Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1792 E. 2019/1614 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1792
KARAR NO : 2019/1614
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2017
NUMARASI : 2015/197 E., 2017/609 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 03/09/2014 tarihinde davalı…nin sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı … Ticaret A. Ş.’ye ait… plaka sayılı tır çekicisine bağlı … plakalı tankerin damperinin açılması sureti ile İGS yaya üst geçidine çarpmak sureti ile üst geçidi yaya olarak kullanan müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın davalıların tamamından; 300.000,00-TL manevi tazminatın ise davalılar … ile … Ticaret A. Ş.’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29/05/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 81.766,59-TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekilleri ayrı ayrı sunmuş oldukları cevap dilekçeleri ile, kazanın meydana gelmesinde müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını, kazanın teknik arızadan kaynaklandığını, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece; kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü …’nin asli kusurlu olduğu, yaya üst geçidinden geçmekte olan davacının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davalıların meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 09/01/2017 tarihli rapor ile davacının maluliyet oranının %3.2 olduğu ve geçici iş göremezlik süresinin de dokuz ay olduğunun belirlendiği, 16/03/2017 tarihli hesap raporunun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, kaza nedeniyle yaralanan davacı lehine bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği görüşünden hareketle;
“Davacının davalılar aleyhine açmış olduğu iş göremezlik tazminatının ıslah talebi doğrultusunda kabulü ile 81.766,59 TL nin davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, iş bu alacağa davalılar …ve … İnş yönünden kaza tarihi olan 03.09.2014 tarihinden itibaren davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 02.03.2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,Davacı tarafından davalılar … ve …. İnş aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iş bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili, davalılar … İnşaat Sanayi ve Ticaret A. Ş. ve … vekili ve davalı … Sigorta A. Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı … vekili 07/05/2019 tarihli dilekçesi ile … adına istinaf talebinde bulunulmuşsa da, istinaf yoluna başvurmaktan vazgeçtiklerini belirtmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; takdir edilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu hususuna ilişkindir.
Davalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A. Ş. vekilinin istinaf sebepleri; kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığı, kusurun dava kendisine ihbar edilen şirketler ile İBB’ye ait olduğu, davacının beyanı esas alınarak gelir belirlenmesi ve bu gelir üzerinden tazminat hesabı yapılmasının doğru olmadığı, davacının geliri hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, takdir edilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu hususlarına ilişkindir. Davalı … Sigorta A. Ş. vekilinin istinaf sebepleri; kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket sigortalısının kusurunun bulunmadığı, kusurun dava kendisine ihbar edilen şirketler ile İBB’ye ait olduğu, davacının beyanı esas alınarak gelir belirlenmesi ve bu gelir üzerinden tazminat hesabı yapılmasının doğru olmadığı, terzilik işi ile uğraşan davacının kişisel katkısı belirlenip bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. Maddi tazminatın hesaplanmasında gelirin doğru olarak belirlenmesi önemli bir yer tutmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde davacının kazadan önce Esenyurt’ta terzilik işi ile iştigal ettiğini, aylık gelirinin de net 3.000,00-TL civarında olduğunu iddia etmiştir. 24/06/2015 tarihli emniyet araştırması yazı cevabına göre; davacının ekonomik ve sosyal durumu araştırılmış, şahsın işsiz olduğu, ailesinin desteği ile geçimini sağladığı saptanmıştır. Mahkemece yapılan emsal ücret araştırmasında, İstanbul Kadın ve Erkek Terziler Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın 10/04/2015 tarihli yazısı ile kendi terzi dükkanında terzilik yapan davacının kaza tarihi itibariyle alabileceği emsal ücretin 2.500,00 TL ile 3.500,00-TL arasında olabileceği bildirilmiş, İstanbul Erkek Kadın Konfeksiyoncu Terziler Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın 21/04/2015 tarihli yazısı ile kendi terzi dükkanında terzilik yapan bir kimsenin kazancının oda tarafından belirlenemeyeceği, kişinin bildirmiş olduğu beyannamesinin geçerli olması gerektiği bildirilmiştir. Hükme esas alınan 05/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda, tüm bu verilere göre davacının aylık gelirinin 3.000,00-TL olabileceği kabul edilerek, buna göre asgari ücret ile karşılaştırıldığında asgari ücretin 3,36689 katı üzerinden tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Ancak tazminata esas alınan davacının gelirinin belirlenmesine ilişkin araştırma yetersizdir. Davacı vekili tarafından davacının Esenyurt adresinde Beylikdüzü Vergi Dairesi mükellefi olarak terzilik yaptığı, buna ilişkin vergi levhasının dava dilekçesine ekli olduğu belirtilmişse de, 24/06/2015 tarihli emniyet araştırması yazı cevabına göre; davacının ekonomik ve sosyal durumu araştırılmış, şahsın işsiz olduğu, ailesinin desteği ile geçimini sağladığı saptanmıştır. Bu durumda öncelikle kaza tarihinden önce davacının vergi dairesi mükellefi olarak terzilik işi ile iştigal edip etmediği belirlenmelidir. Mahkeme tarafından bu hususta yeterli araştırma yapılmadan, hesaplanan tazminatın hüküm altına alınması doğru değildir.Buna göre terzilik işi ile uğraştığı belirlendiği halde, davacının şahsi katkısı belirlenmeli ve bu kişinin yerine başkasının çalıştırılması halinde ona ödenecek ücretin ne kadar olduğu tesbit edilerek, bu değerlendirme üzerinden davacının zararı hesaplanmalıdır. Bu maddi hukuksal olguların birlikte değerlendirildiği ayrıntılı, gerekçeli ve denetime uygun şekilde aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eskik inceleme ile karar verilmesi doğru bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A. Ş. vekili ile …Sigorta A. Ş. vekilinin istinaf talebinin belirtilen nedenlerle kabulüne, HMK 353/1-a/6 maddesine göre Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, davacı vekilinin tüm, davalı vekillerinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı …İnşaat Sanayi ve Ticaret A. Ş. vekili ile davalı … Sigorta A. Ş. vekilinin istinaf talebinin belirtilen nedenlerle KABULÜ ile;istinaf istemine konu Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2017 tarih ve 2015/197 E., 2017/609 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, davacı vekilinin tüm, davalı vekillerinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,
3- Davacı tarafın istinaf talebi ile ilgili değerlendirme yapılmadığından davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcı ile başvurma harcının istek halinde istinaf yasa yoluna başvuran davacıya İADESİNE,
4- Davalı … Sigorta A. Ş. Tarafından peşin olarak yatırılan 1.396,50-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile davalı …İnşaat Sanayi ve Ticaret A. Ş. Tarafından peşin olarak yatırılan 1.428,40-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalılara İADESİNE,
5- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6- Davacı ve davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
HMK. m.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/07/2019