Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1582 E. 2019/1492 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1582
KARAR NO : 2019/1492
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/05/2017
NUMARASI : 2014/182 E., 2017/467 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/07/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 05/10/2013 tarihinde davalılardan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki, davalı … A. Ş.’nin ZMMS sigortacısı olduğu, davalı …’ nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacılara çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 1.500,00- TL maddi, 10.000,00-TL manevi, davacı … için 1.500,00- TL maddi ve 25.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan (davalı sigorta şirketinin sadece maddi tazminattan sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacılar vekili 14/03/2017 tarihli duruşmadaki beyanında maddi tazminat talebi ile ilgili olarak sigorta şirketi ile anlaştıklarını, maddi tazminat talebi ile ilgili olarak sulh anlaşması nedeniyle karar verilmesine yar olmadığına karar verilmesini, talep edilen manevi tazminatın … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı… A. Ş. vekili cevap dilekçesi ile;, … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 05/10/2013 tarihinde … nolu trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararların ispat edilmesi gerektiğini, şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap ile; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, maddi tazminat talebi ile ilgili olarak tarafların sulh olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kazanın meydana gelmesinde davalı …nın % 60, davacıların %40 oranında kusurlu oldukları, davacı T… kaza nedeniyle % 16 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin 9 ay olduğu, davacı …. maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin 10 gün olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, kazanın oluşu, tarafların kusur oranı, dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, tıbbi ve adli raporlara göre TMK’nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözönünde bulundurularak, davacı … için takdir edilen 10.000,00-L, davacı …. için takdir edilen 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ve ….San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı …vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olan tarafın davacı taraf olduğu, kusur durumuna ilişkin raporun yetersiz olduğu, davacılar lehine takdir edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğu, herhangi bir maluliyeti bulunmayan davacı …. için manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 1) İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, hükme esas alınan 10/06/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunun kusur durumuna ilişkin kısmının olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine göre bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 2) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacı … meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı … kaza nedeniyle yaralanmış olması, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, davacılar lehine hükmedilen tazminat miktarları da uygun bulunmaktadır. Bu nedenlerle davalı Hüseyin Karafazlı vekilinin istinaf talebinin yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/05/2017 tarih ve 2014/182 E., 2017/467 K. sayılı kararına karşı davalı ….vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli 1.024,65-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı … tarafından yatırılan toplam 287,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 737,09-TL harcın davalı Hüseyin Karafazlı’dan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı Hüseyin Karafazlı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04/07/2019