Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2029 E. 2022/202 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2029
KARAR NO: 2022/202
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI: 2014/1296 E. – 2018/1285 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca, dava dışı … plaka sayılı aracın çarpmasının etkisiyle … plaka sayılı aracın önündeki … plaka sayılı araca çarparak durması şeklinde gerçekleşen 16/06/2013 günlü trafik kazası sonrasında gerekli önlemler alınarak kazaya karışan araç sürücülerinin kendi aralarında kaza tespit tutanağı düzenleme aşamasına geçtiklerini, bu sırada davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı aracın hızla gelerek vekil edenine ait … plaka sayılı araca çarptığını, bu çarpmanın etkisi ile araç içinde oturmakta olan davacı …’nın başını çarpmak suretiyle; tutanak düzenlemek için iki araç arasında duran diğer müvekkillerinin de araçlar arasından sıkışmak suretiyle yaralandıklarını, vekil edenlerinin yaralanmasına neden olan ikinci kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın tam kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 2.000,00-TL olmak üzere toplam 6.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve her bir davacı için ayrı ayrı 100.000,00-TL olmak üzere toplam 300.000,00-TL manevi tazminatın da davalı sigorta şirketi dışında kalan diğer davalılardan kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; vekil edeni … adına kayıtlı olan ve diğer davalı … ‘ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç, davalı tarafa ait araca çarpmış ise de, davacıların daha önce meydana gelen trafik kazasında yaralanıp yaralanmadıklarının belli olmadığını, bu nedenle davacı tarafın iddialarını kanıtlaması gerektiğini, kaldı ki söz konusu kazada … plaka sayılı araçta bulunanların da yaralanarak ambulansla götürülmeleri nedeniyle, kaza tespit tutanağının yokluklarında düzenlendiğini, bu nedenle söz konusu tutanaktaki belirlemeleri kabul etmediklerini, olay yerinde herhangi uyarıcı işaret veya levha bulunmadığını, …’ın önceki kazaya karışmamak için elinden geleni yapmasına rağmen çarpışmayı önleyemediğini, bu durumda tüm kusurun davalı …’a ait olduğundan bahsedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları, olayla ilgili olarak İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan 2014/146 E., 2017/306 K.sayılı ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacıların yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın %75 oranında, davacılar … ve …’in ise %25 oranında kusurlu oldukları, davacı …’nın ise herhangi bir kusuru bulunmadığı, kaza neticesinde davacı …’nın %5,1 oranında, davacı …’in ise %8,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradıkları, iyileşme sürelerinin 9 aya kadar uzayabileceği, davacı …nın ise basit tıbbi bir müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralandığı; davacı taraf vekili tarafından 26/10/2017 günlü duruşma oturumunda; maddi tazminata ilişkin tüm taleplerinin … Sigorta A.Ş tarafından karşılanması nedeniyle sulh olunduğunu açıkladığı, bu durumda sadece manevi tazminat talebi bakımından hüküm tesis edilmesi gerektiği, tarafların sosyo ekonomik durumları ,olayın meydana geliş şekli, kusur durumu ve hakkaniyet kuralları dikkate alındığında, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesinin uygun olacağı benimsenmek suretiyle; “1-A)Davacıların maddi tazminat talebinin konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, B)Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, Davacı … lehine 5.000,00-TL manevi tazminatın, davacı … lehine 30.000,00-TL manevi tazminatın, davacı … lehine 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir.Karara karşı davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; her ne kadar maddi tazminat talepleri bakımından …Sigorta A.Ş tarafından yapılan ödeme vekil edenlerine sirayet edecek ise de, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tarafların dava tarihindeki haklılık durumuna göre değerlendirilmesi gerektiğinden ve mahkemece davacı tarafa vekalet ücreti takdir edilmediği gözetildiğinde, bu durumun vekil edenleri yararına gözetilmesini istediklerini ve ayrıca kusur durumunun hatalı belirlendiği ve hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiği hususuna yöneliktir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 02/08/2018 günlü rapordaki belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve olayla ilgili olarak İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan ve 10/07/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılan 2014/146 E., 2017/306 K.sayılı ceza dosyasındaki belirlemeler ve ceza yargılamasına ilişkin dosyada temin edilen tüm kusur bilirkişi raporları ile örtüşmesi karşısında hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik tespit edilememesine; maddi tazminata ilişkin talepler bakımından davalı …Sigorta A.