Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1865 E. 2019/1086 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1865
KARAR NO : 2019/1086
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2018
NUMARASI : 2018/544 E.- 2018/726 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/05/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde kasko sigortalı olan ve dava dışı … malik-işleteni bulunduğu … plaka sayılı aracın 05/10/2017 tarihinde hasarlandığını, araçta meydana gelen hasar bedeline karşılık gelen alacağın sigortalı … tarafından 06/10/2017 günlü temlik sözleşmesi uyarınca, vekil edeni şirkete devredildiğini ve vekil edeni şirketin 13/12/2017 tarihinde hasar bedelinin ödenmesi için sigorta şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 250,00-TL hasar bedeli ile hasar bedelinin tespiti için yapılmak zorunda kalan 250,00-TL ekspertiz giderinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, görülmekte olan davada, davacı temlik alan tacir ise de, haklarına halef olduğu kişinin gerçek kişi bulunması ve sigortalı aracın da ruhsat bilgilerine göre kullanım amacının hususi olduğu gözetildiğinde, görev yerinin haklarına halef olunan kişilerin durumuna göre belirlenmesi gerektiği, somut olayda haklarına halef olunan kişilerin tüketici konumunda bulunduğu anlaşıldığı, bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yerinin asliye ticaret mahkemesi olmadığı görüşünden hareketle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine ve dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; dava konusu olan aracın kapalı kasa kamyonet olduğu, bu durumda davaya ticaret mahkemesinde bakılması gerektiği halde, yazılı biçim ve şekilde verilen görevsizlik kararında isabet bulunmadığı hususuna yöneliktir.Dairemizin 13/04/2019 gün 2019/965 esas-2019/674 sayılı geri çevirme kararı uyarınca dosya arasına alınan ve … plaka sayılı araca ilişkin olduğu belirlenen poliçe irdelendiğinde, sigortalı aracın 10-17 yolcu kapasiteli minibüs olduğu, kullanım şeklinin “özel kullanım” olarak belirlendiği ve fakat poliçenin ticari kasko poliçesi olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmış; Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmış ve 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmış ise de; aynı kanunun 3.maddesinin (k) alt bendinde “Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmaktadır. Somut olayda, sigortalanan aracın, ruhsat kaydına göre cinsinin minibüs olarak gösterildiği, kullanım amacının da yolcu nakli-hususi olarak belirlendiği ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun dayanağı olarak gösterilen kasko poliçesinin de ticari kasko poliçesi niteliğinde olduğu gözetildiğinde, aracın ticari taşıma yapma amacıyla sigortalattırıldığı ve sigortalı gerçek kişinin bu aracı ticari amaçla edindiği konusunda duraksamamak gerekir. Bu durumda temlik eden sigortalının tüketici niteliği bulunmadığından görülmekte olan davaya bakma görevi, tüketici mahkemelerine ait olmayıp, genel mahkemelere aittir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 15/10/2018 gün 2018/4820 esas ve 2018/9376 karar sayılı emsal içtihadı) Mahkemece; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken görev konusundaki yanılgılı değerlendirme sonucunda görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğuna ilişkin kararında isabet olmadığından, ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile; istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem ve yargılama yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcı ile başvurma harcının istek halinde istinaf yasa yoluna başvuran davacıya İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına,HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/05/2019.