Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2024 E. 2021/1817 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2024
KARAR NO: 2021/1817
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2018
NUMARASI: 2014/1007 Esas 2018/1243 Karar
DAVA TÜRÜ : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 08/08/2014 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 20/10/2011 tarihinde müvekkilinin murisi …’ın davalı sigorta şirketince sigortalı bulunan aracın yaptığı kaza sonucu hayatını kaybettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını belirterek, bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatına kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkiline dava açılmadan önce başvuru yapmadığını, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesini, bu hususun HMK.nun 114. maddesinde belirtildiğini, davacıların murisinin ölmesi neticesinde SGK tarafından gelir bağlandığını, müvekkili kurumun tacir olmaması sebebiyle avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, aksi durumda kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Netice olarak bilirkişi raporunun dosyaya temin edilmiş olan SGK müzekkere cevabına, sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin ilgili kolluk birimi tarafından gönderilmiş olan müzekkere cevabına, davalı tarafından gönderilmiş olan bilgi ve belgelere, mevzuata ve uygulamaya göre hazırlandığı, davacının 18 yaşından sonra üniversiteye gitmediğinin kabul edildiği, raporun hükme esas alınmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış raporda belirtilen miktar ve ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davacı lehine 9.737,37 TL destekten yoksun kalma tazminata hükmolunmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Dava dilekçesinde harca esas değer 1.000,00 TL olarak belirtilmiş, dilekçe içeriğinde cenaze ve defin gideri de talep edilmiş olup, ilk ropar sonrası yapılan ıslah ile birlikte talep 27.242,73 TL ye yükseltilmiştir. Mahkememizce alınan ek rapor sonrası 9.737,37 TL üzerinden karar verildiğinden aradaki fark miktar reddedilen kısım olmuştur.Davacı tarafça talep edilen defin giderine ilişkin davacı tarafça sunulmuş delil ve belge bulunmayıp, bu kapsamda dosyaya temin edilmiş bir bilgi ve belge de olmadığından, davacının defin ve cenaze giderine ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile; 1- Davanın kısmen kabulü ile 9.737,37 TL destekten yoksun kalma tazminatının ilk ödeme tarihi olan 06/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; müvekkillinin destekten yoksun kalma tazminat hesabı için dosya bilirkişiye gönderilmiş olup bilirkişi tarafından 09/12/2016 tanzim tarihli raporda müvekkilinin büyük şehirde yaşaması ve üniversite okuma ihtimali dikkate alınarak destekten yoksun kalma süresi 22 yaşına kadar hesaplandığı, cenaze gideri hariç olmak üzere 27.871,60TL olarak maddi tazminat belirlendiği, müvekkilinin günümüz tarihi ile yüksek öğrenim gördüğünü, bilirkişi raporuna yapılan itirazlar doğrultusunda ek rapor alındığı, bahsi geçen 20/04/2018 düzenlenme tarihli raporda müvekkilinin destek süresinin 18 yaşına kadar hesaplandığı ve mahkemece ek rapor doğrultusunda karar verilmesinin usül ve yasaya aykırı olduğu hususlarına ilişkindir.Davalı vekilinin istinaf sebepleri; davacı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde 05.02.2014 başvuru tarihli dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda … için 252,00 TL maddi tazminatın 05.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi İle birlikte müvekkili şirketten tahsiline karar verildiği, sigorta tahkim komisyonu tarafından verilen bu kararın kesin olduğu, davacının kararın kesinleşmesine ve kesin hükme rağmen bu davayı açtığını, davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, hesaplanan tazminattan müvekkili şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında indirim yapılması gerekirken bunun yapılmamasının hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 20/10/2011 tarihinde davacının murisi …’ın davalı sigorta şirketince sigortalı bulunan aracın yaptığı kaza sonucu hayatını kaybettiği, davacının destekten yoksun kaldığı, destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle bu davanın açıldığı, anlaşılmıştır. Davacının davadan önce davacı yönünden ihtiyari çözüm yolu olan Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetine başvuruda bulunduğu, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 03/03/204 tarih 2014.E-623 2014628 karar sayılı kararı ile başvurunun kabulü ile … için hesaplanan 252 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketinden tahsiline karar verildiği, bu nedenle davacının aynı konuda artık genel yargı yoluna başvuramayacağı gözönünde tutulduğunda, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK.nun 353/1-b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden hüküm kurulmasına, davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/12/2018 tarih ve 2014/1007 Esas 2018/1243 sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise HMK’nun 353/1-b/2 maddesi gereğince KABULÜNE, 1/1-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE, 1/2-)İstinaf eden davacıdan alınması gereken 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın düşümü ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 1/3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/4-)İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerilerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/12/2018 tarih ve 2014/1007 E.- 2018/1243 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1-)Davanın REDDİNE, 2/2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL red harcının davacı tarafından yatırılan harçtan mahsubu ile fazla yatan harcın talebi halinde davacıya İADESİNE, 2/3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 2/4-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 2/5-)HMK’nun 333. maddesi uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK’nun 361/1. madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.25/11/2021