Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1614 E. 2021/1673 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1614
KARAR NO : 2021/1673
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2016
NUMARASI : 2014/547 Esas- 2016/986 Karar
BİRLEŞEN İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2015/1198 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi … 10/03/2013 günü kendisine ait … plakalı otomobili ile Bolu istikametinden Abant istikametine doğru seyir halinde iken karşı yönden gelen … plakalı araç sürücüsü …’nun karşı yönden gelen araçlara ait şeride geçmesi neticesinde çarpıştıklarını, kaza sonucu müvekkillerinin murisi … vefat ettiğini beyanla, manevi tazminat ile sair ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … için 1.000-TL, …, … her biri için 1.000-TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 3.000.-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin, talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 30/05/2012 – 30/05/2013 tarihleri arasında … no lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından 27/06/2013 tarihinde hak sahiplerines104.244,00-TL ödeme yapılarak sorumluluğunu yerine getirildiğini, davacıların iddialarının yerinde olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin halen Bolu T Tipi Kapalı cezaevinde hükümlü olup, kendisine yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, dava dilekçesinin vasi olarak atanan …’ya yeni tebliğ edildiğini, müvekkilinin yerleşim yeri ve trafik kazasının meydana geldiği Bolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, belirsiz alacak davası açılamayacağını, ıslahında mümkün olmadığını, hukuki yarar yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, açılmış bir manevi tazminat davası yok iken ıslah ile 55.000-TL talep edilmesine yasal imkan olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalı …. San. Tic. Ltd. Şti.’ne usulüne uygun tebligatın yapıldığı, ilgili davalının davaya cevap vermediği ve duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır. Birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1198 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi … 10/03/2013 günü kendisine ait … plakalı otomobili ile Bolu istikametinden Abant istikametine doğru seyir halinde iken karşı yönden gelen … plakalı araç sürücüsü …’nun karşı yönden gelen araçlara ait şeride geçmesi neticesinde çarpıştıklarını, kaza sonucu müvekkillerinin murisi … vefat ettiğini, İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/547 Esas sayılı dosyası ile ıslahlarını 225.000-TL üzerinden yaptıklarını, bilirkişi raporunda ise 496.624,60-TL tazminat hesaplandığını, aradaki fark olan 271.624,60-Tl tazminat alacaklarının olduğunu, bu ek davayı bu nedenle açtıklarını, davanın İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/547 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini ve neticede istemleri gereğince karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davanın derdestlik nedeniyle ve hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiğini talep ve beyan etmiştir. Açılmış olan asıl ve birleşen davaya ilişkin ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; -Davalılardan … ile karşılıklı ibralaşılmış olmakla bu davalı yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına,-Davacının maddi tazminat istemleri davalı … tarafından karşılandığından, diğer davalılar aleyhinde açılan maddi tazminat istemleri yönünden de hüküm kurulmasına yer olmadığına,-Davacıların ıslah dilekçesi ile talep ettikleri manevi tazminatın ise davalılar … ile …. San Tic. Ltd. Şti. yönünden kısmen kabulü ile taktiren eş için 15.000,00-Tl kızı … için 10.000,00-Tl oğlu … için 7.500,00-Tl’ nin olay tarihi olan 10.03.2013 tarihinden itibaran yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazla istemin reddine,-Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1198 esas sayılı dosyasında açılan davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; Dava devam ederken … Sigortanın kaza tarihi itibarı ile sorumluluk limiti olan 225.000,00 TL üzerinden tazminatı ödediği, akdedilen ibraname sonucunda davalı …’nin teminat limiti olan 225.000 TL yönünden maddi tazminat alacağının son bulduğu, ancak müvekkillerin uğradığı zararın 13.10.2015 tarihli bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olan 