olduğu ileri sürülen … plaka sayılı aracın, vekil edeni şirket nezdinde 30/03/2012 ve 30/03/2013 tarihleri arasını kapsar biçimde trafik sigortalı olduğunu, ancak eldeki dava açılmadan önce sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açılarak 09/12/2014 tarihinde davacıya ibraname karşılığında 09/12/2014 tarihinde 4.739,00-TL ödeme yapıldığını, bu şekilde tüm sorumluluğunun karşılandığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuş; daha sonra mahkemeye sunduğu 15/08/2016 günlü beyan dilekçesi ile de; davacının eldeki davayı açmadan önce Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu, bu başvurunun esastan reddedildiğini belirterek davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 04/01/2016 tarih, 2015/E.8085.33 Esas, 2016/146 Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacı tarafından dava konusu kaza nedeniyle tazminat istemiyle yapılan başvuru sonucunda talebin reddine karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edildiği, İstanbul Anadolu 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/499 D.İş Esas, 2016/499 Karar sayılı değişik kararı ile verilecek bir karar olmadığından değişik iş kaydının kapatılmasına, dosyanın saklanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 04/01/2016 tarih, 2015/E.8085.33 Esas, 2016/146 Karar sayılı kararına karşı itiraz ya da temyiz yoluna başvurulmadığından kesinleştiği ve bu kararın dosyamız açısından kesin hüküm niteliği teşkil ettiği anlaşılmakla” denilmek suretiyle davanın HMK 114/1-i ve 115/2 maddeleri uyarınca kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; Sigorta Tahkim Komisyonunun eksik ve hatalı inceleme sonucunda verilmiş hukuka aykırı ret kararının kesin hüküm niteliğinde olduğu gerekçesiyle görülmekte olan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarara dayalı kalıcı sakatlık tazminatı isteğine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı olan … plaka sayılı aracın, yaya …’a çarpması neticesinde meydana gelen 01/04/2012 tarihli trafik kazasında adı geçen kişinin yaralandığı, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine kendisine 09/12/2014 tarihinde 4.739,00-TL ödeme yapıldığı, davacının bu ödemenin oluşan gerçek maluliyet oranına göre yetersiz olduğu savı ile görülmekte olan dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla karşılanmaya bakiye sürekli iş göremezlik zararına karşılık olmak üzere 5.000,00-TL maddi tazminat isteğinde bulunulduğu, davacının bu başvurusunun, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemince verilen 04/01/2016 gün ve 2015/E.8085.33-K.2016/146 sayılı kararla Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere reddine karar verildiği, bu kararın taraflara tebliğ edildiği, ancak itiraz yoluna başvurulmadığından uyuşmazlık hakem kararının kesinleştiği ve davacının bu defa görülmekte olan davayı açtığı anlaşılmakta olup, belirtilen bu hususlar yönünden taraflar arasında da herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tahkim kararlarının, genel mahkemelerde görülen davalar bakımından kesin hüküm niteliği taşıyıp taşımadığı ve taşımakta ise kesin hüküm neden ve şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir. Bilindiği gibi kesin hüküm, ilişkin olduğu konuda uyuşmazlığı ortadan kaldırır. Bu yüzdendir ki açılan bir dava hakkında kesin hüküm bulunmaması bir yargılama koşulu olup, mahkemece re’sen gözetilmesini gerektirir.(HMK.m.303) Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde; davacının, eldeki davanın açılmasından önce Sigortacılık Kanununun kendisine tanıdığı seçimlik haklarını kullanarak, kendisi yönünden ihtiyari çözüm yolu olan Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde davalı sigorta aleyhine başvuruda bulunduğu, bu başvuruda kendisine kaza neticesinde sigorta şirketi tarafından 4.739,00-TL ödeme yapılmış ise de, T.C. Sağlık Bakanlığı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu raporundan da anlaşılacağı üzere; %61,8 oranında kalıcı şekilde sakatlandığının ve sürekli iş göremez hale geldiğinin tespit edildiğini, dolayısıyla yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamadığı, kısmi ödeme niteliğinde bulunduğu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı tutarına karşılık şimdilik 5.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istediği, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakeminin 04/01/2016 gün ve 2015/E.8085.33-K.2016/146 sayılı kararı ile başvurunun, başvuru sahibinin, sigorta şirketinin yaptığı ödemeye esas maluliyet oranının daha fazla olduğunu usulüne uygun şekilde kanıtlayamadığı gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere esastan reddine karar verildiği, bu kararın davacı vekiline 22/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz yoluna başvurulmaksızın eldeki davanın açılmasından önce kesinleştiği görülmüştür. Hal böyle olunca davacının sigorta tahkim komisyonunca verilen kararın kesinleşmesinden sonra aynı konuda, aynı dava nedenlerine dayanılarak, aynı davalıya karşı artık genel yargı yoluna başvuralamayacağının açık bulunması karşısında, mahkemece yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcıdan, istinafa başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 44,40-TL’nin düşümü ile bakiye 36,30-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.nun 361. maddesi gereğince, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022