Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1560 E. 2021/1455 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1560
KARAR NO: 2021/1455
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2018
NUMARASI: 2013/241 E.- 2018/1301 K.
DAVA: Tazminat
İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
BİRLEŞEN 2015/1303 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 20-01-2013 tarihinde meydana gelen, …, …, …, … plakalı araçların karıştığı trafik kazasında müvekkillerinin kızı …’un vefat ettiğini, …’un … plakalı araçta yolcu olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğunu, …’un Bahçeşehir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünde öğrenci olduğunu, …’un okulunda çok başarılı, bölüm birincisi bir öğrenci olduğunu, …’un aynı zamanda profesyönel bir dansçı olduğunu, …’un gelirinin tazminat hesaplamasına esas alınacak geliri edilirken, okulunu bitirdiğinde psikolog olarak çalışacağını, aynı zamanda dansçı olarak da çalışabileceği ve bu şekilde her iki işinden gelir elde edebileceğinin kabul edilerek tespit edilmesi gerektiğini, ..’un vefatına sebebiyet veren trafik kazası nedeniyle diğer zarar sorumluluları ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan davayı davalı … Sigorta A.Ş.’ne yönelttiklerini, kazaya karışan araçlardan bir kısmı ticari araç olduğundan davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesi gerektiğini, iş bu davadan önce davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkillerine 07-06-2013 tarihinde toplam 12.693,00.-TL tazminat ödendiğini, fakat yapılan bu ödemenin eksik olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı anne … için 500,00-TL , … için 500,00-TL olmak üzere toplam şimdilik 1.000,00-TL belirsiz alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 20/01/2013 tarihinde meydana gelen …, …, …, …, plaka sayılı araçların karıştığı trafik kazasında … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin kızı …’un vefat ettiğini, davalı … Sigorta A.Ş tarafından trafik sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğunu, …’un Bahçeşehir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünde başarılı bir öğrence ve aynı zamanda profesyonel bir dansçı olduğunu, …’un vefatı nedeniyle müvekkillerinin çocuklarının desteğinden yoksun kaldığını, cenaze ve defin masrafı yapıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı anne … için 500,00-TL, baba … için 500,00-TL olmak üzere toplamda şimdilik toplam 1.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacılar vekili 14.08.2015 tarihli dilekçesiyle, dava değerini davacı anne … için 21.539,36-TL, davacı baba … için 16.700,00-TL olarak artırmıştır. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle, … plakalı araçcın müvekkil şirkete 19.08.2012-19.08.2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olup davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, iş bu dava açılmadan önce müvekkiline yapılan poliçeden kaynaklı tazminat talebi dolayısıyla, kendisine 12.06.2013 tarihinde … Bankası Sanayi Sitesi, Nazilli şubesinden 4.113,00-TL, …’a … Bankası Nazilli şubesinden 6.678,00 TL ve davacılara EFT aracılığı ile 1.904,00-TL ödeme gerçekleştirildiğini, sigorta teminatı kapsamında olan bu zararların karşılanarak, müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını ve ticari iş niteliğinde olmadığını, bu nedenle davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin de reddinin gerektiğini, dosyada kusur durumuna ilişkin herhangi bir resmi belge bulunmadığından yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, maddi tazminat taleplerinin netleştirilebilmesi için Aktüer bilirkişiden aktüer raporu alınmasını, davacının sosyal ve ekonomik durumlarının ve hangi Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi olduğunun tespit edilmesini, ayrıca dava konusu olayda taşımanın niteliğinin, menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair Yargıtay içtihadı uyarınca değerlendirilmesini istediklerini belirterek , davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davalı … Sigorta AŞ vekili davaya cevabında özetle; müvekkili şirkete sigortalı aracın kazada herhangi bir kusuru bulunmadığından müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek;” 12/10/2018 tarihli aktüer bilirkişi ek raporu raporunun usul ve yasaya uygun olup denetime elverişli olduğu, davalı sigorta şirketince 12/06/2013 tarihinde davacılara yapılan ödeme oranlanarak düşüldüğünde davacı …’un 60.131,33TL, davacı …’un 98.032,86-TL destekten yoksun kalma tazminatı hak kazandıkları kanaatine varıldığı, ancak davacıların 31/07/2015 tarihli ıslah dilekçesi, tespit edilen zarardan daha az miktara tekabül ettiğinden ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği; davalı sirgorta şirketinin poliçesini düzenlediği, … plakalı araç sürücüsü … ise trafik kazasında kusursuz olduğundan birleşen davanın reddine karar verildiği”, gerekçesiyle; “1-Davanın kabulü ile davacı … için 21.539,36- TL nin 12/06/2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı …’a verilmesine, 2-Davanın kabulü ile davacı … için 16.700,10- TL nin 12/06/2013 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, 3-Birleşen İstanbul Anadolu 8.