Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1912 E. 2022/585 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1912
KARAR NO: 2022/585
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2018
NUMARASI: 2016/699 Esas – 2018/1161 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların işleteni ve ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı aracın, vekil edenine ait sevk ve idaresindeki … yabancı plaka sayılı araca arkadan çarpması neticesinde meydana gelen 28/07/2015 günlü trafik kazasında, davacıya ait aracın hasarlandığını, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine KDV hariç 3.449,89-EURO tutarındaki hasar bedelinin ödenmesi için yapılan başvuru sonucunda davalı şirket tarafından vekil edenine 7.167,00-TL ödeme yapılmış ise de, bu ödemenin gerçek tüm zararı karşılamadığını, zira yapılan ödemenin, 3.449,89 EURO tutarındaki gerçek zararın sadece 2.192,54- EURO luk bölümü olduğunu, bu nedenle karşılanmayan bakiye zararın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, haksız itirazların iptali ile birlikte davalıların %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş yargılama oturumlarına katılmamış ve herhangi bir cevap sunmamış; davalı … ltd.şti vekili ise bilirkişi raporuna itiraza ve yargılama sırasındaki beyanlarında özetle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacıya ait aracın hasarlanması ile oluşan trafik kazasının oluşumunda, … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin 10.537,34-TL (3.449,89 EURO) bulunduğu, davacının 1.290,30 EURO asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalı sigorta şirketinin davacıya 22/06/2016 tarihinde 7.167,00-TL ödeme yaptığı, yapılan bu ödeme tarihinde efektif EURO satış kuru karşılığının (1 EURO = 3.2836-TL) 2.186,67-EURO olduğunu, dolayısıyla davacının karşılanmayan 1.922,70 EURO bakiye hasar bedeli alacağı bulunduğu, takibe geçmekte haklı olduğu benimsenmek suretiyle; -Davanın KABULÜNE, davalılarca İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yapılan itirazın 1.257,34.-EURO asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu tutara 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca EURO cinsinden bir yıllık mevduat hesabına uygulanan en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle devamına, -Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … Ltd. Şti vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; yargılama sırasındaki davaya karşı koyma sebeplerine benzer olup, davacı tarafın aracında meydana gelen hasara ilişkin olarak, davacı tarafça dosyaya sunulan 21/08/2015 günlü hasar ekspertiz raporu doğrultusunda hesaplama yapıldığı, başkaca bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan düzenlenen tek yönlü bu rapora itibar edilerek fahiş tamirat masrafına karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca kusura ilişkin belirleme ve değerlendirmelerde de isabet bulunmadığı, kabule göre de hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı müvekkil şirketin sorumluluğu yönünde herhangi bir illiyet bağı bulunmadığı ve zarar tutarından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu sonucuna varıldığı halde hem bilirkişi raporuna itibar edilip, hem de bilirkişi raporundaki bu yöndeki tespitin dikkate alınmaması sonucunda yazılı biçim ve şekilde diğer davalı sigorta şirketi ile birlikte sorumlulukları yoluna gidilmesinin doğru olmadığı, sonuç itibariyle açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası sonucunda oluşan araç hasar bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle YTÜ Makine Fakültesi Otomotiv Anabilim Dalı Uzmanı olduğu anlaşılan Doç. Dr … tarafından düzenlenen 17/04/2018 günlü rapordaki kusur durum ve oranına ilişkin belirleme ve değerlendirmenin kazaya karışan araç sürücüleri tarafından birlikte düzenlendiği anlaşılan maddi hasarlı trafik kazası tutanağındaki açıklamalarla örtüşmesi karşısında hükme esas alınarak kazanın oluşumunda, davalıya ait araç sürücüsünün tam kusurlu kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına; yabancı ülkede ikamet eden davacıya ait yabancı plakalı bir araçta oluşan hasarın giderilmesi bakımından, davacının ikamet ettiği ülke koşullarına göre değerlendirme ve hesaplama yapılması ve buna göre tazminat miktarının tespit edilmiş olmasında da bir yanılgı mevcut olmadığına, ayrıca davacının uğradığı zarar, tek bir olaydan kaynaklanmak olup 2918 sayılı KTK’nun 88 ve TBK’nun 61 ve devamı madde hükümleri ile yine TBK’nun 162 ve devamı madde hükümlerine göre; sigortacı dahil, haksız eylem sorumlularından her biri teselsül hükümleri uyarınca tam tazminatla yükümlü olmaları nedeniyle kusursuz veya bir miktar kusurlu olan davacı taraf, yasanın verdiği müteselsil talep hakkından açıkça vazgeçmedikçe , kendi kusuru dışında kusur sorumlularının tamamına veya bir kaçına ya da sadece birine karşı dava açarak uğradığı zararın tamamının giderilmesini isteyebileceğine ve araç maliki / işleteni KTK’nun 85/son maddesi uyarınca; araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu bulunduğuna göre görülmekte olan davada, davalı araç maliki istinaf edenin diğer bir zarar sorumlusu olan sigorta şirketi ile birlikte sorumluluğu yoluna gidilmiş olmasında da herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan alınması gereken 282,03-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinafa başvuru sırasına peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL’nin düşümü ile kalan 237.63-TL harcın davalı … Ltd. Şti.’ den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran … Ltd. Şti tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022