Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2002 E. 2022/167 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2002
KARAR NO: 2022/167
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2018
NUMARASI: 2016/1285 E. – 2018/260 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Rücuan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait olan ve vekil edeni şirket nezdinde de ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı kamyonet sürücüsü davalı …’in tam kusuru neticesinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, kamyonetin kasasında taşınan 18 tarım işçisinden biri olan …’nın hayatını kaybettiğini, bu nedenle müteveffa … mirasçılarına vekil edeni sigorta şirketi tarafından 43.334,71-TL ödeme yapıldığını, ancak sigortalı araçta istiap haddinin aşılması ve insan taşımak için imal edilmemiş kamyonet kasasında 18 yolcu taşınması karşısında, oluşan kasta varan ağır kusur nedeniyle davalı sigortalıya rücu haklarının oluştuğunu belirterek 3.kişi hak sahibine yapılan ödemenin, ödeme tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde vekil edeninin kusurlu olmadığını, kazaya araçtaki teknik bir arızanın neden olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Tic.ltd.şti ise duruşma oturumlarına katılmamış ve davaya karşı herhangi bir cevap sunmamıştır. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; 30/09/2013 trafik kazasına, sigortalı araç sürücüsünün tam kusuru ile sebebiyet vermesinin kasti bir hareket veya ağır kusur olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle sigortacının, sigortalısına rücu hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki değerledirmenin hatalı olduğu, zira kazanın istiap haddi aşılarak, yük taşınması için imal edilmemiş bir araçta 18 yolcu taşınması neticesinde direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi ile meydana geldiği, bu durumda sürücünün ağır kusurlu bulunduğu kabul edilerek, sürücü yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; 3.kişi hak sahiplerine ZMSS poliçesi kapsamına ödeme yapan sigortacının, ödediği bedelin KTK’nun 95.maddesi ile ZMSS Genel Şartları gereğince araç sürücüsünden ve sigortalıdan rücuan tahsili isteğine ilişkindir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.e maddesinde; tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise sigortacının, sigortalısına rücu hakkı bulunduğu belirtilmiştir. Bu düzenleme nedeniyle sigortacının, sigortalısına rücu edebilmesi için kazanın salt (münhasıran) istiap haddinin aşılması veya yolcu taşımaya ruhsatı olmayan araçlarda yolcu taşınması nedeniyle meydana gelmesi gerekmektedir. (Bkn. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/06/2013 gün ve 2013/2638 E., 2013/8819 K.sayılı içtihadı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5815 E., 2019/4720 K.sayılı içtihadı ) Dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişiler tarafından düzenlenen 03/07/2017 günlü kök ve davalı tarafın itirazı üzerine temin edilen 05/02/2018 günlü ek raporda; kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü tam kusurlu ise de, kusurun kasti bir hareket veya ağır kusur içermediği, araçta istiap haddinin aşılmadığı, kazanın da araçta yolcu taşınması nedeniyle meydana gelmediği, direksiyon hakimiyetinin yitirilmesi neticesinde, düz ve kuru bir yolda meydana gelen böyle bir kazanın, sürücünün bir anlık dalgınlığı veya o sırada başka bir şeyle meşgul olması nedeniyle gerçekleşmiş olabileceği, kaza ile kamyonetin kasasında yolcu taşınması arasında illiyet bağı bulunmadığı, bu nedenle de sigortacının, sigortalısına rücu hakkı olmadığı şeklinde değerlendirme yapıldığı ve mahkemece bu raporların hükme esas alındığı görülmüştür. Mahkemenin dosya kapsamına uygun gerekçe ve takdirine; özellikle konusunda uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen yeterli ve geçerli nitelikteki raporlardaki konuya ilişkin belirleme ve değerlendirmelerin, dosyaya, oluşa uygun, denetlenebilir gerekçeler içermesi karşısında hükme esas alınmış olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğine, ayrıca sigortacının sadece sigortalısına rücu hakkı olup, araç sürücüsüne yönelik olarak rücu hakkı bulunmadığı ve araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olması, kazayı kasten yaptığı veya kasta yaklaşan ağır bir kusuru bulunduğu anlamına gelmeyeceğinin de açık olması karşısında, yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı sigorta şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinafa başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL’nin düşümü ile bakiye 36,30-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde BIRAKILMASINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/02/2022