Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1606 E. 2021/2023 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1606
KARAR NO: 2021/2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2018
NUMARASI: 2015/817 E. – 2018/1234 K.
DAVA: Trafik Kazasından Kaynaklı Maddi Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/08/2015
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Araç Değer Kaybı, Araç Hasar Bedeli ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 21/08/2014 tarihinde müvekkili …’in … plakalı motorsikleti ile seyir halindeyken davalılardan … idaresindeki … plakalı arabanın sıkıştırarak yandan çarpması neticesinde yolun solunda park halinde bulunan başka bir araca arkadan çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında motorsikletten düşerek ciddi bir şekilde yaralandığını, motorsikletin tamiri için 6.351,52-TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek 5.000-TL manevi tazminatın ve 5.000-TL değer kaybının davalı …’dan, 6.351,52-TL hasar onarım bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen İstanbul … ATM … Esas,… karar sayılı dava dosyasında davacı vekili, sigortacı konusunda yanıldıklarından bahisle … Sigorta Şirketi’nden hasar onarım bedeli 6.351,52-TL tazminatın kaza tarihi 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı …AŞ; vekili; dava konusu araca ilişkin kaza tarihini kapsar şekilde müvekkili şirket nezdinde düzenlenmiş poliçe bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı … vekili; kazanın meydana gelmesinde davacı motorsiklet sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kendilerine kusur izafe edilemeyeceğini, kaldı ki motorsikletteki hasar ve yaralanmanın müvekkilin aracına vurduktan sonra park halindeki araca çarpması sonucu oluştuğunu, tamir faturaları incelendiğinde kazayla alakalı masraflar olmadığını, değer kaybı yönünden de talep edilen meblağın haksız ve fahiş olduğunu, manevi tazminat talebinin de yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davalı… Sigorta Şirketi vekili, davayı kabul anlamına gelmemek üzere kendilerinin ancak sigortalı aracın kusuru oranında zarardan sorumlu olacağını, kusurun ispata muhtaç olduğunu, kendilerinin temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”…İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/11 Esas – 710 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde olay günü davacının motorsiklet ile seyir halinde iken asli kusurlu olarak davalının çarpmak suretiyle yaralanmasına sebebiyet verdiği, aldırılan bilirkişi raporuna göre davacının tali davalının da asli kusurlu olduğunun kanaati ile davalı …’un taksirle yaralamadan mahkumiyetine karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce adli tıptan aldırılan kusur raporu içeriğinde de davalı sürücüye %80, davacıya da %20 kusur tayin edildiği, böylelikle ceza dosyasında tespit edilen bulgu ve kusur oranları ile örtüştüğü görülmektedir. Diğer yandan ceza dosyasındaki raporlardan da anlaşılacağı üzere davacının kaza nedeniyle hastanede müşahade altında kaldığı, mevcut yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde ve hayati tehlike oluşturabilecek durumda meydana geldiği görülmektedir. Dolayısıyla, davalı sürücü …’un manevi tazminat sorumluluğu bulunacağının kabulü gerekmiştir. Değer kaybı yönünden yapılan incelemede ise hükme esas alınan 27/08/2018 tarihli raporun hukuka uygun denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır. Davalı sürücü …’un değer kaybı nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre sorumluluğu bulunduğundan taleple bağlı kalınarak ve tarafların kusur oranları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyaya sunulu tamir faturaları incelendiğinde aracın şase gönyesinde ve ana gövdeye kaynaklı parçalarında hasar olmadığı anlaşıldığından tamir faturasında mevcut sadece bir kısım yapılan işlemlerin kaza ile bağlantılı olduğu anlaşıldığından tamir bedelinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca tramerden gelen cevabi yazı uyarınca asıl davanın davalısı …A.Ş’nin kaza tarihi itibariyle davalı aracın sigortacısı olmadığı anlaşıldığından bu davalıya husumet yöneltilemeyeceğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği”, gerekçesiyle,Asıl dava yönünden;1-Maddi hasar bedeli talebinin kısmen kabulü ile; 2.940,31-TL’nin kaza tarihi 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, 2-Değer kaybı isteminin kısmen kabulü ile; 800,00-TL ‘nin kaza tarihi 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, 3-Manevi tazminat isteminin kabulü ile; 5.000,00-TL’nin 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … alınarak davacıya ödenmesine, 4-Davalılardan …A.Ş. yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine,Birleşen İstanbul … ATM … esas … karar sayılı dava yönünden; Davanın kısmen kabulü ile; maddi hasar bedeli 2.940,31-TL’nin davalı… Sigorta A.