Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1612 E. 2022/69 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1612
KARAR NO: 2022/69
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2018
NUMARASI: 2016/1274 E. – 2018/858 K.
DAVA TÜRÜ: Trafik Sigortası Kaynaklı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … isimli şahsa ait … plaka sayılı aracın neden olduğu 01/09/2013 günlü trafik kazasında …’nın hayatını kaybettiğini ve davalı …’nın da yaralandığını, … plaka sayılı aracın ZMM sigortası bulunmadığından bahisle müteveffa …’nın eşi … ile kızı …’nın kuruma başvurarak destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini, ve …nın aynı zamanda maluliyet tazminatı isteğinde bulunduğunu, bunun üzerine 25/06/2014 tarihinde …’ya 106.241,00-TL, … ‘ya da 12.350,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, ayrıca …’ya 19/01/2015 tarihinde de 36.073,00-TL maluliyet tazminatı ödendiğini, ancak müteveffanın annesi … tarafından İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1615 Esasına kayıtlı dosya ile destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava açıldığını, bu davanın yargılaması sırasında … plaka sayılı aracın … Sigorta A.Ş nezdinde ZMM sigortalı bulunduğunun tespit edildiğini, bu durumda vekil edeni kurumun gerçekte sorumlu olmadığı bir ödemeyi yapmış olması nedeniyle davalı tarafın haksız bir biçimde zenginleştiğini ileri sürerek, yapılan ödemelerin ödeme tarihlerinden işletilecek avans faizleriyle davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; … plaka sayılı araç için vekil edeni şirket tarafından düzenlenen poliçenin araç satışı nedeniyle 30/08/20013 tarihli zeyilname ile iptal edildiğini, bu nedenle 01/09/2013 tarihinde meydana gelen kazayla ilgili olarak müvekkili şirketin sorumluluğu yoluna gidilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalılar vekili ise yargılama sırasındaki beyanlarında özetle; sistemde kazaya neden olan aracın … Sigorta nezdinde ZMM sigortalı olduğunun belli olmadığından Güvence Hesabına başvurduklarını, bu nedenle davacı kurum tarafından yapılan ödemede herhangi bir kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; … plaka sayılı aracın, davalı … Sigorta A.Ş nezdinde 07/08/2013- 07/08/2014 tarihleri arasını kapsar biçimde ZMM sigortalı bulunduğu, aracın 15/08/2013 tarihinde satılması nedeniyle … Sigorta tarafından düzenlenen 06/09/2013 tarihinde düzenlenen zeyilname ile poliçenin satıştan dolayı iptal edildiği, söz konusu zeyilnamede fesih başlangıç tarihi olarak 30/08/2013 tarihinin gösterildiği, fesih tarihinin 06/09/2013 olduğu gözetildiğinde, 2918 sayılı KTK’nun 94.madde hükmüne göre poliçenin bu tarihten itibaren 15 gün süre ile geçerli bulunduğu, fesih başlangıcının 30/08/2013 olarak gösterilmesinin bir önemi olmadığı, olsa dahi bu tarihten itibaren 15 gün süre ile geçerli olan poliçenin 01/09/2013 olan kaza tarihini kapsayacağının açık olduğu, dolayısıyla oluşan zarardan … Sigorta A.Ş’nin sorumlu bulunduğu, Güvence Hesabının 01/09/2013 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle sorumluluğu bulunmadığı, bu nedenle davalılar … ve …’ya yapıldığı belirlenen ödemenin iadesine hak kazandığı, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre temerrüt kural olarak zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte oluşacak ise de, zenginleşenin iyi niyetli olması halinde temerrütün oluşması için bildirim gerektiği, dosya kapsamına göre bildirim yönünde herhangi bir belge ve bilgi olmadığından, temerrüt halinin dava tarihinde gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle; “1-Davanın KABULÜ ile; 106.241,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve … Sigorta AŞ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE, -48.423,00 TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … ve … Sigorta AŞ den müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,” karar verilmiştir. Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 1-Mahkemece istinaf yasa yoluna başvuran davalı … ve …’nın başvurusu sırasında ödemeleri gereken nispi istinaf karar ve ilam harcının eksik yatırıldığı, bu amaçla HMK’nın 344.maddesi uyarınca adı geçen davalılar vekiline gerekli meşruhatlı davetiyenin gönderildiği, ancak yasal süresi içerisinde eksik harcın yatırılmadığı görüşünden hareketle verilen 18/03/2019 günlü ek kararla davalılar … ve …’nın istinaf talebinin HMK’nun 344/1 maddesi gereğince REDDİNE karar verilmiştir. Bu ek karar … ve … vekiline usulüne uygun şekilde 25/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak bu ek karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmamıştır. Bu durumda, sadece davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf nedenleri; kazaya karışan … plaka sayılı araca ilişkin poliçe 15/08/2013 tarihinde gerçekleşen noter satışı nedeniyle iptal edildiği için 15 günlük koruma süresinin 15/08/2013 tarihinden başlatılması ve bu nedenle de 01/09/2013 tarihinde meydana gelen kazanın poliçenin teminatı dışında kaldığının kabul edilmesi gerektiği halde, yazılı biçim ve şekilde vekil edeni sigorta şirketinin sorumluluğu yoluna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. Dava, trafik kazası sonucunda zarara uğrayan 3.kişi hak sahiplerine, kazaya neden olan aracın ZMM sigortalı olmadığı düşünesiyle Güvence Hesabı tarafından yapılan hatalı ödemenin iadesi isteğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 94.maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde devreden kişinin onbeş gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde fesh edebileceği ve fesih halinde sigortanın fesih tarihinden itibaren onbeş gün sonrasına kadar geçerliliği olduğu açıklanmıştır. Somut olayda, trafik kazası 01/09/2013 tarihinde gerçekleşmiştir. Dosya kapsamından, … Sigorta A.Ş.tarafından düzenlendiği anlaşılan ve Fesih Zeyili-Vade Ortası Müşteri İsteği İle Noterden Satışlı (iade) başlığı taşıyan …nolu poliçe gereğince aracın öncesinde de trafik sigortalı olduğu, önceki poliçenin aracın noter kanalı ile satıldığından bahisle … Sigorta A.Ş.tarafından düzenlenen 06/09/2013 tarihli zeyilname ile poliçenin iptal edildiği, zeyilnamede feshin başlangıç tarihinin 30/08/2013 olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Zeyilnameye göre, sigorta poliçesinin fesih başlangıcının 30/08/2013 olduğu kabul edilse dahi, .. Sigorta A.Ş’nin sorumluluğu bu tarihten itibaren onbeş gün süre ile devam edecektir. Kaldı ki, zeyilnamenin düzenlenme tarihi 06/09/2013 olup, sigorta şirketinin tek taraflı olarak zeyilnamenin başlangıç tarihini 30/08/2013 olarak değiştirmesi, onbeş günlük sorumluluk süresinin başlangıcının 06/09/2013 olması durumunu değiştirmeyecektir. Zeyilname ile poliçenin feshine dair sigortacının fesih bildirimi esasen 06/09/2013 tarihidir. 2918 sayılı KTK’nın 94.maddesi gereğince; … Sigorta A.Ş.nezdinde düzenlenen poliçe, 06/09/2013 tarihinden itibaren onbeş gün süre sonrasına kadar geçerli olacağına; bir an için fesih başlangıcının 30/08/2013 olduğu kabul edilse bile kazanın bu tarihten itibaren başlayacak onbeş günlük süre içerisinde gerçekleşmiş bulunmasına göre, davalı sigorta şirketinin yasal sorumluluk süresi henüz dolmadan meydana gelen kaza nedeniyle sorumlu tutulmasında ve yazılı biçim ve şekilde davalı … Sigorta A.Ş ‘ne yönelik davanın kabulüne karar verilmesinde, herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediğinden davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş’den Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 10.565,10-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinafa başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 2.641,30-TL’nin düşümü ile bakiye 7.923,80-TL’nin bu davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı … ve davalı …’nın istinaf talepleri incelenmediğinden, vekilleri vasıtasıyla peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 98,10-TL istinaf başvuru harcı ile 35,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde adı geçen davalılara İADESİNE, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin yapan üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.nun 361 maddesi gereğince, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/02/2022