Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1618 E. 2021/520 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/1618
KARAR NO : 2021/520
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/01/2019
NUMARASI: 2017/616 E. – 2019/7 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/02/2017 kaza tarihinde davacıya ait… plakalı aracın karıştığı kazada davacının aracında hasar meydana geldiğini ve değer kaybı oluştuğunu belirterek, şimdilik 1.000,00 TL belirsiz alacak davasının gerçek kişi davalılar yönünden kaza tarihi olan 05/02/2017 günlü itibariyle yasal faiziyle birlikte, sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 16/04/2017 tarihinden itibaren faizi ile sigorta poliçesi limitleri dahilinde her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kabulüne 21.624,00 TL değer kaybı tazminatının davalılar … 05/02/2017 tarihinden,davalı … A.Ş ‘den ise 16/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile (Davalı … A.Ş’nin zorunlu mali mesuliyet sorumluluk sigortasındaki teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması kayıt ve şartı ile ) davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Davalı … vekili ile … A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; olayda ZMMS genel şartlarının uygulanması ve davanın sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.Davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; olayda ZMMS Genel Şartlarının uygulanması gerektiğini, belirlenen miktarın fahiş olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 05/02/2017 kaza tarihinde davacıya ait … plakalı aracın karıştığı kazada davacının aracında hasar meydana geldiği ve değer kaybı oluştuğu anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90 ve 92. maddelerinde yer alan “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadelerini iptal etmiştir. İptal kararından sonra sigorta şirketlerinin trafik kazalarından doğan tazminat sorumluluğuna öncelikle Karayolları Trafik Kanunu, Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, trafik sigortası kapsamındaki tazminatların belirlenmesinde artık trafik sigortası genel şartları’nın belirleyici olmayacağı, genel şartların sadece Karayolları Trafik Kanunu ve Borçlar Kanunu’na aykırı olmayan hükümlerin uygulanabileceği, bu karardan sonra sigorta şirketlerinin sorumluluğunu azaltan genel şartların bir çok hükmünün uygulanamaz hale geldiği, anlaşılmıştır. Bu kapsamda açılan davalarda Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümleri, Karayolları Trafik Kanunu hükümleri, genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile Yargıtay’ın genel şartların yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerekecektir.Bu durumda değer kaybı kazanın meydana geldiği tarih ve Yargıtay uygulamaları gözetildiğinde; aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmelidir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve 2016/13290 E., 2017/6752 K sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, değer kaybının yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda tespit edilmesine, davacının haksız fiil sorumluluğu nedeniyle zararını müteselsil sorumluların bir kısmı veya tamamından talep etmekte seçimlik hakkına sahip olmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)2- Alınması gereken 1.477,13-TL harçtan peşin yatırılan 739,30-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 737,83-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.23/03/2021