Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1508 E. 2020/373 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1508
KARAR NO : 2020/373
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2019
NUMARASI : 2015/920 E. – 2019/53 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/03/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin 07/08/2014 tarihinde vefat eden …’ın yasal mirasçıları ve aynı anda müteveffanın desteği altında hayatlarını idame ettirdiklerini, davalı … şirketinin ise 07/08/2014 tarihinde trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın … poliçe numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesiyle sigortalayan olduğunu, Müteveffa …’ın … plakalı araç ile 07/08/2014 tarihinde kaza yaptığını, ve kaza sonucunda hayatını kaybettiğini ve davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek davalının her bir müvekkili için ayrı ayrı 5.000,00-TL olmak üzere 10.000,00-TL tazminata mahkumiyetine, hükmedilecek tazminata temerrüt tarihinden itibaren reeskont avans faizi işletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 09/10/2017 tarihli dilekçesi ile davacı … için 79.114,57-TL ve davacı … için 98.574,10-TL olmak üzere toplam 177.688,67-TL olarak davayı ıslah etmiştir. Davalı vekili davaya cevabında; …. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde …. nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, vefat eden …’ın … plakalı aracın maliki işleteni sürücüsü ve aynı zamanda Trafik Poliçesinde sigortalıları olduğunu, aracın motosiklet olduğunu, motosikletin A2 sınıf ehliyet tipi ile kullanılabileceği, Sigortalı aracı kullanan …’ın kaza esnasında B sınıfı ehliyete sahip olduğunu dolayısıyla …’ın sigortalı aracı kullanmaya ehil olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini, ileri sürerek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; 1-Davacı … yönünden; davanın HMK 150/3 gereği AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,2-Davacı … yönünden; DAVASININ KABULÜ ile 84.114,57-TL destekten yoksun kalma tazminatının 28/04/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …. VERİLMESİNE,3-Davalı vekili lehine 2.721,00-TL. vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili ile davalı … A.Ş.vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davacı … yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu, yine diğer davalı yönünden vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.Davalı vekilinin istinaf sebepleri; davacıların taleplerinin teminat dışı olduğu, alacaklı/borçlu sıfatının birleştiği, aktüerya bilirkişi raporunun hatalı olduğu ve gerekçeli kararın yetersiz bulunduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede; 07/08/2014 kaza tarihinde davacıların desteğinin, davalı ZMMS sigortacısı olduğu …. plaka sayılı araç ile dava dışı … plaka sayılı araca tam kusuru ile çarpması sonucu vefat ettiği ve davacıların destekten yoksun kaldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlıklı 150. maddesinde ” (1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.(7)Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” düzenlemesi yer almıştır.Somut olayda davacı …’ın katılmadığı 28/11/2018 ve 23/01/2019 tarihli duruşmalarda davalı vekilinin yazılı beyanlarını tekrar ederek davanın reddini talep ettiği, bu şekilde davayı takip etmeyeceğini açıkça belirtmediği gibi yargılamanın ilerlemesi yönünde beyanda bulunduğu, bu durumda geriye dönük olarak davacı … yönünden davanın HMK.150/3.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabûlü ile HMK.353/1-a/5 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davacılar vekilinin diğer istinaf sebepleri ile davalı vekilinin istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davacı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/5 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davacı … vekilinin istinaf talepleri ile davalı … A.Ş vekilinin istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 3-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuranlar tarafından peşin olarak yatırılan maktu istinaf karar ve ilam harcının talepleri halinde kendilerine İADELERİNE,5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6-İstinaf yasa yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,HMK. m.353/1-a/5 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.05/03/2020