Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1620 E. 2022/70 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1620
KARAR NO: 2022/70
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2018/495 E. – 2019/138 K.
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edenine ait … plaka sayılı minibüsün, davalı şirket nezdinde kasko sigortalı bulunduğunu, söz konusu aracın karıştığı 26/04/2011 günlü trafik kazası neticesinde yaralanan … isimli şahsın açmış olduğu Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/331 sayılı davanın yargılaması sırasında verilen 28/12/2017 günlü kararla vekil edeninin 215.863,56-TL maddi ve 33.000,0-TL manevi tazminatla sorumluluğu yoluna gidildiğini, maddi tazminata ilişkin asıl alacağın ve ferilerinin bir bölümünün aracın ZMM sigortacısı olan … Sigorta A.Ş tarafından ödendiğini (267.392,65-TL), kalan maddi ve manevi tazminata ilişkin 108.095,95-TL’lik ödeminin vekil edenince karşılandığını, oysa davacıya ait aracın, davalı şirketin düzenlediği genişletilmiş kasko sigortası kapsamında İMM sigortalı olması ve poliçenin manevi tazminatları da teminat altına alması nedeniyle, müvekkilince yapılmak zorunda kalınan maddi manevi tazminat ve yargılama giderlerinin davalı … şirketinin ödemekle yükümlü bulunduğunu, bu amaçla davalı … şirketine yapılan başvuru üzerine müvekkiline sadece 12.500,00-TL “Hasar ödemesi” açıklamalı bir ödeme yapılmış ise de, kalanının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davalı … şirketinin poliçe kapsamındaki sorumluluğunun ne olduğu tam olarak tespit edildikten sonra arttırılmak üzere şimdilik 5.000,00-TL tazminatın 21/02/2018 temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; 18/12/2018 günlü bedel artırım dilekçesi ile istek miktarını 25/363,59-TL ‘ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; kazaya karıştığı ileri sürülen davacıya ait aracın, vekil edeni şirket nezdinde İMM teminatını havi genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, ancak vekil edeninin taraf sıfatını almadığı bir karar sonucunda verilen karara dayanarak 3.kişi hak sahiplerine icra yolu ile yapılan ödemden sorumluluğu yoluna gidilemeyeceğini, kaldı ki yapılan başvuru sonucunda hasar dosyası açılarak 12.500,00-TL ‘lik ödeme gerçekleştirildiğini, bu ödeme ile poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunda yerine getirildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları, Bakırköy 7. Asliye hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan 2011/331 Esas sayılı dosya kapsamı ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; davalı … şirketi nezdinde genişletilmiş kasko sigortalı bulunan davacıya ait … plaka sayılı ticari aracın karıştığı 026/04/2011 günlü trafik kazasında … isimli şahsın yaralanarak %47 oranında kalıcı iş göremez hale geldiği, kazanın oluşumunda … ile sigortalı araç sürücüsünün eşit oranda kusurlu olduğu, Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, … lehine 215.863,59-TL maddi ve 25.000,00-TL manevi tazminata, ayrıca aynı dava ile dava açan … için 5.000,00-TL, ve … için de 3.000,00-TL manevi tazminata hükmedildiği, aracın ZMM Sigortacısı bulunan … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğunun poliçe limiti olan 200.000,00-TL ile sınırlı tutulduğunun anlaşıldığı, davalı … şirketi nezdinde düzenlenen poliçeye göre beden başına 50.000,00-TL, kaza başına 150.000,00-TL ve manevi tazminat talepleri bakımından bedeni tazminatın %25 ‘i oranında teminat belirlemesi yapıldığı, bu durumda davalı şirketin ZMM sigortası poliçe limitini aşan 15.863,59-TL maddi tazminattan sorumlu olacağı, ayrıca poliçeye göre davalı … şirketinin toplam 1.500,00-TL hukuksal koruma teminatı da bulunduğu, manevi tazminat talepleri bakımından eldeki dava yönünden toplam sorumluluk limitinin 20.500,00-TL olduğu, davalı … tarafından yapılan 12.500,00-TL’lik ödemenin hangi kaleme ilişkin olduğu belli olmadığından, yapılan ödemenin tüm