Ş tarafından yapılan ödemeler nedeniyle konusuz kalan davada, davacı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi nedeninin davayı açmakta haksız olmaları değil, maddi tazminat bakımından vekalet ücretine ilişkin talepte bulunmamaları olması karşısında bu durumun davalıların eldeki davadaki durum ve konumlarını lehe değiştirecek bir nitelik taşımadığının belirgin bulunmasına göre, davalılar vekilinin açıklanan hususlara yönelik istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalılar vekilinin hüküm altına alınan manevi tazminat isteğine ilişkin istinaf itirazlarına gelince; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre; hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut hâlde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hâl ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda; kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, kazanın meydana geliş şekli ve sonuçları, davacıların yaralanmalarının niteliği, iyileşme süreleri, maluliyet durumları, aynı kazada birlikte yaralanan davacıların birbirleri ile yakınlıkları nedeniyle kazadan etkilenme şekilleri, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda, yaralanma ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle davacı … ve Davacı … yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı TMK’nun 4.maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kurala uygun olup fazla bulunmadığından bu yönü amaçlayan istinaf itirazının reddi gerekmekte ise de, davacı … yararına hüküm altına alınan manevi tazminat bir miktar fazla belirlenmiştir. Ancak … yararına belirlenen manevi tazminat miktarına ilişkin yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalılar vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararının HMK.m.353/1/b/2 madde hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşun usuli kazanılmış haklar da gözetilerek, davacı … yararına 15,000-00 Tl manevi tazminata hükmedilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2018 gün ve 2014/1296 E. – 2018/1285 K. sayılı kararına karşı davalılar … ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle KISMEN KABULÜNE, diğer tüm istinaf itirazlarının ise yukarıda gösterilen nedenlerle REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuru sırasında davalılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 592,58-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf eden davalılara İADESİNE,3-İstinaf eden davalılar tarafından yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerlerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2018 gün ve 2014/1296 E. – 2018/1285 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 5/1)Davacıların maddi tazminat talebinin konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, 5/2)Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, Davacı … lehine 5.000,00-TL manevi tazminatın, davacı … lehine 15.000,00-TL manevi tazminatın, davacı … lehine 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5/3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 2.390,85-TL nispi karar ve ilam harcından, 1.045,15-TL peşin harcın düşümü ile kalan 1.345,70-TL nisbi karar ve ilam harcının harcının davalı … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 5/4-Davacı tarafından yapılan 437,50-TL tebligat posta gideri olan yargılama gideri üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 52,50-TL ile 1.081,75-TL harç gideri olmak üzere toplam 1.133,95TL yargılama giderinin davalı … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, 5/5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacı … vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine, 5/6-Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden yararına belirlenmesi gereken vekalet ücreti 5.100,00-TL ise de, ilk derece mahkemesince verilen karar, davalılar yararına kaldırıldığından ve bu durumda istinaf eden davalılar aleyhine olacak şekilde hüküm tesis edilemeyeceğinden, 3.600,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine,5/7-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacı … vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, 5/8-Avukatlık asgari ücret tarifesi 10 maddesi uyarınca davacı .. yönünden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalı … ve … vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı … ve …’a mütesaviyen ödenmesine,5/9- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davacı … yönünden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalı … ve … yararına belirlenecek vekalet ücreti davacı yararına belirlenen vekalet ücretini geçemeyeceğinden 3.600,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve …’a mütesaviyen ödenmesine, 5/10-Avukatlık asgari ücret tarifesi 10 maddesi uyarınca davacı … yönünden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalı … ve … vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalı … ve …’a mütesaviyen ödenmesine, 5/11-Talep olmadığından maddi tazminat talebi yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5/12- Yatırılan gider avanslarından arta kalan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1- a gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2022