496.624,60 TL olduğu, bu sebeple ek davadaki 274.624,60 TL tazminat alacağı yönünden tazminat alacağı devam etmesine rağmen mahkemenin “davalı … ile karşılıklı ibralaşılmış olmakla bu davalı yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının maddi tazminat istemleri davalı sigortalı tarafından karşılandığından diğer davalılar aleyhinde açılan maddi tazminat istemleri yönünden de hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen dosyada da açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar vermesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğu, müvekkillerinin manevi zararının karşılanmadığı, düşük olduğu hususlarına ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede;Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Murisi … 10/03/2013 günü kendisine ait … plakalı otomobili ile Bolu istikametinden Abant istikametine doğru seyir halinde iken karşı yönden gelen … plakalı araç sürücüsü …’nun karşı yönden gelen araçlara ait şeride geçmesi neticesinde çarpıştıkları, kaza sonucu destek …’ün vefat ettiği, mirasçıları olan davacıların destekten yoksun kaldıkları iddiasıyla ve manevi tazminat ile fazlaya dair hakları saklı kalma kaydı ile bu davayı açtıkları, ıslah dilekçesi ile davacı eş … için 30.000,00 TL, davacı kızı … için 20.000,00 TL, davacı oğlu … için 15.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulundukları, anlaşılmıştır.Dosyanın incelenmesinde; davacılar vekili tarafından İbraname ve Sulh Anlaşmasının 02/11/2015 tarihinde imzalandığı, ek tazminat taleplerini içeren birleşen davanın ise ibraname sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi ek raporunda tespit edilen tazminat miktarı dikkate alınarak 11/12/2015 tarihinde açıldığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince birleşen davanın reddine karar verilmiş ise de; birleşen davanın hangi hukuki gerekçeyle reddedildiği, davacılar ile ilgili tazminat miktarını belirleyen hangi rapora dayanıldığı, davacıların sulh konusu alacak miktarı dışında talep edebilecekleri bir miktarın bulunup bulunmadığı hususunda istinaf denetimine uygun gerekçelendirme yapılmadığı, davacıların başkaca destekten yoksun kalma maddi tazminatı miktarının bulunmadığı belirtilmek suretiyle hüküm oluşturulduğu, anlaşılmıştır.Oysa mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. (Anayasa m.141/3). İlke, adil yargılanma hakkı kapsamında ve kamu düzenine ilişkin bulunmaktadır. (Anayasa m. 36/1 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m.6). Mahkeme kararlarının gerekçe bölümünde; sav ve savunmaların özeti, çekişmeli ve çekişmesiz noktalar ile ret ve üstün tutulma nedenleri; sabit görülen olgulardan çıkarılan sonuçlar ile hukuki nedenin gösterilmesi gerekir. (HMK m. 297/1-c). Bundan ayrı, HMK’nun 297/2 madde hükmüne göre; hakim, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar etmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları açıkça bildirmesi gerekir.Gerekçe, mahkemenin benimsediği olgular ile hüküm bölümü arasındaki yasal bağ niteliğinde olup; taraflar nezdinde ve yasa yolu incelemesi bakımından denetim olanağı sağlamalı ve hüküm bölümüyle de tam olarak örtüşmelidir.Açıklanan gerekçe ve yasal hükümler karşısında davacı tarafın bu hususa temas eden istinaf istemi yerinde bulunmuştur.Ayrıca davacı … davayı kendi adına asaleten çocukları adına velayeten açmasına rağmen, karar başlığında bu hususun dikkate alınmadığı gibi … tarafından davacı … velayeten açılan davada, dava açıldığı tarihte davacı … 18 yaşından küçük olup, karar sonrası istinaf dilekçesinin verildiği tarihte 18 yaşını bitirmesine rağmen dosyada onunla ilgili vekaletname bulunmadığı anlaşılmıştır.Açıklanan bu nedenlerle davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulüne, kararın HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçe uyarınca;1-)Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-)Diğer istinaf istemlerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına ve dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-)Davacılar tarafından peşin istinaf karar harcının talepleri halinde İADESİNE,4-)Duruşma yapılmadığından avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-)İstinafta yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,HMK. nun 353/1-a/6 madde hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 03/11/2021