Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1598 E. 2021/408 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1598
KARAR NO: 2021/408
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2018
NUMARASI: 2017/939 E. – 2018/1389 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/02/2017 kaza tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile hak ve alacaklarını temlik aldıkları … Tic. ve Paz. A.Ş’ne ait … plakalı aracın kazaya karıştıklarını, söz konusu kazada tarafların % 50’şer oranda kusurlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.300,00 TL hasar bedeli (ıslah ile 18.130,70-TL) 100,00 TL değer kaybı bedeli ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 1-Davacının değer kaybına ilişkin talebinin reddine, 2-Davacının hasar bedeline ilişkin talebinin dava ve ıslah dilekçelerine göre talebin kısmen kabulü, kısmen reddi ile, 9.065,35 TL ‘nin 3.300,00 TL’sinin temerrüt tarihi olan 29/05/2017 tarihinden itibaren, 5.765,35 TL’sinin ıslah tarihi olan 16/11/2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Ekspertiz ücreti 125,00 TL’nin yargılama giderlerinden olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Davacı vekili (katılma yolu ile) ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu kazaya 3 ayrı aracın karıştığını, davacı sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığını, bu nedenle müteselsil sorumluluk gereği, belirlenen zararının tümüne hükmedilmesi gerekirken, kusur oranına göre hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu kazada sigortalı sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, hükme esas alınan kusur ve hasara ilişkin bilirkişi raporunun hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 26/02/2017 kaza tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile hak ve alacaklarını temlik aldıkları … A.Ş’ne ait … plakalı aracın kazaya karıştıkları ve davacının aracında hasar meydana geldiği anlaşılmıştır. 1-Davalı vekilinin istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede; 6098 Sayılı TBK’nın 61, 62. maddesi ve müteselsil sorumluluk esaslarına göre, kusurlu oldukları belirlenen zarar sorumluları zararın tamamından sorumludur. 2918 sayılı KTK.nun 85. maddesi gereğince işleteni aynı yasanın 91. maddesi gereğince zorunlu mali sorumluluk sigortacısı TBK’nın 49 ve devamı maddeleri uyarınca araç sürücüsü zarardan müteselsilen sorumludur. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her birinin, TBK’nın 162, 163. maddesine göre, borcun tamamından sorumlu olup, zararın tamamının müteselsil borçlulardan birinden istenmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Somut olayda dava konusu kazada davacı sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, bu durumda belirlenen tazminatın tümünün müteselsil sorumluluk konumunda bulunan davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken kusur oranında indirim yapılmasının hatalı olduğu, ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1- İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2018 tarih ve 2017/939 E., 2018/1389 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, Davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 1/2-Alınması gereken 619,25-TL harçtan peşin yatırılan 154,92-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 464,35-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 1/3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/4- İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2- İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2018 tarih ve 2017/939 E., 2018/1389 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1-Davacının değer kaybına ilişkin talebinin reddine, 2/2-Davacının hasar bedeline ilişkin talebinin kabulü ile 18.130,70-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 29/05/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/3-Ekspertiz ücreti 250,00 TL’nin yargılama giderlerinden olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/4-Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.238,50- TL ilam harcından peşin yatırılan nispi harç ile ıslah harcının toplamı olan 317,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 921,16-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 2/5- Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 255,00 TL ıslah harcı ve 62,34 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya iadesine, 2/6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.080- TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 100- TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 2/8- 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 158,60 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.358,60- TL yargılama giderlerinin davanın kabulü oranında 1.351,16-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 2/9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04/03/2021