Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/204 E. 2019/420 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/204
KARAR NO : 2019/420
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2018
NUMARASI : 2017/952 E., 2018/859 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; 20/04/2016 tarihinde Eskişehir yakınlarında davalı ….. sevk ve idaresindeki davalı ….. maliki olduğu ve davalı sigorta şirketince …… poliçesi ile sigortalanan ….. plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması şeklinde meydana gelen kaza sonucunda davacının yaralandığını ve sürekli olarak malul kaldığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine bir miktar ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödemenin zararı karşılamadığını belirterek; HMK 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla meslekte kazanç kaybı için 100,00-TL, bakıcı masrafı için 100,00-TL olmak üzere şimdilik 200,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 40,000,00-TL manevi tazminatın davalılardan …. ile ….. müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ….. A. Ş. vekili cevap dilekçesi ile; yapılan başvuru üzerine davacıya ödeme yapıldığını, davacının tazminat talep etme hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …… vekili cevap dilekçesi ile; HMK 16. maddesi gereğince Eskişehir mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın öncelikle yetki yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Davalı ……… davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; “1-HMK 7, 16 ve 20 maddeleri gereğince Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, 2-Yetkisizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın yetkili ESKİŞEHİR NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET mahkemesine HMK 20 maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE,” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf sebepleri; ….. dışındaki davalıların yetki itirazında bulunmadıkları, davalı sigorta şirketinin adresinin İstanbul Anadolu yakası olduğu, kesin yetkinin söz konusu olmadığı, verilen yetkisizlik kararının hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun “Davalının birden fazla olması hâlinde yetki” başlıklı 7.maddesi hükmü :(1) Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.” Aynı kanunun “Haksız fiilden doğan davalarda yetki başlıklı” 16.madde’si hükmü “(1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklindedir.Medeni Usul Hukukuna göre bir dava için kesin yetkinin söz konusu olmadığı durumlarda, davacı tarafın seçimlik hakkı söz konusu olup, davasını genel ve özel yetkili mahkemelerden herhangi birinde açabilir. Açılan davada kesin yetkinin söz konusu olmamasına, her ne kadar haksız fiil(kaza) Eskişehir ili sınırları içinde gerçekleşmiş ise de, davalılardan ….. ve sigorta şirketinin yetki itirazında bulunmamasına ve davacının seçimlik haklarını kullanarak davayı, davalılardan sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yerde açmasına göre, yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması isabetli olmamıştır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 05/05/2016 tarih ve 2016/5045 E., 2016/5495 K. Sayılı kararı).Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-a/3 maddesi gereğine Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya devam edilmesi amacıyla Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, istinaf talebine konu İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2018 tarih ve 2017/952 E., 2018/859 K. sayılı KARARIN KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, kaldırma gerekçesi uyarınca işlem yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK. m.353/1-a/3 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.28/02/2019.