Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1502 E. 2021/2193 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1502
KARAR NO: 2021/2193
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2018
NUMARASI: 2017/1037 E. – 2018/1025 K.
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’nin işleteni, davalı …’nin sürücüsü bulunduğu … plaka sayılı araç ile, davalı …nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın karıştığı 26/08/2012 günlü çok taraflı trafik kazasında, … plaka sayılı bir diğer araçta yolcu olarak bulunan vekil edeni …’in ağır bir şekilde yaralandığını, bu nedenle …’in uğramış olduğu maddi ve manevi zararların giderilmesi için davalılar aleyhine tazminat davası açıldığını, bu davanın 15/06/2017 tarihinde karara çıkarak kesinleştiğini, ancak İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan 2014/65 E., 2017/467 K.sayılı dava dosyasında faiz talep edilmesinin unutulduğunu ileri sürerek, söz konusu ilam gereğince davacı … için belirlenen 304.681,55-TL maddi tazminat için kaza tarihi olan 26/08/2012 tarihinden, 15/06/2017 olan karar tarihine kadar geçen döneme ilişkin işlemiş avans faizine karşılık olan 176.557,00-TL’nin tüm davalılardan alınarak davacı …’e verilmesini, hüküm altına alınan 30.000,00-TL manevi tazminat bakımından da yine 26/08/2012 olan kaza tarihinden, 15/06/2017 karar tarihine kadar geçen döneme kadar işlemiş 17.386,00-TL avans faizinin de davalı … şirketi dışında kalan diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak …’e verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuş; diğer davalılar ise yargılama oturumlarına katılmamış ve cevap vermemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı ile davalılar arasında, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan dava sonucunda verilen 15/06/2017 gün ve 2014/65 E., 2017/467 K.sayılı ilamla davacı … yararına 304.681,55-TL maddi ve 30.000,00-TL manevi tazminata hükmedildiği, bu kararın davalılara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği, kazaya neden olan ve davalı … şirketi nezdinde sigortalı bulunan aracın ticari araç olması nedeniyle, uygulanması gereken faiz türünün avans faizi olması ve sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi olan 22/02/2013 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, resen yapılacak hesaplama ile davalılardan talep edilebilecek faiz alacağının tespit edilebileceği benimsenmek suretiyle; “1-Davanın kabulü ile A) 304.681,55 TL maddi tazminat için, mahkememizce hesaplanan avans faizi daha fazla olup, taleple bağlılık gereği 176.577,00 TL avans faizinden oluşan alacağın ( davalı …’nın poliçe limiti olan 225.000,00 TL ile sorumlu olduğu ve bu davalı yönünden temerrüd tarihinin 22/02/2013 – İstanbul 13 ATM nin dava tarihi – olduğu da dikkate alınarak yapılan hesaba göre 118.507,19 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla ) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, B) 30.000,00 TL manevi tazminat için mahkememizce hesaplanan avans faizi daha fazla olup, taleple bağlılık gereği 17.386,00 TL avans faizinden oluşan alacağın davalılar … A.Ş ve …’den müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Karara karşı davalı …vekili ve davalı …vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı …vekilinin istinaf nedenleri; davanın, haksız fiilden kaynaklanması ve vekil edeni şirket nezdinde ZMM sigortalı bulunan aracın da hususi araç niteliğinde bulunması nedeniyle, aleyhe uygulanacak faiz türünün yasal faiz olması gerekirken, avans faiz üzerinden yapılan hesaplama sonucunda aleyhe karar verilmesinin hatalı olduğuna yöneliktir,Davalı …vekilinin istinaf nedenleri ise; görülmekte olan davada uygulanması gereken faiz türünün yasal faiz olması gerekirken, avans faizine hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı, ayrıca İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen kararda, hükme esas alınan kusur raporunun hatalı olması nedeniyle yeniden bir kusur raporu alınmadan karar verilmiş olmasının da isabetsiz bulunduğu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak açılan maddi ve manevi tazminat sonuçlu dava sonucunda, davacı yararına hüküm altına alınan tazminatlar bakımından oluşan faiz alacağının tahsili isteğine ilişkindir.Davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç ile davalı …ye ait bulunan ve davalı …’nin de sürücüsü olduğu … plaka sayılı yolcu otobüsü ve davalı … şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın karıştığı 26/08/2012 günlü çok taraflı trafik kazasında davacının yaralandığı, davacı tarafından eldeki davanın davalılarına yönelik olarak İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığı, bu dava sonucunda verilen 15/06/2017 gün ve 2014/65 E., 2017/467 K.sayılı ilamla; davacı … yararına 