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1303 Esas sayılı davanın reddine, karar verilmiş; karara karşı davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm itirazlarına rağmen hatır taşıma ve müterafik kusur indirimlerinin yapılmadığını, müteveffanın alkollü sürücünün aracına bilerek bindiğini, olayda hatır taşıması da bulunduğunu, dosyadaki kusur raporlaı arasında açık çelişki giderilmeden karar verildiğini, müteveffanın sürekli geliri bulunmadığından aktüerya hesabının asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini, hükme esas alınan aktüerya raporunun bu hususa aykırı hazırlandığından hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 1-Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, iş bu dosya kapsamında alınan ve hükme dayanak yapılan 27.06.2018 tarihli ATK kusur raporunun taraf ve yargı denetimine açık, hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olmasına, yine ceza dosyasında alınan 21.03.2016 tarihli kusura ilişkin heyet raporunun 27.06.2018 tarihli ATK raporu ile uyumlu olmasına; bu şekilde, dosya kapsamında kusura ilişkin çelişkinin giderilmiş olmasına; müteveffa … kaza tarihinde üniversite öğrencisi olup, yaşasa idi mezun olduktan sonra mezun olacağı bölüme göre elde edeceği gelir hususunda yapılan emsal ücret araştırması doğrultusunda hazırlanan aktüer bilirkişi raporuna göre (ıslah ile bağlı kalınarak ve dahi davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle) karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına; somut olayda; davalı … Sigorta AŞ vekilinin cevap dilekçesinde, müterafik kusur savunmasında bulunmadığı, rapora karşı 07.11.2018 tarihli itiraz dilekçesinde, müterafik kusur indirimi savunmasında bulunulduğu anlaşılmakla, davalı tarafından müterafik kusur indirimi savunmasının, savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu ve bu genişletmeye davacılar tarafından açıkça muvafakat edilmediği anlaşılmış olup, mahkemece süresinde yapılmayan müterafik kusur konusunda resen indirim yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … Sigorta AŞ vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varıldığından, bu yönlere ilişen istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin hatır taşımasına ilişkin istinaf itirazına gelince; Somut olayda; kollukta alınan beyanlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar murisi …’un, arkadaşı müteveffa sürücü …’e ait mekanda diğer arkadaşı … ile birlikte eğlendikten sonra gece vakti dönüş yolunda Haliç Köprüsü üzerinde seyir halinde iken iş bu zincirleme trafik kazası meydana gelmiş olup, davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde hatır taşıması savunmasında bulunmuştur. Bu nedenlerle; müteveffanın sigortalı araçta herhangi bir menfaat karşılığı taşınmadığı, hatır için taşındığı anlaşıldığından mahkemece davacı anne ve baba için hesaplanan tazminattan ayrı ayrı; Yargıtay 17. HD’nin yerleşmiş uygulamaları ile de benimsenen, somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun olan %20 oranında indirim yapılması gerekirken, yerel mahkemece bu husus tartışılmadan ve göz ardı edilerek dava konusu olayda hatır taşıması indirimi yapılmaması doğru görülmemiştir. Ancak yukarıda (2) nolu bentte açıklanan yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davacılar yararına hüküm altına alınan maddi tazminatlardan, ayrı ayrı %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak ve yapılan bu indirimlerin takdiri indirim olması nedeniyle reddedilecek kısım bakımından davalı taraf yararına vekalet ücreti takdiri gerekmediği ve yargılama giderlerinin de paylaştırılamayacağı hususu ile davacının istinaf yasa yoluna başvurmaması nedeniyle de davalı taraf yararına oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca; ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve yanılgılı hususların düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2018 tarih ve 2013/241 E. – 2018/1301 K. sayılı kararına karşı davalı Anadolu Sigorta AŞ vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle KABULÜNE, diğer istinaf itirazlarının ise yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuru sırasında davalı … Sigorta AŞ tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 653,04-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davalıya İADESİNE, 3-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2018 tarih ve 2013/241 E. – 2018/1301 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; A-1)Davanın KISMEN KABULÜ ile a- Davacı … için 17.231,48-TL nin12/06/2013 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı …’a verilmesine, b-Davacı … için 13.360,08- TL nin 12/06/2013 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, 2-Alınması gerekli 2.089,70- TL nispi harçtan peşin ve ıslah yolu ile alınan 132,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.956,84 -TL harcın davalı … Sigorta AŞ’den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-Davacı tarafından yapılan toplam 2.644,66-TL yargılama giderinin (24,20TLBH, 4,86TLPH, 128,00TL ıslah harcı, 3,75TL VSH, 2.000,00TL Bilirkişi Ücreti, 483,85TL posta ve tebliğler) davanın kabul red oranına göre hesaplanan 2.115,72- TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, 4- Davacı … taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 5-Davacı … taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nıspi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 6-Davalı sigorta şirketi, yargılama sırasında vekille temsil edilmiş ise de, sigorta şirketi bakımından yapılan indirimin, takdiri indirimden kaynaklanması nedeniyle, davalı sigorta şirketi yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, B-Birleşen İstanbul Anadolu 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1303 Esas sayılı davanın REDDİNE, 1-Yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90TL maktu karar harcının peşin alınan 181,54-TL (5,54TL Peşin Harç ve 176,00TL ıslah harcı) harçtan mahsubu artan 145,64-TL harcın talep halinde davacıya iadesine; 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine, 4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine, C-Asıl ve birleşen dava yönünden taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının talep halinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2021