Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1607 E. 2021/512 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/1607
KARAR NO : 2021/512
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2018
NUMARASI: 2014/889 E. – 2018/1235 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; 07/07/2009 kaza tarihinde davacıların murisi … sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile yaptığı tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini ve davacıların destekten yoksun kaldıklarını, … kaza tarihi itibariyle davalı … A.Ş. nezdinde Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı (12/11/2008- 12/11/2009) olduğunu, ayrıca adı geçen aracın kaza tarihi itibariyle davalılardan … A.Ş. nezdinde Kasko (İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası) poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek, 1000,00 TL tazminatın harca esas değerle belirsiz alacak davası şeklinde kabulüne, davalı sigorta şirketinin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; KTK’nun 109/1.maddesi hükmüne göre davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A1-1. Maddesi gereği aracı işleten ve sürücünün uğrayacağı zararların poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, sigorta şirketi karşısında zarar gören 3. kişi konumunda olmayan aracın işleteni ve sürücüsünün vefatı nedeniyle meydana gelen zararların ZMSS poliçesinden istenemeyeceğini, kaldı ki miras bırakan sürücünün kazaya tam kusuru ile sebebiyet verdiğinden davacıların ZMSS poliçe teminatından yararlanabilmesinin söz konusu olmadığını, cenaze ve defin giderlerine yönelik taleplerin dolaylı zararlardan olup, KZMSS dışında olduğunu, davacı tarafın olay tarihinden itibaren avans faizi talebinin de yersiz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 1-Davalı … A.Ş ‘ ye karşı açılan davanın REDDİNE, 2-Davalı … A.Ş’ ye karşı açılan davanın kısmen kabulü ile davacı … yönünden 26.363,77 TL, davacı … yönünden 57.643,72 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte anılan davalıdan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, karar verilmiştir. Davalı … A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A1-1. Maddesi gereği aracı işleten ve sürücünün uğrayacağı zararların poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, sigorta şirketi karşısında zarar gören 3. kişi konumunda olmayan aracın işleteni ve sürücüsünün vefatı nedeniyle meydana gelen zararların ZMSS poliçesinden istenemeyeceğini, kaldı ki miras bırakan sürücünün kazaya tam kusuru ile ve alkollü olarak sebebiyet verdiğinden davacıların ZMSS poliçe teminatından yararlanabilmesinin söz konusu olmadığını, takas mahsup defilerinin dikkate alınmadığını, desteğin gelirinin ve destek paylarının hatalı hesaplandığını, davacı tarafın olay tarihinden itibaren avans faizi talebinin de yersiz olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 07/07/2009 kaza tarihinde davacıların murisi … sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile yaptığı tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini ve davacıların destekten yoksun kaldıkları anlaşılmıştır. 07/04/2009 olan kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; sürücü- işleten destek ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan; desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı; araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişinin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda duraksama bulunmadığına; bu durumda 3.kişi sıfatıyla dava açan destekten yoksun kalan kişi bakımından TBK’nun 135. maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun da gerçekleşmemiş olmasına; kaza tarihinden çok sonra 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartlarının somut olayda uygulanma yerinin bulunmamasına, ıslah ile artırılan tazminat miktarı yönünden de ilk dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, göre bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, desteğin gelirinin son aldığı maaş bordrosu ile belirlenmesine, desteğin anne ve babasının ölmüş olmasına göre onlar için pay ayrılamamasının doğru olmasına, desteğin kazaya karışan aracın işleteni olamaması nedeniyle takas mahsup imkanının bulunmamasına, kazaya karışan aracın ticari şirket adına kayıtlı olması nedeniyle avans faizine hükmedilmesinde yasaya aykırılık bulunmamasına özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)2- Alınması gereken 5.738,55-TL harçtan peşin yatırılan 1.434,70-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 4.303,85-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalı dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.23/03/2021