zarar kalemlerinden düşülmesi gerektiği ve davacının davalı … şirketine hangi tarihte müracaat ettiği belli değil ise de davalı … şirketinin davacıya 28/02/2018 tarihinde ödeme yaptığı dikkate alındığında temerrütün artık bu tarihte gerçekleştiğini kabul etmek gerektiği gerekçesiyle, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; “Davanın KABULÜ ile 25.363,59 TL’nin 28/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,” karar verilmiştir. Karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; vekil edeni sigorta şirketinin manevi tazminata ilişkin teminat limitinin 12.500,00-TL ile sınırlı olmasına rağmen, hatalı hesaplama neticesinde 20.5000,00-TL manevi tazminat hesaplaması ile sorumluluğu yoluna gidilmesinin isabetsiz bulunduğunu, ayrıca davacı tarafın hukuksal koruma teminata ilişkin olarak açık bir talebi olmadığı halde 1.500,00-TL tazminata hükmedilmiş olmasının da doğru olmadığı, ayrıca mahkemece başkaca bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan maddi tazminata ilişkin olarak vekil edeninin taraf sıfatını almadığı bir dosyadaki değerlendirme ve belirlemeler doğrultusunda sonuca ulaşmış olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. Dava, trafik kazası neticesinde 3.kişi hak sahibine araç maliki tarafından yapılan ödemenin, aracın ihtiyari mali mesuliyet ve kasko sigortacısından rücuan tahsili isteğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 1-Mahkemenin dosya kapsamına uygun gerekçe ve takdirine; özellikle davacıya ait … plaka sayılı aracın karıştığı 26/04/2011 günlü trafik kazası neticesinde zarara uğrayan 3.kişi hak sahipleri tarafından söz konusu aracın sürücüsü, maliki ve ZMM sigortacısına yöneltilerek maddi ve manevi tazminat talepli olarak açılan ve Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan 19/12/2017 gün ve 2011/331 E., 2017/437 K.sayılı dosya kapsamında belirlenen kusur, gelir ve maluliyete göre tespit edilen tazminat gözetildiğinde , davalı … şirketinin ne miktarda sorumluluğu yoluna gidilebileceğine ilişkin olarak düzenlendiği anlaşılan 28/11/2018 günlü bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazda, önceki davadaki maddi tazminatın hesaplama şekli ve yöntemi ile hesaplamada baz alınan, maluliyet, gelir ve kusurun neden hatalı olduğu, bu konularda neden yeniden rapor alınması gerektiği konusunda açık ve somut herhangi bir savunmada bulunulmadığı gözetildiğinde, Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/331 esas sayılı dosyası kapsamında belirlenen tazminat miktarı esas alınarak sonuca gidilmiş olmasında bir yanılgı tespit edilemediği gibi, dava dilekçesinde açıkça davalı … şirketinin yargılama giderine ilişkin olarak davacı tarafından yapılan harcamaları da ödemekle yükümlü olduğunun ileri sürülmesi nedeniyle, taraflar arasında düzenlenen poliçedeki hukuksal koruma klozunda belirtilen 1.500,00-TL’nin de davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasında ve keza davacının daha evvel görünen yargılama sonucunda sorumluluğu yoluna gidilen manevi tazminatın tek bir kişi için değil üç ayrı kişi için olduğu ve poliçede ” Manevi tazminat talepleri, Şahıs başına bedeni zararlar limitinin %25’i ile sınırlı olmak üzere teminat kapsamına dahil edilmiştir” dendiği ve başkaca bir açık sınırlandırma mevcut bulunmadığına göre, manevi tazminat talep eden her kişi için ayrı ayrı azami 12.500,00-TL teminat limiti belirlendiğinin kabul edilmesi neticesinde, yazılı biçim ve şekilde karar verilmiş olmasında da isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen davalı istinaf başvurusunun reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.733,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinafa başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 434,00-TL’nin düşümü ile bakiye 1.299,00-TL’nin davalı … şirketinden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerilerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/02/2022