Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1518 E. 2021/401 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1518
KARAR NO: 2021/401
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2018
NUMARASI: 2014/1272 E. – 2018/1197 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/11/2010 kaza tarihinde yaya olan davacıya sürücüsü ve plakası bilinmeyen aracın çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, dava tarihinden başlayarak işleyecek ticari faiziyle veya yasal faiziyle ile birlikte 200,00 TL maddi tazminatın davalıdan tazmin ve tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; daha önce davcıya kısmen ödeme yapıldığını, açılan davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 1-Davanın kabulü ile, 27.103,45-TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın, 13/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacıya daha önce iş göremezlik tazminatı ödendiğini ve ibraname düzenlendiğini, davacının alkollü olması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmadığını, yapılan ödemelerin ödeme tarihi verilerine göre güncellenerek tenzil edilmesi gerektiğini, bu yöntem ile belirlenen zarar ile ödenen bedel arasında fahiş fark bulunup bulunmasının değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca SGK’dan ödenen gelirlerin tenzil edilmediğini, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 13/11/2010 kaza tarihinde yaya olan davacıya sürücüsü ve plakası bilinmeyen aracın çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığı, davadan önce davacıya bir miktar ödeme yapıldığı analaşılmıştır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının daha önce yapılan ödeme miktarı ile sınırlı olarak davalıyı ibra ettiği, bu nedenle ödenen bedel ile belirlenen zarar arasında fahiş fark bulunup bulunmadığının sonuca etkili olmadığı, SGK tarafından yapılan ödemelerin geçici iş göremezlik zararından tenzil edildiği, davalı tarafından yapılan ödemelerin güncelleştirmek suretiyle belirlenen sürekli iş göremezlik zararından düşüldüğü, davalının ilk ödeme tarihi itibariyle temerrüte düşmüş olduğu, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davacının %50 kusur oranında indirim yapıldığı, davacı yayanın dava konusu kazada müterafik kusuru bulunduğunun davalı tarafından usulüne uygun olarak ileri sürülerek ispatlanamadığı, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmaması da göz önünde tutulduğunda davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken 1.851,43-TL harçtan peşin yatırılan 463-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 1.383,43-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.04/03/2021