Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1867 E. 2020/3281 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1867
KARAR NO: 2020/3281
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2018
NUMARASI: 2018/401 E. – 2018/945 K.
DAVANIN KONUSU: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davalı … Ldt Şti tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile dava dışı … ve … Ltd. Şti. aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibi başlatıldığını, davacıya dava dışı borçlu …’e borcu olduğundan bahisle 89/1-2-3 haciz ihbarnameleri gönderildiğini ve müvekkilinin haksız yere söz konusu icra dosyasının borçlusu konumuna getirilmek istendiğini, halbuki müvekkili davacı …’nın …’e hiç bir borcu bulunmadığını belirterek açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; ” İİK.nun 12. maddesine göre icra dairesi takip edilmekte olan para alacağına mahsuben borçlu veya 3.şahıs tarafından ödenen paraları kabule mecburdur.Bu ödenen miktar kadar borçlu borcundan kurtulur. İcra dairesince takip dosyasına yatırılacak olan para takip dosyasındaki borca mahsuben kabul edilecek, ödenen meblağ kadar borçlu da borcundan kurtulacaktır. BK.unun 62.maddesi uyarınca borçlu olmadığı şeyi ihtiyari ile veren kimse hata sonucu kendisini borçlu sanarak verdiğini kanıtlamadıkça onu geri isteyemez .Ödemeyi yapan davacının dava konusu ettiği alacağı BK.unun hükümlerine göre sebepsiz zenginleşmeye dayanarak icra takip dosyasında borçlu olan ve borcu ödenmekle sebepsiz zenginleşen borçlulardan talep etmesi gerekir. Davanın niteliğine göre; 3.kişi tarafından , yani davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerekir. Bu tür davada, davacı sıfatı takip borçlusuna aittir. Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile; davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Çünkü, burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 28/04/2016 tarih ve 2015/18160 Esas,2016/7678 Karar sayılı içtihadı ve Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 06/05/2009 tarih ve 2009/4422 Esas, 2009/4085 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere ve Mahkememizin benzer nitelikteki 2015/553 Esas,2015/858 Karar sayılı kararımız Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 19/03/2018 tarih ve 2016/16389 Esas,2018/1339 Karar sayılı içtihadı ile onanmış olup bu içtihada görede İcra takibine konu borcun 3.kişi tarafından ödenmiş olması halinde dahi İİK.nun 72. maddesine göre ödenen bu paranın borçlu olunmadığından bahisle istirdatına ilişkin geri ödenme talebinde bulunmak hakkı ve menfi tespit davasını açma hakkı icra takibinin borçlusuna aittir.Borcu ödeyen 3.kişi istirdat ve menfi davası açamaz. Bu nedenle icra dosyalarında borçlu olmayan davacının bu davayı açmada aktif husumet ehliyeti bulunmadığı ” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının İİK 89/1 maddesi ve devamı uyarınca dava açmakta hukuki yararının bulunduğunu, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; dava İİK 89/1 maddesi ve devamı uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacı üçüncü kişinin taraf olmadığı icra takip dosyası üzerinden gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı İİK 89/1 maddesi ve devamı uyarınca menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu, davanın İİK 72.maddesi kapsamında değerlendirilmesinin hatalı olduğu, bu yönü ile davacının delillerinin hiç toplanmamış bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/09/2020