Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1516 E. 2021/1684 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1516
KARAR NO: 2021/1684
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2017/879 Esas, 2019/60 Karar
KARAR TARİHİ: 29/01/2019
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Destekten Yoksun Kalma Maddi Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 01/07/2017 günü davalıya trafik sigortalı, dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın, davacıların desteği olan …’in yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca çarpması sonucunda davacıların desteği olan …’ın vefat ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacılara yapılan eksik ödemeler yönünden davacı eş … için 100,00-TL, kızı … için 100,00-TL destekten yoksun kalma taminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 08/08/2017 tarihinden 8 gün sonrası olan 16/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 15/08/2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 25.737,76-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; “Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 14/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; Davalı tarafından Zorunlu Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacıların desteği …’in yolcu olarak araçta bulunması nedeniyle kusursuz olduğu, davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda vefat eden …’in geride kalan hak sahiplerinden, davacı eş …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 25.737,76-TL olduğu, davacı kızı …’ın olay tarihinden önce evlenmiş olması nedeniyle destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talep koşullarının bulunmadığı, davacı eşin bakiye maddi zararının bakiye poliçe limiti içinde kaldığı, başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 21/08/2017 olarak belirlendiğini, anlatılan nedenlerle davacı … tarafından açılan davanın reddine, diğer davacı yönünden 25.737,36-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 21/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlekte davalı taraftan alınarak davacı …’e verilmesine dair, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki hüküm kurulduğu”, gerekçesiyle; -Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine;-Davacı … tarafından açılan davanın reddine, -25.737,36-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 21/08/2017 tarihihnden itibaren işleycek yasal faizi ile birlekte davlı taraftan alınarak davacı …’e verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri: Vefat edenin emniyet kemeri takmaması nedeniyle davacı için hesap edilen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, faiz başlangıç tarihinin yanlış belirlendiği, kısmi ödemenin göz ardı edildiği, hususlarına ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlarla sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalam maddi tazminatı istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dosya kapsamına göre davacı tarafça davalı sigorta şirketine 08.08.2017 tarihinde başvurulduğu, davalı sigorta şirketinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüde düştüğü anlaşılmakla, yerel mahkemece faiz başlangıç tarihinin temerrüt tarihi olarak 21/08/2017 tarihinin kabulü ile bu tarihten itibaren tazminata faiz işletilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunamamasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki paragraf dışındaki sair istinaf itirazları yerinde görülmeyerek reddi gerekmiştir. 2-Davalı taraf, cevap dilekçesinde yolcu olan desteğin emniyet kemeri takmadığını, bu nedenle müterafik kusurlu olduğunu savunmuştur. Desteğin, ölüm nedeni künt travmaya bağlı beyin kanaması olup, kaza tespit tutanağında destek …’in emniyet kemeri takmadığı işaretli olmakla; bu husus BK.nun 44. maddesi uyarınca desteğin müterafik kusuru kabul edilmeli ve bu nedenle de belirlenecek kusur oranında bir indirim yapılması zorunludur. Bu itibarla; davalı sigorta şirketince 22/11/2017 havale tarihli cevap dilekçesi ile müterafik kusur savunmasında bulunulduğu halde, Yargıtay 17. HD’nin yerleşmiş içtihatları uyarınca, somut olayda BK. 44. maddesi (TBK 52. md) uyarınca davacı taraf için hükmedilen tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, bu hususun karar yerinde değerlendirilmemiş olması doğru görülmemiştir. (Bknz. Yargıtay 17. HD’nin, 2016/14310 E., 2017/12146 K. Sayılı ilamı) Ancak yukarıda (2) nolu bentte açıklanan yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davacı … yararına hüküm altına alınan maddi tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak ve yapılan bu indirimin takdiri indirim olması nedeniyle reddedilecek kısım bakımından davalı taraf yararına vekalet ücreti takdiri gerekmediği ve yargılama giderlerinin de paylaştırılamayacağı hususu ile davacının istinaf yasa yoluna başvurmaması nedeniyle de davalı taraf yararına oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca; ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve yanılgılı hususların düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-)İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/01/2019 tarih ve 2017/879 Esas, 2019/60 Karar sayılı kararına karşı davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE; yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle KABULÜNE, (a)Davalı sigorta şirketinden alınan istinaf karar peşin harcının iadesine, (b)İstinaftaki yargılama giderlerinin takdiren istinaf eden üzerinde bırakılmasına, (c)Duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 2-)İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/01/2019 tarih ve 2017/879 Esas, 2019/60 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; (a)Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE; (b)Davacı … tarafından açılan davanın reddine, (c)20.589,88-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 21/08/2017 tarihihnden itibaren işleycek yasal faizi ile birlekte davalı taraftan alınarak davacı …’e verilmesine, 3-)Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.406,49-TL ilam harcından 88,00-TL ıslah harcı, peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.287,09-TL ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-)Davacı tarafından yatırılan 88,00-TL ıslah harcı, 31,40-TL peşin harç ve 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 150,80-TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …’e verilmesine, 6-)Davalı sigorta şirketi, yargılama sırasında vekille temsil edilmiş ise de, sigorta şirketi bakımından yapılan indirimin, takdiri indirimden kaynaklanması nedeniyle, davalı sigorta şirketi yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 7-)Davacı tarafından yapılan 1.366,95-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre takdiren 1.079,89 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 8-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 05/11/2021