Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1994 E. 2021/2138 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1994
KARAR NO: 2021/2138
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2019
NUMARASI: 2015/949-Esas 2019/154-Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Maddi Tazminatı ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi …’un maliki olduğu 2001 model …ee marka, kırmızı motosikleti ile … köyü … kara yolunda seyrederken karşı yönden gelen davalı … yönetimindeki … plakalı … marka gri renkli araç ile kafa kafaya çarpışmaları sonucu davacıların murisi …’un vefat ettiğini ve davacıların destekten yoksun kaldığını beyanla, davacılardan anne … için 1.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın, çocuklardan … için 1.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın, çocuklardan … için 1.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın, çocuklardan … için 1.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, maddi tazminatın sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere her 3 davalıdan, manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışında ki davalılardan müştereken ve mütesesilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle: 13.04.2015 tarihinde kazanın yaşandığı yolda müvekkilinin hız limitlerine uygun bir hızda ve trafik kurallarına uygun bir tarzda kendi kullandığı araçla seyir halinde iken müteveffa …’un kullandığı motosiklet ile müvekkilinin önündeki şeritte yol almakta iken müteveffanın soldaki tali yolu geçmek için birden bire tedbirsiz bir şekilde müvekkilinin kullandığı aracın önüne motosikletini atması suretiyle müvekkilinin motosiklete çarptığını, müvekkilinin çarpmamak için yapacağı hiç birşey kalmadığını, müvekkilinin şerit tecavüzü yaptığı hususunun kesinlikle doğru olmadığını, müteveffanın yolu hiç kontrol etmeden kendi yaşamını tehlikeye düşürerek trafik akışının hızlı olduğu caddeye taşıtların önüne motosikletini ve kendini attığını trafik kazasının bu şekilde gerçekleştiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Kaza tarihi olan 13.04.2015 tarihini kapsayan poliçenin müvekkili şirket tarafından düzenlenmediğini, tramer üzerinden yapılan araştırma neticesinde olay tarihini kapsayan … Sigorta A.Ş tarafından … numaralı poliçe ile sigortalandığını belirterek, davanın müvekkili açısından reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili sigorta şirketinin kanuni ikametgahının Beşiktaş/İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu, davaya konu kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde 11.01.2015 – 2016 vade ve … sayılı poliçe ile … adına trafik (mecburi mali mesuliyet) sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatının sakatlanma ve ölüm halinde kişi başı azami 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; 1-Islah talebi nazara alınarak davanın davalılar … ve … Sigorta bakımından KABULÜNE, -Davacılardan … açısından 107.727,40 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatına, -… için 54.962,96 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatına, -… için 34.069,85 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatına, -… için 28.266,21 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatına, 13/04/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’dan müşterek ve müteselsilen alınıp, davacılara ödenmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluğunun poliçe en limiti ile maddi tazminattan ve faizin başlangıcı yönünden dava tarihi 16/05/2015 itibariyle sınırlandırılmasına, 2-Davalı … (mirasçıları) yönünden davanın pasif husumet yokluğuyla REDDİNE, davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş verilen karar davacılar vekili ile davalı … tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğu, …’in mirasçıları yönünden reddedilen tazminat taleplerinin kararın infazına engel olmayacak şekilde düzeltilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir. Davalı …’nın istinaf sebepleri; karara bağlanan davada, diğer davalı vefat eden …’in kusur durumuna dair tek incelemenin Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/458 Esas sayılı ceza dosyasının içinde var olan ve sanık tarafından Yargıtay’a gönderilmek suretiyle itiraz edilen Adli Tıp Kurumu raporundaki kusur tespit olduğu, kaza yerinde keşif yapılmadığı, mütevaffa …’un kendi yaşamını tehlikeye düşürerek, trafik akışının hızlı olduğu caddeye, taşıtların önüne motorsikletini ve kendini attığı, eksik inceleme ile karar verildiği, maddi ve manevi tazminatın fahiş olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının eşi …’un maliki olduğu motosikleti ile seyrederken karşı yönden gelen davalı … yönetimindeki … plakalı araç ile kafa kafaya çarpışmaları sonucu davacıların murisi …’un vefat ettiği, mirasçıları olan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi ile kusurlu araç sürücüsü, maliki ve sigortacısı aleyhine bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir.Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıların yaşı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Bu nedenle manevi tazminat yönünden istinaf istemleri yerinde bulunmamıştır. Netice de; istinaf nedenlerinin ive ilk derece mahkemesi kararının birlikte incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyada ki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde BK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen raporda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında da bir usulsüzlük bulunmamasına, ilk derece mahkemesi kararında infazda tereddüt oluşturabilecek her hangi hatalı bir uygulama bulunmamasına göre davacılar vekili ile davalı … vekilinin istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca, 1-Usul ve yasaya uygun olan Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/02/2019 tarih ve 2015/949 E. – 2019/154 K. sayılı kararına yönelik davalı …ile davacılar vekilinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 21.519,45-TL harçtan peşin yatırılan 3.404,40-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 18.115,05-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalı …’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf eden davacıdan alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 14,90TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Yasa yoluna başvuran taraflar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı … için maddi tazminat yönünden 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK’nun 361/1 madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık, diğer davacılar yönünden kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/12/2021