Ş.’den dava tarihi 27/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili, tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: davacı vekili; müvekkilinin kazada kusuru bulunmadığını, maddi tazminatın eksik hesaplandığını, değer kaybının çok düşük hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı … vekili; kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, tüm kusurun davacıda olduğunu, hasarın yüksek hesaplandığını, belirtilen kadar hasar oluşmadığını davacının motorsikletinde değer kaybı da oluşmadığını, manevi tazminatın fazla takdir edildiğini, asıl ve birleşen dava için iki ayrı karar ve iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hasar bedelinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Asıl dava; trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli, değer kaybı ve manevi tazminat istemine; birleşen araç hasar bedeli istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; iş bu dosya kapsamında alınan ve hükme dayanak yapılan 27.02.2018 tarihli kusur raporu ile kesinleşen ceza dosyasında alınan 08.07.2015 tarihli kusur raporunun birbiriyle uyumlu, somut olayın özelliklerine ve kazanın meydana geliş biçimine uygun olmasına; yerel mahkemece hükme esas alınan 27.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda motorsikletin değer kaybının Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre belirlenmiş olup, araç hasar bedelinin motosiklette somut olaya konu kaza nedeniyle oluşmadığı tespit edilen bakım masraflarının çıkarılarak hesap edilmiş olmasına ve yerel mahkemece iş bu raporda hesap edilen araç değer kaybı ve araç hasar bedeline davalının kusur oranı uygulanarak hüküm verilmiş olmasına; 27.08.2018 tarihli raporun yeterli ve denetime açık olmasına; kaza tarihi, kusur durumu, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları hep birlikte nazara alındığında davacı için hükmedilen manevi tazminatın uygun olmasına, sebepsiz zenginleşme teşkil edecek bir durumun söz konusu olmamasına; asıl ve birleşen dava ayrı davalar olmakla yerel mahkemece her iki dava için ayrı hüküm oluşturulması ve ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin tüm; davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Yerel mahkemece, asıl davada, 2.940,31-TL maddi tazminatın davalı …’dan, birleşen davada ise aynı rakamın davalı …AŞ’den alınmasına karar verilmiş olup, davalı … ve davalı …AŞ davacının maddi zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmakla; hükmün kuruluş biçimine göre, hükmün infaz aşamasında 2.940,31-TL maddi tazminatın bu iki davalıdan ayrı ayrı tahsil edilmesi ihtimali bulunduğundan, tahsilde tekerrür oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru değil ise de, bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1)İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2018 tarih ve 2015/817 Esas, 2018/1234 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE; yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE;(a)-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan başlangıçta alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
(b)-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına, (c)-Davalı … tarafından istinaf başvurusu sırasında yatırılan toplam 150,00-TL istinaf peşin karar ve ilam harcının istek halinde kendisine iadesine, (d)-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına, (e)-Duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2)İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2018 tarih ve 2015/817 Esas, 2018/1234 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, kaldırılıp düzeltilen hükmün yerine geçmek üzere, Asıl dava yönünden; a-)Maddi hasar bedeli talebinin kısmen kabulü ile; 2.940,31-TL’nin kaza tarihi 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, b-)Değer kaybı isteminin kısmen kabulü ile; 800,00-TL ‘nin kaza tarihi 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, c-)Manevi tazminat isteminin kabulü ile; 5.000,00-TL’nin 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … alınarak davacıya ödenmesine, d-)Davalılardan …A.Ş. yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, e-)Alınması gereken 597,05 TL harçtan peşin alınan 279,25 TL harcın mahsubu ile, bakiye 317,80 TL’nin davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, f-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.180 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, g-)Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, i-)Davalı …A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Birleşen İstanbul …ATM … esas … karar sayılı dava yönünden; a-)Davanın kısmen kabulü ile; maddi hasar bedeli 2.940,31-TL’nin davalı… Sigorta A.Ş.’den dava tarihi 27/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, b-)Alınması gereken 200,85 TL harçtan peşin alınan 108,47 TL’nin mahsubu ile bakiye 92,38 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, c)-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.180 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, d-)Davalı… Sigorta Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.180 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, e-)Asıl ve birleşen davalar kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 202,90 TL posta ve tebligat masrafı, 2.100 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 2.302,90 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 1.066,10 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, f-)Asıl dava yönünden 311,05 TL harç giderinin davalı …’dan; birleşen dava yönünden 140,27 TL harç giderinin davalı… Sigorta Şirketi’nden alınarak davacıya ödenmesine, g-)HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.16/12/2021