304.681,55-TL maddi ve 30.000,00-TL manevi tazminata hükmedildiği, kararın tüm taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, herhangi bir yasa yoluna başvurulmadığı, dolayısıyla kesinleştiği, söz konusu bu karar gereğince de dava konusu kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın %75 oranında, … plaka sayılı yolcu otobüsü sürücüsü bulunan davalı …’nin ise %25 oranında kusurlu olduğu, buna karşılık davacının içinde yolcu olarak seyahat etmekte bulunduğu … plaka sayılı araç sürücüsü …’in herhangi bir kusurunun olmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalıların taraf sıfatını aldığı önceki dava neticesinde tespit edilen tüm belirleme ve değerlendirmelerin eldeki dava yönünden de tarafları bağlayacağı konusunda herhangi bir duraksama bulunmamakta ise de; önceki davada, faiz talebinde bulunulmadığı ve mahkemesince de faize hükmedilmediği gözetildiğinde, eldeki dava ile faiz alacağı talebinde bulunan davacının bu talebinin kapsamı her bir davalı için ayrı ve doğru biçimde belirlenip değerlendirilmeli ve varılacak sonuç gerekçelendirilmelidir. Zira, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. (Anayasa m.141/3). İlke, adil yargılanma hakkı kapsamında ve kamu düzenine ilişkin bulunmaktadır. (Anayasa m. 36/1 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m.6). Mahkeme kararlarının gerekçe bölümünde; sav ve savunmaların özeti, çekişmeli ve çekişmesiz noktalar ile ret ve üstün tutulma nedenleri; sabit görülen olgulardan çıkarılan sonuçlar ile hukuki nedenin gösterilmesi gerekir. (HMK m. 297/1-c). Bundan ayrı, HMK’nun 297/2 madde hükmüne göre; hakim, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar etmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları açıkça bildirmesi gerekir. Gerekçe, mahkemenin benimsediği olgular ile hüküm bölümü arasındaki yasal bağ niteliğinde olup; taraflar nezdinde ve yasa yolu incelemesi bakımından denetim olanağı sağlamalı ve hüküm bölümüyle de tam olarak örtüşmelidir. Ayrıca, 6100 Sayılı HMK 26/1. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmünü içermektedir. Somut olaya dönüldüğünde; kazaya karışan ve davalı … A.Ş’ye ait … plaka sayılı aracın ticari yolcu otobüsü olduğu ve kazanın da yolcu taşımacılığı yapıldığı sırada meydana geldiği görülmekte ise de, davacı …A.Ş’ye ait otobüste yolculuk yapmamaktadır. Diğer davalı … de sadece söz konusu otobüsün sürücüsüdür. Bundan ayrı davalı … şirketi nezdinde ZMM Sigortalı bulunan … plaka sayılı … marka otomobilin hususi bir araç olduğu ve kaza tarihinde de gerçek bir kişi adına kayıtlı olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece hüküm altına alınacak faiz alacağının cinsine ilişkin olarak gösterdiği; “Davalı … şirketine sigortalı olup kazaya sebebiyet veren aracın ticari olması dolayısıyla uygulanması gereken faiz türünün avans faizi olduğu anlaşılmıştır.” şeklindeki bir gerekçenin taraflar nezdinde ve yasa yolu incelemesi bakımından denetim olanağı sağlamadığı gibi eldeki dava bakımından davalılarının konumuyla da örtüşmediği açıktır. Bundan ayrı, davacı taraf dava dilekçesinde; açıkça sadece İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen karar tarihine kadar faiz talebinde bulunduğu halde, mahkemece HMK’nun 26.maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin karar tarihine kadar değil, eldeki davanın açıldığı 23/11/2017 tarihine kadar resen yapıldığı anlaşılan hesaplama doğrultusunda karar verilmiş olması da talebin aşılması niteliğinde bulunduğundan hatalı olmuştur. Sonuç itibariyle az yukarıda gösterilen şekilde oluşan yanılgılı uygulamalar kamu düzenine ilişkin olup, istinaf edenlerin sıfatı ve istinaf nedenleriyle bağlı olmaksızın resen gözetilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca kaldırılmasına; açıklanan biçimde işlem değerlendirme yapılarak ve gerekirse konusunda uzman bir bilirkişinin görüşü de alınmak suretiyle, taraflar nezdinde ve yasa yolu incelemesi bakımından denetim olanağı sağlayacak biçimde uygun gerekçe yazılarak, her bir davalının hangi faiz cinsi ile ve hangi miktarda faiz alacağı ile sorumlu olduğunu tespit edilerek ve taleple de bağlı kalınarak uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davalı …vekili ve davalı …vekilinin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2018 tarih ve 2017/1037 E. – 2018/1025 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem, araştırma ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılarca maktu ve nispi istinaf karar ve ilam harcı adı altında ayrı ayrı yatırıldığı anlaşılan 3.312,40-TL harçın talepleri halinde istinafa yasa yoluna başvuran …vekili ve davalı …ye ayrı ayrı İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılarca yapılan diğer istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/12/2021