Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1601 E. 2022/388 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1601
KARAR NO: 2022/388
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2019
NUMARASI: 2017/5 ESAS – 2019/45 KARAR
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, dava dışı …’nın sevk ve idaresinde iken sürücünün direksiyon hakimiyetini yitirerek, yaya vekil edeni …’e çarpması netice inde meydana gelen 23/03/2013 günlü trafik kazasında, davacının yaralanarak sakat kaldığını, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağı ile belirlendiğini, sakatlık nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi için sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamaması üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulduğunu, bu talebin Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen 24/06/2016 gün ve 2016.E.4168-2016.K.17716 sayılı kararla reddedildiğini, İtiraz Hakem Heyetine yapılan itirazın da, yasal 2 aylık süre içerisinde karar verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle verilen 13/10/2016 gün ve 2016/İHK-2694 sayılı kararla (dosyadan el çekilerek) sonuçlandırılmadığını belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 1.000,00- TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; vekil edeni şirket nezdinde 17/07/2012-1707/2013 tarihleri arasını kapsar biçimde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın karıştığı 23/03/2013 günlü trafik kazasında davacının yaralandığını ileri sürülerek tazminat talebinde bulunmuş ise de, vekil edeninin sorumluluğu yoluna gidebilmesi için meydana gelen kazanın oluşumunda, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığının, maluliyet bulunup bulunmadığının ve uğranılan zarar miktarının ne olacağının davacı tarafça usulüne uygun şekilde kanıtlanması gerektiğini ve talep edilecek faiz cinsinin yasal faiz ve faiz başlangıcının da dava tarihi olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları, sigorta tahkim komisyonu nezdinde yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, bu durumda davacının davalı taraftan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği benimsenmek suretiyle; “Davanın reddine, ATK fatura bedelinin yargılama giderlerinden olarak davacıdan tahsiline, ” karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yapılan yargılama sırasında temin edilen kusur bilirkişi raporu ile eldeki davada ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen kusur raporu arasında çelişki olduğu halde, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğine ilişkin itirazları üzerine durulmadan ve gereği yapılmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca kabule göre de ATK faturası taraflarınca ödendiği ve ödemeye ilişkin dekont mahkemeye ibraz edildiği halde, mahkemece ATK fatura bedelinin yargılama giderlerinden olarak davacıdan tahsiline karar verilmesinin de isabetsiz bulunduğu düzeltilmesi gerektiği hususlarına yöneliktir. Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen bedensel zarara dayanılarak açılmış maddi tazminat isteğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle konusunda uzman ATK Trafik İhtisas Dairesince, Sigorta Tahkim Komisyonunca yapılan yargılama sırasında temin edilen ve tek bilirkişi tarafından düzenlendiği anlaşılan 12/06/2016 günlü kusur raporunundaki konuya ilişkin değerlendirmelerin irdelenmesi, tartışılması sonucunda düzenlendiği anlaşılan 06/08/2018 günlü heyet raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve bu değerlendirmelerin de esasen kaza tespit tutanağındaki kazanın oluş şekli ve taraf kusurlarına ilişkin tespitlerle de örtüşmesi karşısında hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıda bulunan husus dışında istinaf itirazının reddi gerekmiştir. 2-Dosya kapsamından ATK Trafik ihtisas Dairesinden temin edilen rapor için kurumca 314,50-TL tutarında fatura düzenlendiği ve bu fatura bedeli karşılığının da davacı vekilince 07/09/2018 tarihinde ATK Döner Sermaye Saymanlığına gönderildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, yapılan bu giderin davacı tarafça ödendiği açık bulunduğundan, ödeme yaplmamış gibi karar yerinde ATK fatura bedelinin davacıdan tahsiline karar verilmesi mükerrer ödemeye neden olacağından isabetsiz olmuştur. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan hukuki kazanılmış haklar ve harcında kamu düzeninden olduğu gözetilerek yanılgılı olduğu sonucuna varılan AKT Fatura bedeline ilişkin hususun karar yerinden çıkartılması suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2019 gün ve 2017/5 E. – 2019/45 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuru sırasında davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf eden davacıya İADESİNE,3-İstinaf eden davacı tarafından yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2019 gün ve 2017/5 E. – 2019/45 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 5/1-Davanın reddine, 5/2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 80,70- TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40- TL harcın düşümü ile kalan 49,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 5/3-Davalı yargılama sırasında vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T hükümleri uyarınca belirlenen 1.000,00- TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5/4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5/5-Yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.nun 361 maddesi gereğince, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/03/2022