Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1551 E. 2021/1881 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1551
KARAR NO: 2021/1881
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2018
NUMARASI: 2014/1179 E. – 2018/1302 K.
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç ile vekil edenine ait … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde gerçekleşen 27/12/2012 günlü çift taraflı trafik kazasında, davacıya ait aracın hasarlanarak pert olduğunu, kazanın oluşumunda karşı araç sürücüsü …’un tam kusurlu bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/6 Değişik İş sayılı dosyası kapsamında yapılan tespit doğrultusunda davacı aracında meydana gelen hasar bedeline karşılık 32.865,714-TL, araç değeri kaybına karşılık 3.000,00-TL ve tamirin uzun sürmesinden dolayı aracın kullanılamaması nedeniyle yol gideri olarak ( araç mahrumiyeti zararı) 1.500,00-TL olmak üzere toplam 37.365,71-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı araç, vekil edeni adına kayıtlı ise de müvekkil şirketin … markası adı altında uzun süreli araç filo kiralama faaliyeti ile iştigal etmekte olan bir şirket olduğunu ve … plaka sayılı aracın 20/02/2012 tarihli Uzun Süreli Araç Kiralama Sözleşmesi ile dava dışı … Ltd.Şti.ne 36 ay süre ile kiralanarak bu şirkete 12/04/2012 tarihinde teslim edildiğini, kaza tarihinde aracın fiili hakimiyetinin dava dışı … Ltd.Şti.nde bulunduğunu, bu nedenle vekil edeni şirketin işleten sıfatı bulunmadığını, ayrıca kazanın oluşumunda vekil edenine ait araç sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasını kabul etmediklerini, belirlenen hasar bedelinin fahiş olduğunu, aracın kaza tarihinde … Sigorta AŞ.ye poliçe ile sigortalı olması nedeniyle, davacı tarafça öncelikle sigorta şirketine başvurulması gerektiğini ileri sürerek davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddine, olmadığı takdirde de esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı …’un cevabında özetle; kazanın oluşumunda tüm kusurun kırmızı ışık ihlali yapan davacıya ait olduğunu, Bakırköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/6 D.iş sayılı dosyasından yapılan tespitte belirlenen hasar bedeli, değer kaybı ve yol giderinin afaki ve fahiş olduğunu, kaza sırasında kullandığı aracın … Sigorta AŞ.ye poliçe ile sigortalı olduğunu, zararın sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevabında özetle; 27/12/2012 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karışan … plakalı aracın 02/04/2012-02/04/2013 tarihleri arasında Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigortası Poliçesi ile müvekkil şirketçe sigortalı olduğunu, davacının taleplerinden olan yol giderinin teminat dışında kaldığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1.maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, mahkemece kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek davaya karşı koymuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “…davacının maliki ve sürücüsü olduğu aracın, davalı …’un sürücüsü ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesiyle sigortaladığı araç ile çarpıştığı, bu trafik kazasında taraf sürücülerinin yüzde elli oranında kusurlu oldukları, davacı taraf aracında meydana gelen hasar bedelinin kusur oranı çerçevesinde 9.000,00-TL olduğu, davacı taraf aracı hakkında … kaydı bulunduğundan davalıların değer kaybından sorumluluğunun bulunmadığı, davacı taraf aracı hususi bir araç olup aksine bir delilde davacı tarafça sunulmadığından kazanç kaybı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı, davalı taraf aracı … A.Ş. adına kayıtlı ise de, söz konusu araç uzun süreliğine … Ltd. Şti.’ne kiralandığından işleten sıfatı ve işbu davada sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla, davacının hasar bedeli talebinin 9.000,00-TL üzerinden kısmen kabulüne, davacının değer kaybı ve yol gideri taleplerinin yukarıda açıklanan gerekçelerle reddine, davalı … A.Ş.’nin işleten sıfatı bulunmadığından işbu davalı yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle; “1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 9.000,00 TL hasar bedelinin davalılar … Sigorta A.Ş ve …’tan (Davalı … Sigorta A.Ş’den dava tarihi olan 03/04/2013’ten itibaren işleyecek yasal faizi – Davalı …’tan kaza tarihi olan 27/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi) parantez içinde belirtildiği şekilde işleyecek yasal faiziyle alınarak davacı tarafa verilmesine, Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE, ” karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; kazanın oluşumunda tüm kusur davalı tarafa ait olduğu halde, tarafların eşit kusurlu olduğuna ilişkin kusur bilirkişisi raporundaki belirleme ve değerlendirmeler doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca aracın pert total olduğu sonucuna varılmış ise de, bu yönde bir işlem mevcut olmayıp, aracın davacının kendi imkanları ile tamir edilmesi nedeniyle davalı taraf sorumluluğunun bilirkişi tarafından belirlenen 38.000,00-TL rayiç değer üzerinden hesaplanması gerektiği ayrıca çarpılan bir araçta değer kaybı zararının oluşmadığına ilişkin değerlendirmenin de isabetsiz olduğu hususlarına yöneliktir. Dava; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli, araç mahrumiyeti zararı ve değer kaybı zararının giderilmesi isteğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle kazanın davacı tarafça anlatılan şekilde gerçekleştiğine ilişkin olarak dosyaya sunulan somut herhangi bir delil mevcut bulunmaması ve ayrıca davacıya ait aracın, davacı tarafından tamir ettirildiği ve bu tamir için ne bedel ödendiği konusunda da davacı tarafça herhangi bir belge sunulmadığı değerlendirildiğinde, kusur ve hasar tespit uzmanı ile sigorta hesap uzmanı bilirkişiler tarafından düzenlendiği anlaşılan 28/05/2017 günlü kök ve 01/04/2018 günlü ek rapordaki belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve yeterli olması karşısında hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin yerinde olmayan tüm istinaf itirazlarının esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, davacı tarafından istinafa başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 164,00-TL nispi istinaf karar harcından düşümü ile kalan104,70-TL’nin talebi halinde davacıya İADESİNE, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 02/12/2021